Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bağcılar İlçe Örgütü çağrısıyla “uyuşturucu ve çeteleşmeye” karşı, Bağcılar’daki Fatih Mahallesi’nde bulunan Yürüyüş Yolu’nda yapılan yürüyüşün ardından açıklama gerçekleştirildi.
Yürüyüş ve açıklamaya, siyasi partiler ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile yurttaşlar katıldı.
Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Çınar Altan, uyuşturucu madde bağımlılığına karşı yaptıkları yürüyüşün polis ablukasında gerçekleştiğine dikkati çekerek, “Bizler hiçbir şekilde bu toplumun yalnızlaştırılmasına izin vermeyeceğiz. 2 sene önce Bağcılar’da madde bağımlısı bir genç annesi katletti. Bu bireysel bir suç değildir. Toplumsal bir suçtur. Türkiye, uyuşturucunun dünyadaki pazar merkezlerinden bir tanesidir. Uyuşturucu, Güney Amerika’dan kolilerle Mersin limanına geliyor. Afganistan’dan çıkan uyuşturucu Türkiye’den geçiyor. Bu iktidarın bilgisi dışında olabilir mi? Acaba bundan kim ekmek yiyor? Zehirlenmiş, yalnızlaşmış bir toplum daha kolay yönetilebilir. Gençleri zehirleyerek kimliğinden ve bilinçten uzak tutmaya çalışıyorlar. Bu toplumu tertemiz yapma iddiamız var. Gençler, çaresiz değildir. Gelin partimizde kültürel değerlerimizle dayanışma içerisinde olalım. Aileler kendi evlatları uyuşturucu bataklığına düştüğü için utanç duyuyor. Bu utanç sizin değil. ‘DEM Parti’de örgütlenirlerse başı belaya girer’ deniliyor. Daha sonra gençler örgütsüz bir biçimde uyuşturucu batağına giriyor. Buna karşı hep beraber mücadele edelim” dedi.
DEM Parti Bağcılar İlçe Eşbaşkanı Nurten Varlık, Bağcılar’da uyuşturucu kullanımının ilköğretime kadar indiğini belirterek, “Uyuşturucu kullanımı neticesinde bağımlı hale gelen gençler bir süre sonra bağımlılığın verdiği yoksunluk ve maddi olanaksızlıklar sebebiyle uyuşturucu elde edebilmek için; torbacı olarak adlandırılan uyuşturucu satışına başlamakta ve çetelerin eline düşmektedir. Bu çeteler her geçen gün daha da büyüyerek mafyavari birer organizasyon haline gelmektedir. Çetelerin kendi aralarında yaşadığı çekişme ve çatışmalar neticesinde çok sayıda genç yaşamını yitirmektedir. Rant sağlamak ve insanları tehdit ederek haraç almaya başlayan bu çeteler neredeyse her gün sivil insanların yaşamını yitirmesine sebep olmaktadırlar. Dünyada yaşanan savaşlar, ekonomik ve siyasal krizlerin bir yerinde mutlaka uyuşturucunun da bir biçimde yer aldığı bilinmektedir” ifadelerini kullandı.
Uyuşturucunun politiklikten uzaklaştırılmak istenen kişilerin başına bela edildiğini vurgulayan Nurten Varlık, “Gençler başta olmak üzere insani değerlerden koparılarak, yoz bir yaşam çerçevesinde hapsedilmek, kültürel, politik ve bilimsel yaşamdan men edilerek sömürgeci hegemonyaya köle yapılmak isteniyor. Tamda bu aşamada, başta bizler ve toplumun tüm kesimleri politik ve ahlaki bir tavır takınarak tüm bu olumsuzluklar karşısında mücadele etmeli, birlikte özgür bir geleceğin temellerini atmak zorundayız. Uyuşturucu madde üreten, tedarik eden ve satan her kim olursa olsun toplum olarak karşısında durarak geleceğimizi zehirlemelerine izin vermemeliyiz. Çocuklar ve gençler başta olmak üzere toplumu zehirlemek isteyenlere karşı birlikte mücadele etmek hepimizin görevidir. Herkesi bu konuda sorumluluk almaya ve bizlerle birlikte örgütlenmeye çağırıyoruz” dedi. (MA)