TBMM’de bugün TİP Milletvekili Ahmet Şık, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve CHP Milletvekili Okan Konuralp’in AKP’li vekillerce darp edilmesi kınandı.
DEM Parti: Sayısal üstünlüğüne güvenen vandallar…
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğuları, ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şunlar belirtildi:
“Anayasa Mahkemesinin Sevgili Can Atalay’ın milletvekilliğinin iade edilmesini salık veren kararının uygulanması için muhalefet partileri olarak TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırdık. Anayasa Mahkemesi kararı açık olmasına rağmen AKP-MHP iktidarı hak-hukuk tanımama tutumunu parlamento çatısı altında sürdürmek istemektedir. Muhalefetin TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırmasını sindiremeyen iktidar, çözümü fiziksel şiddete varan saldırılarda bulmuştur. Kadın milletvekillerimize AKP’li erkek milletvekilleri tarafından saldırı yapılması siyasi haydutluktur. Bu saldırılar halk iradesini, hukuku tanımamaktır ve siyasi acizliktir. Grup Başkanvekilimiz başta olmak üzere hiçbir arkadaşımız bu saldırılar karşısında geri adım atmayacaktır.
Parlamento dışında iktidara muhalefet eden toplumsal kesimlere en şiddetli şekilde saldıran AKP-MHP iktidarı, bu tutumunu parlamento içine de taşımaya çalışmaktadır. Yaşamı, insanı, demokrasiyi, hukuku ve doğayı savunan toplumsal kesimlere karşı sokakta ve meydanlarda hukuk tanımaz bir çetecilik ve zorbalıkla saldırma talimatı veren iktidar, milletvekilleri aracılığıyla bunu TBMM’ye taşımıştır. AKP’liler, Can Atalay’ın milletvekilliğinin iadesi için yapılan toplantıda muhalefetin sesini kısmak ve hukuksuzluğu devam ettirmek için muhalefet milletvekillerine parlamento kürsüsünde saldırmıştır. Parlamentoda şiddetin ve saldırganlığın hukukunu kurmak isteyen AKP’ye karşı en güçlü şekilde direneceğimizi bir kez daha kamuoyuna deklare ediyoruz. Muhalefet milletvekillerine saldırarak haksızlık ve hukuksuzluk rejimini sürdürmek isteyen bu anlayışı en güçlü şekilde kınıyoruz. Bedeli her ne olursa olsun haklı davamızda demokrasiyi, adaleti ve barışı savunmaya bir an bile durmadan devam edeceğiz.”
Karamollaoğlu: Meclis’teki saldırı Türkiye’nin özetidir
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın konuşması sırasında Şık ve diğer muhalefet milletvekillerine yönelik saldırıya ilişkin, “TBMM’de dökülen kan, milli iradeye gölge düşürmüş ve ülkemizin demokrasi kültürüne kara bir leke olarak geçmiştir” ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Aziz milletimizin sorunlarına çözüm beklediği TBMM’de dökülen kan, milli iradeye gölge düşürmüş ve ülkemizin demokrasi kültürüne kara bir leke olarak geçmiştir. Sundukları fikir ve önerilerle millete örnek olması gerekenlerin meclis çatısı altında şiddete tevessül etmesinin izahı yoktur. TBMM’yi hukukun, demokrasi kültürünün ve sağduyunun olmadığı bir yere dönüştürmek, ne yazık ki günümüz Türkiye’sinin bir özetidir. Bu anlayışı kınıyorum.”
Babacan: Bu memleketi bu hale getirmeye kimsenin hakkı yok
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise şu açıklamayı yaptı:
“Anayasayı tanımadınız, millet iradesini yok saydınız, her gün ekranlardan öfke saçtınız. Sonuç ortada: Bugün Gazi Meclisimizde kan aktı. Meclis kürsüsünde saldırıya uğrayan ve yaralanan vekillere geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, saldırıyı kınıyorum. AK Parti grubunun şiddetten sorumlu vekiline AK Parti içinden de gereken cevabın verileceğini temenni ediyorum. Bu memleketi bu hale getirmeye kimsenin hakkı yok.”
Emek Partisi’nden açıklama
Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan ise şu açıklamayı yaptı:
“TİP Hatay Milletvekili olarak seçilen Can Atalay’ın, milletvekilliğinin düşürülmesini yok hükmünde olduğunu ilan eden Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, Saray iktidarının hukuksuzlukta diretmesi, bugün Meclis Genel Kurulu’nda muhalefet vekillerine yönelik saldırının önünü açmıştır.
TBMM Genel Kurulu, Can Atalay için bugün saat 14.00’da olağanüstü toplanırken, sıranın Gülizar Biçer Karaca’da olmasına rağmen oturumu Bekir Bozdağ’ın yönetmesi Saray iktidarının kendi hukuk tanımaz politikalarını dayatma tutumudur. Bozdağ, zaten daha önce, Can Atalay’ın vekilliğinin hukuksuz biçime düşürüldüğü oturuma başkanlık eden kişidir. Bu oturuma Bozdağ’ın başkanlık yapması demek, Saray’ın kararının Meclis Genel Kurulu’na dayatılmasının baştan ilanı demektir. Haklı olarak itirazla karşılanan bu karar gerginliği tetiklemiştir.
AKP grubunun idare amiri Alpay Fehmi Özalan, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’a kürsüde saldırırken, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit ve CHP Milletvekili Okan Konuralp’ın kaşı yarılmıştır.
Tek adam iktidarının halkın iradesi ve AYM kararı karşısında ısrar ettiği bu tutum, bir tükenişin de işaretidir. Hem sandıkta hem de hukuk karşısında kaybeden iktidarın elinde saldırganlık dışında bir şey kalmamıştır.
Can Atalay’ın hakları iade edilerek milletvekili olarak göreve başlaması sağlanmalıdır. Meclis’in, Saray’ın vesayet kurumu haline getirilmesi kabul edilemez! Darbe dönemleriyle yarışan uygulamalara imza atan ‘tek adam’ iktidarına Türkiye işçi ve emekçileri, halkları teslim olmayacaktır.”