Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, dün Bayrampaşa’da piknikten döndükleri sırada araçlarında Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle aynı aileden 10 kişinin polis tarafından darp edilerek gözaltına alındığını duyurdu. ÖHD, olay anına ait görüntüleri dün akşam saatlerinde sosyal medya hesabından paylaşarak, gözaltına alınanlar arasında bir çocuk ve hamile bir kadının da bulunduğunu açıkladı.
Sabah saatlerinde ulaştığımız bilgilere göre, gözaltına alınan hamile kadının, karnına aldığı tekme nedeniyle sezaryenle acil doğum yapmak zorunda kaldığı; bebeğin kafasında darbe tespit edildiği ve kuvözde tedavi altında olduğu bildirildi.
Son duruma göre olayda toplam 13 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 3’ü aileyle bağlantısı olmayan kişilerdi. Bu kişiler ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Aileden ise 10 kişi gözaltına alındı; bunlardan 14 yaşındaki bir çocuk, hamile bir kadın ve annesi serbest bırakılırken, kalan 7 kişi geceyi karakolda geçirip adliyeye sevk edildi.
Gözaltı sürecini ÖHD adına takip eden Avukat Berivan Bekçi, yaşananları İlke TV‘ye anlattı.
Berivan Bekçi’nin aktardığına göre olay, aile trafikte ağır aksak seyir halindeyken polis tarafından cep telefonuyla kayıt altına alındıklarını fark etmesiyle başladı. Aileden bir kişi araçtan inerek, “Neden video çektiniz?” diye sordu. Aracında herhangi bir eksiklik ya da denetimi gerektirecek bir durum olmadığını belirten kişiye, polisin hakaret ederek karşılık verdiği aktarıldı.
Polis silah teşhirinde bulundu
Polisin hakaretinden sonra olayın gerildiğini aktaran Berivan Bekçi, “Müvekkillerimiz, araçtan indiklerinde polislerin silahlarına dokunduğunu, özellikle iki kardeşin buna tanık olduğunu belirtiyor. O sırada ‘mukavemet’ gerekçesiyle destek ekip çağırılıyor. Basına yansıyan görüntüler de o anlara ait.” diye konuştu.
Av. Berivan Bekçi, olay yerinde sivil kıyafetli kişilerin de bulunduğunu, bu kişilerin saldırı sırasında “Biz polisiz” dediklerini aktardı. Ailenin ise bu kişileri yurttaş sandığını belirtti.
‘Hamile kadın sezaryenle doğum yaptı, çocuk darbe aldı’
Gözaltına alınanlar arasında bulunan hamile kadının, olayın ardından acil sezaryenle doğum yapmak zorunda kaldığını aktaran Berivan Bekçi, “Bebeğin kafasında darbe olduğu söylendi. Kadının karnına tekme atıldığı iddia ediliyor” dedi.
Berivan Bekçi, doğum yapan kadının ve annesinin savcılık talimatıyla serbest bırakıldığını, halen biri kadın olmak üzere toplam 7 kişinin gözaltında olduğunu ve savcılığa sevk edildiklerini söyledi.
‘Gözaltındakilerin kıyafetleri yırtılmış, vücutlarında darp izleri var’
Gözaltı sürecinin de oldukça ağır geçtiğini belirten Berivan Bekçi, “Kıyafetleri parçalanmıştı, biber gazından rengi değişmişti. Birinin burnu kırık olabilirdi, çok ağrıyordu. Bir başkasının bileğinde şişlik ve hareket kısıtlılığı vardı. Burnu kırılan çocuğun sırtında ciddi bir yara mevcuttu. Genel olarak hepsi darp edilmişti” dedi.
Polis havaya ateş açtı iddiası
Olay sonrası yakınlarının emniyete gittiğini aktaran Bekçi, burada da polisin müdahalesiyle karşılaştıklarını gözaltındaki kişilerden 3’ünün olay yerinde değil, karakolun bahçesinde gözaltına alındığı söyledi:
“İlk olay yaşandıktan sonra diğer aile bireyleri karakola geliyor. Orada polis müdahale ediyor. Havaya ateş açıyor. Hatta aileden olmayan bir çocuğa silah doğrultulduğu iddiası var. Bu çocukla henüz görüşemedik ama bize böyle aktarıldı. Kendisiyle görüşme sağlayamadık.”
