• Ana Sayfa
  • Kadın
  • NADA kongresi | Tülay Hatimoğulları: Barış için tarihi bir sayfa açıldı

NADA kongresi | Tülay Hatimoğulları: Barış için tarihi bir sayfa açıldı

Kongre kapsamında, Tülay Hatimoğulları’nın da dahil olduğu ‘3. Dünya Savaşı’na Karşı Yeni Dönem Mücadele ve Çözüm Perspektifi’ başlığı altında dördüncü oturum gerçekleştirildi.

NADA kongresi | Tülay Hatimoğulları: Barış için tarihi bir sayfa açıldı
NADA kongresi | Tülay Hatimoğulları: Barış için tarihi bir sayfa açıldı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Mayıs 2025 20:02
  • Güncellenme: 16 Mayıs 2025 20:09

Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu (NADA) 1. Kongresi Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde ikinci gününde devam etti.

NADA kongresinde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Barış ve demokratik siyaset için tarihi bir sayfa açılmıştır. Bu gelişmeler sadece Türkiye’ye değil; Irak, İran, Suriye’ye de etkisi olacaktır” dedi.

Kongre kapsamında, Tülay Hatimoğulları’nın da dahil olduğu “3. Dünya Savaşı’na Karşı Yeni Dönem Mücadele ve Çözüm Perspektifi” başlığı altında dördüncü oturum gerçekleştirildi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı, bu panelde “Barış ve Demokratik Toplum İnisiyatifinde Kadın Öncülüğü” başlığı altında 15 dakikalık bir sunum yaptı.

Tülay Hatimoğulları, 2021 yılında Beyrut’ta kurulan NADA’nın bölgedeki kadınlar açısından enternasyonalist bir kadın yapılanması olarak büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Bölge kadınlarının bu yapıyı sahiplenmesi, görünür kılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Tülay Hatimoğulları, “Ayrıca NADA gibi kadın örgütlerinin yanı sıra karma yapılarla da bu tür çalışmaların yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün yaşadığımız savaşların, çatışmaların, sömürünün temelinde erkek egemen sistem yatmaktadır. Kapitalizmle bütünleşmiş olan erkek egemen sistem, dünya üzerindeki kaynakların çok büyük bir kısmını erkeklerin elinde toplamaktadır” diye konuştu.

Krizler ve savaşlarda en ağır bedeli halklar ödüyor

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri başta olmak üzere bu sistemin yol açtığı krizlerin ve savaşların bedelini en ağır şekilde ödeyenlerin halklar olduğunu dile getiren Tülay Hatimoğulları, “Savaş süreçlerinde kadınlar hem tecavüz, kaçırma, köleleştirme gibi insanlık dışı uygulamalara maruz kalmakta hem de zorla göç ettirilmekte, mülteci konumuna düşmektedir.

Kadın bedeni savaşın bir ganimeti olarak görülmektedir. Êzidî ve Alevi kadınların yaşadığı vahşet bu durumun en somut örneklerinden biridir. Yine savaşlardan kaçarak göç yollarına düşen kadınlar ve çocuklar cinsel istismar ve kaçırılma gibi ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalmaktadır. Kadınların karşı karşıya olduğu bir diğer büyük tehdit ise antidemokratik otoriter rejimler ve siyasal İslam’dır. Kadın hareketinin zayıf olduğu ülkelerde bu tür yapılar çok daha kolay örgütlenebilmektedir. Bu durum özellikle DAİŞ ve Boko Haram örneklerinde kendini net bir biçimde göstermektedir. Bu örgütler sadece bulundukları ülkeleri değil çevre coğrafyaları da tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Barış için tarihi fırsat

Tülay Hatimoğulları söyle devam etti: “İzninizle Türkiye’den Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu Barış ve Demokratik Toplum çağrısından kısaca bahsetmek isterim. 27 Şubat’ta yapılan bu çağrı üzerine PKK kongresini topladı ve 12 Mayıs’ta fesih kararını açıklayarak, demokratik siyaset yöntemini geliştirecek yapılanma kararı aldığını ilan etti. Bu gelişmeler sadece Türkiye’ye değil; Irak, İran, Suriye’ye de etkisi olacaktır. Barış ve demokratik siyaset için tarihi bir sayfa açılmıştır. Bizler de başta Kadın Meclisimiz olmak üzere hem Türkiye kadın hareketi hem Kürt kadın hareketi ortak bir mücadeleyle bu sürecin ilerlemesi için çalışıyoruz. Bu tarihi gelişmeyi şu an sizlerle paylaşmaktan büyük bir onur duyuyorum. Bu gelişme Ortadoğu’nun kanayan yarası Kürt sorununu çözme konusunda tarihi bir adım. Umarız ki barışla ve demokratik toplumun inşasıyla neticelenir.”

Kadınların siyasi rolleri artmalı

“Kadınların Ortak Bir Vizyonla Siyasi Çıkışı- Barış İçin Kadın Ağı” başlığı altında sunum yapan akademisyen Ghada Musa ise şunları belirtti: “Kadınların siyasi temsili üzerine konuşacağım. Kadınların güvenlik, barış inşası alanlarındaki konumları silahlı çatışmalarla doğrudan ilişkili durumlarla iç içedir. Savaşı önleyebilecek veya sona erdirebilecek güçlü, etkin bir kadın siyasi hareketiyle mümkündür. Barışın sağlanması elzemdir. Kadınların siyasi rollerini, güvenlik ve barış inşasına olan katılımlarını artırmak gerekiyor. Yapısal yönlerden önce sistemsel yönlere odaklanmalıyız. Feminist kültür kolektif ve iş birliğini yansıtır. Erkek egemen kültürü reddeder. Feminizm aynı zamanda kadınların ötekileştirilmesini ortadan kaldırmayı amaçlar.”

Kongre, yarın üçüncü gününde devam edecek.

NADA üzerine: 

Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu (NADA), Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki kadınların haklarını savunmak, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve kadınların siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda güçlenmesini sağlamak amacıyla kurulmuş bir kadın örgütlenmesidir. 12 Ekim 2020 tarihinde, 9 Ortadoğu ülkesinden 11 kadın örgütü ile Kuzey ve Doğu Suriye’den 3 kadın örgütünün bir araya gelmesiyle “Güvenlik ve Barış İçin, İşgale ve Kadın Katliamlarına Karşı Mücadele İnisiyatifi” olarak temelleri atılmıştır. Bu inisiyatif, 30-31 Temmuz 2021 tarihinde Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlenen Ortadoğu ve Kuzey Afrika 2. Kadın Konferansı’nda NADA adıyla yola devam etme kararı almıştır.

Çıkış noktası kadına dönük işlenen suçları belgelemek olan NADA, kadınların güçlenmesi için çalışma yürütüyor. İran, Fas, Kuzey ve Doğu Suriye, Türkiye, Tunus, Filistin, Afganistan, Ürdün, Lübnan ve Mısır başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde örgütlenen NADA, çatışma bölgesinde kalan kadınlara sığınak, şiddetten kaçan kadın ve çocuklara koruma gibi temel hizmetler, beslenme, psikolojik ve hukuki destek ile tıbbi bakım gibi destekte bulunurken, diğer yandan da kadın lehine hukuku yürürlüğe koymak ve cinsiyet eşitliğini sağlama hedefleriyle çalışmalarına devam ediyor.