• Ana Sayfa
  • Gündem
  • İşçiler ve emekçilerden yürüyüş: Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz

İşçiler ve emekçilerden yürüyüş: Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz

Ankara’da işçiler; düşük ücret, hayat pahalılığı, vergi soygunu, işten atmalar ve iş cinayetlerine karşı bir araya geldi.

İşçiler ve emekçilerden yürüyüş: Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz
İşçiler ve emekçilerden yürüyüş: Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 17 Kasım 2024 18:00
  • Güncellenme: 17 Kasım 2024 18:01

İşçi Emekçi Buluşması bileşenleri, “Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz” şiarıyla Kızılay Yüksel Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne yürüyüş düzenledi. Yürüyüşün ardından yapılan açıklamaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) başta olmak üzere çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Katılımcılar, “Direne direne kazanacağız” ve “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları eşliğinde pankartlar taşıdı.

İşçi Meclisi’nden Sibel Doğan tarafından okunan açıklamada, “Düşük ücretler, hayat pahalılığı, vergi soygunu, işten atmalar ve iş cinayetlerine karşı burada toplandık. Faşist baskı, kadın ve çocuk cinayetleri, kayyım düzeni ve savaş politikalarına karşı duruşumuzu bir kez daha haykırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

‘Bu düzen insana düşman’

Sermaye düzeninin, AK Parti hükümeti eliyle çalışma koşullarını zorlaştırmaya devam ettiğini belirten Doğan, iktidarın programının “adı konulmamış bir IMF programı” olduğunu ifade etti.

İşçi ve emekçilerin çalışma koşullarının her geçen gün daha da ağırlaştığını dile getiren Doğan, şunları ekledi:
“İnşa etmeye çalıştıkları servet sefalet kutuplaşmasını daha da derinleştirecek emek düşmanı bir rejimdir. Aldığımız ücretlerle bırakın insanca bir yaşam sürmeyi nefes almak bile imkânsız hale geliyor. Enflasyon canavarı belimizi bükmeye, çalışma ve yaşam koşulları ağırlaştıkça iş cinayetleri artmaya devam ediyor. Âmâ onlar bu ülkede açlık sınırının altında ücretlerle çalışmak zorunda bırakılan milyonlar yokmuş gibi çıkıp enflasyonun nedenini ücret zamları olduğunu iddia ediyorlar. Fedakârlık adı altında bu ülkenin işçisinden, emekçisinden, emeklisinden göz göre göre çalmaya devam ediyorlar. Bizler, bu emek düşmanı politikaları kabul etmiyoruz. Krizin faturasını doymak bilmez kâr hırsları ile bu krize neden olanlar ödemeli diyoruz. 
Başta Kürt halkı olmak üzere ezilen halkların taleplerini inkâr ve imha politikaları ile yok sayarken kışkırttığı savaş politikaları ile silah tekellerini zengin etmeye devam ediyor. Her yıl ödediğimiz vergilerimizden trilyonlar sırf onları daha çok kazansın diye, sırf işçi ve emekçiler o savaş politikalarının esiri olup baskı ve zorbalık düzenine ses çıkarmasınlar diye peşkeş çekiliyor. Bu düzen, yoksulluk yüzünden daha okul çağına gelmemiş beş kardeşin bir barakada diri diri yanmasına neden olan bir düzen. Bu düzen emeğe düşman! Bu düzen insana düşman! Biz, kriz ve savaşlarla ayakta duran bu düzeni kabul etmiyoruz. Birileri daha çok kazansın, daha da zengin olsun diye daha çok çalışmak, daha fazla yoksullaşmak, daha da ezilmek istemiyoruz. Biz, krizin ve savaşın faturasını ödemeyi reddediyoruz, insanca yaşamak istiyoruz.
30 Kasım’da KESK mitingi
Ardından söz alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, “Bugün ülkemizde açlık yoksulluk işsizlik sefalet diz boyu. Söz konusu işçiler, emekliler ve öğrenciler olunca tasarruf tedbirleri ya da sabretmemiz bekleniyor. Artık sabretmeyeceğiz, hakkımız ne ise onu istiyoruz. KESK olarak 30 Kasım’da Ankara’da Tandoğan bütçe temalı bir miting gerçekleştireceğiz. Mitingimizin şiarı ‘Geçinemiyoruz yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz.’ Hepinizi davet ediyoruz” diye belirtti.
Açıklama, işçi ve emekçilerin konuşmalarıyla son buldu. (MA)