ÖHD İstanbul Şubesi: Suç işleyen polisler açığa alınmalıdır
ÖHD İstanbul Şubesi sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ailenin görevli olmayan polislerin video çekmesine itiraz ettiği gerekçesiyle şiddete maruz kaldığını ifade ederek şunları söyledi:
“Birlik ve beraberlik mesajlarının yoğun bir şekilde verildiği bu süreçte, Kürtçe müziğe dahi tahammülü bulunmayan ve işkenceyle karşılık veren memurlar hakkında derhal gerekli incelemeler başlatılmalı ve suç işleyen polisler açığa alınmalıdır. Bizler de bu suçun cezasız kalmaması için sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz!”
Gözaltındakiler adliyeye sevk edildi: 3 kişi adli kontrol şartıyla serbest
Adliyede İlke TV’ye konuşan abla Zuhal Kaya, kardeşinin “Hamileyim” diye bağırmasına rağmen karnına iki yumruk atıldığını, plasentanın ayrıldığını ve hem bebekte hem annede hayati risk bulunduğunu söyledi.
Gözaltına alınanlardan 7’si adliyeye sevk edilirken, 14 yaşındaki bir çocuk, hamile bir kadın ve annesi serbest bırakıldı.
Olay sırasında darp edilen 7 aylık hamile Zeynep Yaman’ın karnına aldığı tekme sonucu acil sezaryenle doğum yaptığı öğrenildi.
Hem anne hem bebek şu anda yoğun bakımda. Yakınları, her ikisinin de hayati tehlikesinin bulunduğunu belirtiyor.
Adli kontrolle serbest bırakıldılar
Geceyi nezarethanede geçiren 7 kişi ise Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılıkta işlemleri tamamlanan 7 kişiden Ahmet Kaya, Umut Kaya ve Yakup Kaya, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Üç kişi, haftada 2 gün imza ve araç kullanma yasağını kapsayan adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Aileye destek için Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl yöneticileri Sakine Özkan, Nazmiye Ülker, Ayfer Çelik ve İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Kamile Kandağ adliyeye geldi.
Ayrıca DEM Parti Bayrampaşa İlçe Eşbaşkanı Ramazan Yavuz’un da dün geceden bu yana destek için ailenin yanında olduğu öğrenildi.
Olayın ardından anne Yıldız Kaya ve abla Zuhal Kaya, yaşananları anlattı.
‘Bebekte ve annede hayati risk var’
32 yaşındaki abla Zuhal Kaya, olay anında arkada başka bir araçta olduğunu, yaşananların başında orada bulunamadığını söyledi. Hamile olan kardeşi Zeynep Yaman’ın yaşadıklarını aktardı:
“Kız kardeşimin bana söylediğine göre polis onu itmiş, karnının üzerine yere düşmüş. ‘Ben hamileyim’ diye bağırmış. Ona rağmen iki yumrukla karnına vurmuşlar. Zaten darbe aldığı için plasenta bebekten ayrılmış. Bu nedenle, yedi aylık olmasına daha bir hafta varken hemen ameliyata almışlar. Entübe ediliyorlar, oksijensiz kaldıkları için. Şu anda ikisi de yoğun bakımda. Bilgi de vermiyorlar. Doktor bana dedi ki, ‘Muhtemelen darbe aldığı için plasenta ayrılmış.’ Bebekte de annede de hayati risk olduğunu söylediler.”
‘Tek suçları Kürtçe müzik dinlemek’
“Bütün kardeşlerimi aldılar. Tek suçları Kürtçe müzik dinlemek. Başka hiçbir şey yok. Devletle hiçbir problemimiz yok. Müziğimizi dinleyerek eve gidiyorduk. Başımıza gelen bu. Biz beraberdik, iki arabaydık. Ben öndeydim, onlar arkadaydı. Onlar kendi araçlarındaydı, ben kendi aracımdaydım. Yetişene kadar zaten darp etmişlerdi.”
