• Ana Sayfa
  • Kadın
  • Kadın Zamanı Derneği İstanbul’da yaşayan Kürt kadınlara dair raporunu yayınladı

Kadın Zamanı Derneği İstanbul’da yaşayan Kürt kadınlara dair raporunu yayınladı

Kadın Zamanı Derneği’nin raporuna göre, İstanbul’da yaşayan Kürt kadınların yüzde 42’si psikolojik, yüzde 30,4’ü ise fiziksel şiddete maruz kalıyor. Kadınların yüzde 28,5’i anadilde hizmet almanın anayasal güvence altına alınmasını talep ediyor.

Kadın Zamanı Derneği İstanbul’da yaşayan Kürt kadınlara dair raporunu yayınladı
Kadın Zamanı Derneği İstanbul’da yaşayan Kürt kadınlara dair raporunu yayınladı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 14 Ağustos 2024 14:31

Kadın Zamanı Derneği, “İstanbul’da yaşayan Kürt kadınların anadilde şiddet başvuru mekanizmalarına erişimin yerel yönetimler bağlamında izlenmesi” raporunu yayımladı.
Rapora göre İstanbul’da yaşayan Kürt kadınların yüzde 42’si psikolojik yüzde 30,40’ı ise fiziksel şiddete maruz kalıyor. Raporda görüşülen kadınların yüzde 28,5’inin çözüm olarak anadilde hizmet almanın anayasal olarak belirlenmesini isterken, yüzde 21,4 ise Kürtçe bilen personellerin istihdam edilmesi önerisinde bulundu.
İstanbul’un Bağcılar, Beyoğlu ve Sultanbeyli ilçelerinde 75 Kürt kadınla yüz yüze görüşülerek oluşturulan rapor 14 Temmuz 2020 yılında Muş’un Malazgirt ilçesinde evli olduğu erkek tarafından katledilen Fatma Altınmakas’a ithaf edildi.
JINNEWS’in haberine göre, Türkiye’deki eşitsiz politikaların ve cinsiyetçi söylemlerin sonucunda ortaya çıkan ayrımcılık ve nefret söylemlerine karşı hak savunucularının mücadele etmeye devam ettiği belirtilen raporda, söylemlerden kaynaklı ortaya çıkan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması için çözüm yollarının geliştirilmesi gerektiği ifade edildi. Raporda, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin toplumun her kesimini etkilediğini ve özgür ve eşit bir toplumun oluşturulmasının önünde engel olduğu vurgulandı.

Raporda İstanbul Sözleşmesi’nin önemi hatırlatıldı

Türkiye’nin bir süre önce imzasını geri çektiği İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddetle mücadele alanında kapsamlı ve bütüncül politikalar sunduğu anımsatılan raporda, “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun da İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye’nin iç hukukuna yansıtılmış olması ve hala yürürlükte olması açısından önemlidir. Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelere bağlı kalınmalı ve şiddeti önleme mekanizmalarının uygulayıcıları, mekanizmaların işletildiği kamu kurumları ve kurum yetkililerinin bu ilkeler doğrultusunda sorumluluk almaları gerekmektedir. Sözleşmelerin tarafı olmanın getirdiği sorumlulukla, gerekli düzenlemelerin iyi anlaşılması, benimsenmesi ve uygulanması şiddet önleme mekanizmalarını işletmenin en önemli adımını oluşturmaktadır” denildi.

‘Kadınlar en çok şiddeti eşlerinden gördü’

75 kadınla yapılan görüşmelere ilişkin bilgilere yer verilen raporda, kadınların yüzde 54,7’sinin herhangi bir işte çalışmadığı ve ev emekçisi olduğu belirtilirken, kadınların erkeklerle eşit çalışma olanaklarına sahip olmadığı ve kadınların çalışma hakkının ihlal edildiği vurgulandı. Yine raporda görüşülen kadınların yüzde 42’sinin psikolojik yüzde 30,40’ının ise fiziksel şiddete maruz kaldığının altı çizilerek, kadınların en çok şiddeti eşlerinden gördüğü ifade edildi. Kadınların 83,9’unun şiddet gördüğünde bir kuruma başvurduğu, yüzde 16,1’inin ise herhangi bir kuruma başvurmadığı bu durumun ise kadınların kurumlara güvenmemesinden kaynaklı olduğuna dikkat çekildi.

‘Kürtçe konuşan kadınların yüzde 50’si ayrımcılığa maruz kalıyor’

Kadınların yüzde 91’inin şiddetle mücadele konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak istedikleri belirtilen raporda, kadınların yüzde 54,7’sinin bu bilgiyi Kürtçe edinmek istediği vurgulandı. Kadınların Kürtçe konuşurken kendini daha rahat hissettiği belirtilen raporda,  Kürtçe konuşan kadınların yüzde 50’sinin ayrımcılığa maruz kaldığının altı çizildi. Raporda, kadınların yüzde 28,5’inin çözüm olarak anadilde hizmet almanın anayasal olarak belirlenmesini isterken, yüzde 21,4 ise Kürtçe bilen personellerin istihdam edilmesi önerisinde bulundu.
Raporun hazırlanması kapsamında ayrıca Avcılar Belediyesi Kadın Danışma Merkezi ve Beşiktaş Belediyesi Kadın Danışma Merkezi ile görüşmeler gerçekleştirildi. Raporda, Avcılar Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nde tercüman desteğinin bulunmadığı ancak Kürtçe bilen personelleri olduğu ve Kürt kadınlarına bu şekilde hizmet vermeye çalıştıkları ifade edildi. Raporda, Beşiktaş Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nde de Kürtçe tercüman olmadığı belirtilerek, başvuruların olması dahilinde Kürt kadınları yönlendirebilecekleri belirtildi.
Fatma Altınmakas neden katledildi?
2023 yılında 28 kadının koruma kararına rağmen katledildiği kaydedildiği raporda, “Yine bu madde şiddete maruz bırakılan kadınların işlem başlatması için herhangi bir ön koşulun olmaması, şiddetin bir daha yaşanmasını ve yahut potansiyel şiddeti engelleyecek uygun ve ulaşılabilir koruma mekanizmaları sağlamayı yükümlü kılarken Fatma Altınmakas’ın anadilde başvurusu alınmadığı için şiddet mahalline geri gitmek zorunda kaldığı ve daha sonra katledildiği bilinmektedir” ifadelerine yer verildi.