‘Mavi Gözlü Dev’ 62 yıl önce aramızdan ayrıldı

Nazım Hikmet, 20. yüzyılın başlarından ölümüne kadar süren hayatı boyunca döneminin önemli olaylarına tanıklık etmiş, sanatıyla ve duruşuyla milyonları etkilemişti.

‘Mavi Gözlü Dev’ 62 yıl önce aramızdan ayrıldı
‘Mavi Gözlü Dev’ 62 yıl önce aramızdan ayrıldı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 3 Haziran 2025 13:20
  • Güncellenme: 3 Haziran 2025 13:23

Bugün, toplumcu gerçekçiliğin unutulmaz şairi, oyun yazarı ve romancı Nazım Hikmet Ran’ın 62. ölüm yıldönümü. 3 Haziran 1963’te Moskova’daki evinde kalp krizi sonucu hayata veda eden Nazım Hikmet, eserleriyle sadece Türkiye’de değil, dünya edebiyatında da derin bir iz bıraktı. Özgürlük, eşitlik ve insan sevgisi temalarını dizelerine işleyen şair, sürgün yıllarında bile bu topraklara duyduğu özlemi eserlerinden hiç eksik etmedi.

Nazım Hikmet, 15 Ocak 1902’de Selanik’te doğdu. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarında başlayan hayatı, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin çalkantılı dönemlerinde şekillendi. Bahriye Mektebi’nde eğitim gördü, ancak sağlık sorunları nedeniyle askeri kariyerine devam edemedi. 1921’de Ankara’ya giderek Kurtuluş Savaşı’na destek verdi ve burada öğretmenlik yaptı. Bu dönemde sosyalist fikirlerle tanıştı; bu, onun hem edebi hem de siyasi duruşunu derinden etkiledi.

Nazım Hikmet, 1920’li yıllarda Sovyetler Birliği’ne giderek Moskova’da tiyatro ve sinema eğitimi aldı. Türkiye’ye döndüğünde ise yazıları ve şiirleri nedeniyle sık sık sansür, gözaltı ve hapisle karşılaştı. 1938’de “orduyu isyana teşvik” suçlamasıyla 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı ve yaklaşık 13 yılını cezaevinde geçirdi. 1950’de Adnan Menderes hükümetinin çıkardığı af yasasıyla serbest bırakıldı, ancak baskılar devam edince 1951’de Türkiye’den ayrılarak Moskova’ya yerleşti.

Nazım Hikmet, sürgünde geçirdiği yıllarda da üretkenliğini sürdürdü. Şiirleri 50’den fazla dile çevrildi, oyunları dünya sahnelerinde oynandı ve romanları geniş kitlelere ulaştı.

‘Bıraktım acının alkışlarına 3 Haziran 63’ü’ 

Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil 1977 yılında yayınlanan şiir kitabındaki Haziranda Ölmek Zor şiirini 2 Haziran 1970’te hayata veda eden Orhan Kemal ve 3 Haziran 1963’te Moskova’daki evinde gazetesini almak için kapıya yürürken geçirdiği kalp kriziyle hayatını kaybeden Nazım Hikmet’e ithaf etmişti. Bu şiirde yer alan ve Grup Yorum’un da Haziran’da Ölmek Zor-Berivan albümünde yer verdiği şu dizeler ise Nazım Hikmet’in hayata veda ettiği 3 Haziran 1963 gününü betimler:

“…yıllar var ki ter içinde
taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran ’63’ü

bir kırmızı gül dalı
şimdi uzakta
bir kırmızı gül dalı
eğilmiş üzerine
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta
bir kırmızı gül dalı
eğilmiş üzerine
okşar yanan alnını
bir kırmızı gül dalı
Nâzım ustanın…”

Edebiyatta serbest ölçünün öncüsü 

Nazım Hikmet, edebiyatta serbest nazımın (ölçünün) öncüsü olarak kabul edilir. Nazım Hikmet “Memleketimden İnsan Manzaraları”, “Kuvayi Milliye Destanı” ve “Şeyh Bedreddin Destanı” gibi eserleriyle, toplumsal meseleleri epik bir dille işledi. “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine” dizeleri, onun özgürlük ve dayanışma özlemini en yalın haliyle ifade eder.

Nazım’ın şiirleri, sadece estetik bir değer taşımakla kalmadı; aynı zamanda adaletsizlik,savaş, barış ve yoksulluk gibi evrensel konulara da dikkat çekti.