• Ana Sayfa
  • Manşet
  • ‘Polonez’deki işçinin kaburgasını kırdıran bir iktidarla karşı karşıyayız’

‘Polonez’deki işçinin kaburgasını kırdıran bir iktidarla karşı karşıyayız’

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, direnişteki Polonez işçilerine polisin müdahalesine tepki göstererek, “İşçinin kaburgasını kırdıran bir iktidarla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

‘Polonez’deki işçinin kaburgasını kırdıran bir iktidarla karşı karşıyayız’
‘Polonez’deki işçinin kaburgasını kırdıran bir iktidarla karşı karşıyayız’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 17 Eylül 2024 12:20
  • Güncellenme: 17 Eylül 2024 12:21

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, gündemdeki gelişmelere ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Polonez işçilerine destek veren Koçyiğit, iki gün önce gerçekleşen polis müdahalesine tepki gösterdi.

Polisin Iğdır’da DEM Partili belediyenin işten çıkardığı kişilere destek verdiğini hatırlattan Koçyiğit,”İşte AKP’nin gerçek yüzü bu. Polonez’deki işçinin kaburgasını kırdıran bir iktidarla karşı karşıyayız” dedi.

‘İşçi grevlerine bütün toplum sahiplenmeli’

İşçilerin ücretlerin düşük olduğunu ve yoksulluğun gün geçtikçe arttığını ifade eden Koçyiğit, şunları söyledi:

“İş güvenliğinin olmaması, sendikal hakların gasp edilmesi, sendikalılaşmanın gittikçe zorlaşması, yandaş sendikaların büyütülmesi bu ülkedeki işçi direnişlerinin en temel başlıklarından birisini oluşturuyor. O anlamıyla dalga dalga büyüyen ve ülkenin dört bir yanına yayılan bu işçi grevlerinin aynı zamanda toplumun isyanı olduğunu ve bu işçi grevlerini de bütün toplumun sahiplenmesi gerektiğini ifade edelim.”

İşçilerin bu tepki ve grevlerin milyonların adına olduğuna söyleyen Koçyiğit, şöyle devam etti:

“Yoksulluğa, yolsuzluğa, sömürüye karşı herkesin bu grevlerin yanında durması, işçinin sesine ses vermesi gerekir. Grevlerdeki işçilerin üstüne kolluk gücünü süren, işçilere saldıran AKP-MHP sömürü ittifakının da aslında en büyük korkusunun işçi direnişleri, işçi grevleri olduğunu çok iyi biliyoruz.

Haksızlığa ve zulme karşı direniş kesinlikle büyüyecektir. Her iş kolu, her sokak bu anlamıyla işçi grevlerinin mekanı olacaktır. İşçilere saldıran, tehdit eden, sermayenin tetikçiliğini yapan emniyette bilsin ki iktidar zulmünün işlediği bütün suçların ortağı pozisyonundadırlar. İşçileri tehdit eden, saldıran emniyet acaba özelleştirildi mi? Gerçekten bir gece yarısı kararnamesi çıkarıldı ve patronların iş yeri bekçisi mi yapıldı?”