İsrail, 28 Ağustos’ta Batı Şeria’nın kuzeyinde Cenin, Tulkerim ve Tubas kentlerindeki mülteci kamplarına yönelik yeni bir operasyon başlattı. Operasyon, İkinci İntifada’nın başladığı 28 Eylül 2000’den beri Batı Şeria’ya en kapsamlı saldırı olarak niteleniyor ve bölgedeki mülteci kamplarını hedef alması nedeniyle ‘Kamplar Yazı’ olarak adlandırılıyor.
Operasyonda bugün bir Filistinli daha yaşamını yitirdi. Filistin Kızılayı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Ekiplerimiz Cenin kentinin Doğu Mahallesi’nde şehit olan bir Filistinliyi daha hastaneye nakletti” denildi. Bir başka açıklamada, Batı Şeria’nın çeşitli yerlerinde İsrail askerlerinin saldırılarında aralarında 14 yaşındaki Filistinli bir çocuk ile Kızılay ekiplerinin bulunduğu yaralı sayısının altıya yükseldiği belirtildi. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in 28 Ağustos’tan bu yana işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlediği saldırılarda ölen Filistinli sayısının 20 olduğunu açıklamıştı.
Batı Şeria ile Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail ordusu ve İsrailli yerleşimcilerin saldırılarında en az 670 Filistinli hayatını kaybetti.
Operasyon ile Filistinlilerin ‘tehcir’ edilmesinin amaçlandığı iddia ediliyor. Dışişleri Bakanı Israel Katz operasyon nedeniyle Batı Şeria’daki Filistinlilere Gazze’de olduğu gibi, ‘geçici olarak tahliye’ emri verilmesi gerektiğini savunmuştu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Anadolu Ajansı ve el-Cezire’ye verdiği demeçte, ABD’nin Batı Şeria’daki tahliyeleri anladığını ancak Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesine karşı olduğunu belirtti.
Sözcü ayrıca, ABD’nin ‘Batı Şeria’daki terörist faaliyetlerle mücadele dahil olmak üzere İsrail’in güvenlik ihtiyaçlarını tanıdığını’ belirtti.
İsrail ordusu Filistin yönetimi aracılığıyla, Nur Şems Kampı’nı gönüllü olarak terk edenlere belirli bir koridor üzerinden güvenli geçiş sağlayacaklarını duyurdu. Ancak kampta yaşayanlar buna olumlu yanıt vermedi. Batı Şeria’daki Kamplar Yazı Operasyonu’nun birkaç gün daha süreceğini tahmin ediliyor.
Haaretz gazetesinin askeri analisti Amos Harel, Batı Şeria’da son dönemde yaşanan çatışmaların, 2005’te İkinci İntifada’nın sona ermesinden bu yana en yoğun çatışmalar olduğunu belirtti. Harel, Batı Şeria’nın bu operasyonla yeni bir ‘kaynama noktasına’ yaklaştığına dikkat çekti.
Yedioth Ahronoth’un askeri analisti Yossi Yehoshua ise, doğu ekseni ve Ürdün sınırının kontrol altına alınması gerektiğini savunuyor.
Yehoshua, Ürdün sınırı Filistin topraklarına silah ve patlayıcı kaçakçılığını engellemek amacıyla tamamen kapatılmadığı sürece, Batı Şeria’daki sorunların askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini ifade etti.
Yehoshua ayrıca, İran ve Hizbullah’ın son yıllarda Batı Şeria’ya askeri malzeme sokma faaliyetlerinin arttığını ve bunda büyük ölçüde başarılı olduklarını belirtti.