• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Merdan Yanardağ tutuklandığı günü anlattı: Bizi tutuklayanlar gözlerimize bakamadılar

Merdan Yanardağ tutuklandığı günü anlattı: Bizi tutuklayanlar gözlerimize bakamadılar

“Casusluk” soruşturması kapsamında tutuklanan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, tutuklandığı gün yaşadıklarını anlattı. Yanardağ, adliye sürecini “önceden yazılmış bir senaryonun icrası” olarak nitelendirdi ve “Bizi tutuklayanlar gözlerimize bakamadılar” dedi.

Merdan Yanardağ tutuklandığı günü anlattı: Bizi tutuklayanlar gözlerimize bakamadılar
Merdan Yanardağ tutuklandığı günü anlattı: Bizi tutuklayanlar gözlerimize bakamadılar
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 1 Kasım 2025 21:25
  • Güncellenme: 1 Kasım 2025 21:26

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni ve gazeteci Merdan Yanardağ, “casusluk” soruşturması kapsamında tutuklandığı gün yaşananları ilk kez anlattı. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Yanardağ, savcılık ve mahkeme sürecinde maruz kaldıkları muameleyi “bir yargılamadan çok, önceden yazılmış bir senaryonun icrası” olarak tanımladı.

Yanardağ, sabah doktor kontrolünün ardından adliyeye getirildiğini ve uzun süre nezarette bekletildiğini belirterek, “Bildiğim kadarıyla Sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Necati Özkan da aynı şekilde getirildi. Çağlayan Meydanı’na vardığımızda adliyenin binlerce polis tarafından kuşatıldığını gördüm” ifadelerini kullandı.

Yanardağ’ın paylaşımının tamamı şu şekilde:

“Tutuklandığımız gün yaşadıklarımızın haber değeri olduğu için kamuoyunun bilgisine sunmak isterim. Sabah saatlerinde önce doktor muayenesine ardından da eskortlar eşliğinde ve konvoy halinde adliyeye getirildim.
Bildiğim kadarı ile sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Necati Özkan da aynı şekilde adliyeye getirilmiş. Çağlayan Meydanı’na geldiğimizde mezun olduğum lisenin bulunduğu yerde kurulan İstanbul adliyesi adeta binlerce polis tarafından kuşatıldığını gördüm. Aynı şey adliye koridorlar içinde geçerliydi. 5 saate yakın nezarette kaldıktan sonra savcıya çıktım ve ifademi verdim polis sorgusunda olduğum gibi savcılık sorgusunda da bütün suçlamaları ve kumpasa özgü iddiaları reddettim. Yeniden adliye nezaretine indirildim. Yine saatler sonra mahkemeye çıktım. Mahkemede de ifadelerimi tekrarladım. Aynı işlem sayın Ekrem İmamoğlu ve Sayın Necati Özkan için yapılmış.. Sonra yeniden nezarete indirilerek beklemeye başladık. Gece yarısına doğru 12. Sulh Ceza hakimliği’ne çıkarıldık. Sayın Ekrem İmamoğlu ve sayın Necati Özkan’ı ilk olarak orada, mahkeme önündeki koridorda beklerken gördüm. Hatta Sayın Ekrem İmamoğlu “geçmiş olsun Merdan bey” diye seslenince kendisini fark ettim. Kısa süre ayakta sohbet ettik. Ben de aynı dileklerimi ifade ettim. Yarım saat kadar sonra duruşma salonuna girdik. Aynı hakim hızla salona girip yerine geçti ve yüzümüze bakmadan ve sanki elinde bir metni okuyor gibi ayrı ayrı tutuklandığımızı söyledi. Açıklaması tek cümleydi. Sonra yerinden kalkıp hızla salonu terk etmeye çalıştı. Biz sıra ile Necati Özkan ben ve Ekrem İmamoğlu yan yana kararı dinledik. Tam bu sırada hakim çıkmaya çalışırken Ekrem İmamoğlu yüksek sesle “burada yargılama yaptığınızı zannediyorsunuz şimdi burası bir mahkeme mi yüzümüze bile bakmıyorsun, Türk yargıçları ve verdikleri karardan emin olur ve başları diktir, sen başını eğip nereye kaçıyorsun” diyerek arkasından seslendi. Salonda bizim dışımızda, avukatlar, polis, jandarma ve mahkemenin çalışanları vardı. Bu yaşananlar haber olmadıysa bilinmesini isterim. Bizi tutuklayanlar gözlerimize bakamadılar.
Bu sırada saat gece 2:30 idi Silivri’ye gelişimiz sabah altıyı bulmuştu.”