Polisin ırkçı küfürlerle darp etmeye başladığını aktaran Zuhal Kaya, şunları söyledi:
“Polis direkt kardeşime, ‘*** koyduğum Kürt’ü’ diyerek yakasından tutuyor, yumruklamaya başlıyor. Kardeşim önce tepki veriyor, ‘Cezam ne ki? Eğer ehliyetsizsem al cezamı. On kişilik arabaya yirmi kişi bindirdiysem kes cezamı. Ehliyetim yoksa, kes cezamı. Ama her şeyim tam’ diyor. Polis doğrudan ırkçı hakaretle saldırıyor. Zaten olay orada başlıyor. İlk onlar küfrediyor. Küfürleri de Kürtlük üzerinden ediyorlardı. Yani bir Laz şarkısı olsaydı böyle yapmazlardı. Tek dertleri bizim Kürt olmamız. Başka hiçbir dertleri yoktu. Oradakiler de görmüşler. Onlar da bu saldırının Kürt’ün üzerine olduğunu hepsi de biliyorlar.”
‘Doktor muayenesine polis de girdi’
Darp edildikten sonra gözaltına alınan ancak sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakılan 51 yaşındaki anne Yıldız Kaya ise yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Benim dört tane çocuğum içeride. Bir damadım ve bir de yeğenim içeride. Darp edildik, sonra bizi doktora götürdüler. Ama doktor bizimle hiç ilgilenmedi. Polisle birlikte girdik doktora. Baktım doktor diyor, neyiniz vardı? Gelinimin parmaklarına bastılar, parmakları hep patlamıştı. Gelinimi görseniz, vücudunun hepsi kan. Kocasının kafasına vuruyorlardı, bu da elini koydu, dedi kafasına vurmayın. Orada da onun eline bastılar. Bunun parmakları patladı. Götürdüler doktora, hiçbir şey yapamadı bir pansuman bile etmediler.”
‘Bu adalet mi? Bir polis nasıl kadına vurur?’
‘Tutuklanacakları’ bilgisiyle karakola götürüldüklerini aktaran Yıldız Kaya, şöyle konuştu:
“Oradan sonra bizi karakola götürdüler. ‘Niye bizi buraya getirdiniz’ dedim. ‘Size de tutuklama çıkmış’ dediler. Niye tutuklama? Biz ne yaptık? Benim yanımda çocuklarıma vurdular. Ben kendimi çocuğumun üstüne attım, biber gazı sıktılar. Ben daha hiçbir şey görmedim. Nefesim kesildi.
Hamile kızım bayıldı. Ben kızımı kaldıramadım. Polis vurmuş da ben görmedim, ama düştüğünü gördüm. Oğluma vuruyorlardı. Diğer oğlum bağırıyordu, ‘Ablam gitti’ diye, onu kaldırdı.
Ben de fenalaştım. Astım hastasıyım, şekerim var. Beni bıraktılar, çocuklarımı tuttular. Eve geldim, kollarım mosmordu. Meğer oğlumun üstüne kendimi atmışım, beni çekiştirmişler, kollarım mosmor oldu. Bu adalet mi? Bir polis nasıl kadına vurur? Bakın benim 14 yaşındaki kızımın çenesi dünden beri ağrıyor, ‘Anne, çenem çok ağrıyor’ diyor. On dört yaşında çocuk bu. Ona nasıl vurursunuz? Böyle bir devlet olabilir mi? Bir de çocuklarımı tutukluyorlar. Nasıl bir çağda yaşıyoruz? Bu nasıl bir devlet?”
Aile, adliye önünde açıklama yaptı
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarının ardından aile ve DEM Parti yöneticileri, adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamaya DEM Parti Milletvekili Çiçek Otlu, DEM Parti İl Eşbaşkanları Arife Çınar ile Vedat Çınar Altan ve çok sayıda partili yurttaş katıldı.
Açıklamada serbest bırakılan kişiler de söz alarak vücutlarındaki darp izlerini gösterdi.
DEM Parti: Kürtçeye karşı hazımsızlığa geçit vermeyeceğiz
DEM Parti açıklamasında, “Yargılamanın sonucunda beraat ettirmiş olsanız bile biz bunu kabul etmeyeceğimizi duyuruyoruz” ifadeleri kullanıldı.
DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Vedat Çınar Altan, konuşmasında bu olayın adli bir mesele değil, “Tepeden tırnağa politik bir mesele” olduğunun altını çizerek, “Kürtçe müziğe tahammülsüzlüğün bu saldırının altında yatan temel motivasyon olduğunu biliyoruz” dedi.
DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Vedat Çınar Altan:
“Bu mesele adli bir mesele değil, tepeden tırnağa politik bir meseledir. Kürtçe müziğe tahammülsüzlüğün bu saldırının altında yatan temel motivasyon olduğunu biliyoruz”
Haber: Zilan Azad @zilanazadd https://t.co/Chg8MtMzY7 pic.twitter.com/lHcahzxUze
— İlke TV (@ilketvcomtr) July 14, 2025
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden açıklama
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, konuya ilişkin açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada, 6 kişinin yüksek sesle müzik dinledikleri gerekçesiyle uyarıldıkları, ancak müziğin sesini artırarak görevli polislere hakaret ve tehditte bulundukları, bu nedenle gözaltına alındıkları belirtildi. Gözaltına alınanların isimleri Ü.K. (25), Y.K. (21), Y.E.Y. (40), İ.K. (19), A.K. (30) ve B.K. (22) olarak açıklandı.
Açıklamaya göre, bu kişilerin “saldırgan tavırları ve mukavemetleri” nedeniyle olay yerine takviye ekip gönderildi. “Zanlıların gözaltına alınmasının ardından, polis merkezinin önüne gelen yaklaşık 100 kişilik grubun taşkınlık çıkardığı, kalabalığın dağılmaması üzerine havaya uyarı atışı yapıldığı” ifade edildi.
Bu sırada, polis merkezi önünde “taşkınlık çıkardığı” belirtilen D.K. (28), Z.Y. (31), Y.K. (52) ve M.K. (14) de gözaltına alındığı; Z.Y.’nin hamile olduğu gerekçesiyle serbest bırakıldığı, M.K.’nin ise ailesine teslim edildiği bilgisi verildi.
Açıklamada, gözaltındaki 8 kişi hakkında “görevli memura mukavemet”, “tehdit”, “hakaret” ve “kasten yaralama” suçlamalarıyla işlemlerin sürdüğü kaydedildi.
Acil sezaryene alınan anne yoğun bakımdan çıktı, bebek entübe
Yoğun bakımdan çıkan 30 yaşındaki Zeynep Yaman, yaşadıklarını hastanede İLKE TV’ye anlattı:
“Bir kilo 300 gram doğdu çocuğum. Benim karnıma tekme attılar. O an zaten içimden bir şeyler koptu. Sonra doğuma alındım. ‘Eğer bebeği almazsak sen ölürsün’ dediler. Hiçbir şey diyemedim. Uyandığımda yoğun bakımdaydım. Şimdi kızım yoğun bakımda, sütüm gelmiyor, anne sütü de veremiyorum. Kızımın yaşayıp yaşamayacağı bile belli değil. Bebeğimden hala haber alamadım. Sadece kızıma dua edin hiçbir şey olmasın.”
‘Konu biz olunca adalet olduğuna inanmıyorum’
“Türkiye benim değil mi? Sen istediğini dinleyebiliyorsun da ben dinleyemiyor muyum? Sırf Kürtçe şarkı dinlediğimiz için oldu. Ne diyebilirim ki? Adalet yok bu ülkede. Bizi çocuklarımızın önünde dövdüler. Küçük kızım, ‘Vurmayın babama’ diye ağlıyordu. Bu ülkede konu biz Kürtler olunca adalet olduğuna inanmıyorum.”
‘Eşime saldırdılar, ben baygındım, uyandığımda yoğun bakımdaydım’
“Eşim, ‘Karım hamile’ dedi. Ama karnıma tekme attılar. 14 yaşında kız kardeşim ve 6 yaşında oğlum vardı yanımda. ‘Annem hamile dövmeyin’ diyordu. Bir çocuğa 15 polis ne demek? Zaten takviye polis çağırdılar, anons ettiler, hemen geldiler. Ben baygındım. Uyandığımda yoğun bakımdaydım.”
“Kürtler olarak biz hep dışlandık. Konu bizsek, adalet işlemiyor bu ülkede. Bize bunu reva gördüler. Vicdansızlar, görseniz bize nasıl vurdular.”
***
Bebeğin ismini ne koymayı düşündüğünü soruyorum. “Hummaşah” diyor. “Talih kuşu” demekmiş…
Bebeğin durumu
Görüş aldığımız yoğun bakım ünitesi doktoru, bebeğin henüz akciğerleri gelişmediği için sabah saat 06.00 sularından itibaren entübe durumda olduğunu belirtti. Darbeye bağlı bir durum olup olmadığını söylemek için henüz erken olduğunu, bu konuda bazı tetkiklerin ilerleyen zamanlara yapılacağını ifade etti.
