• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Nahit Eren: ‘Köyde herkesin bir şeyler sakladığını çok net bir şekilde anlayabiliyoruz’

Nahit Eren: ‘Köyde herkesin bir şeyler sakladığını çok net bir şekilde anlayabiliyoruz’

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Narin Güran cinayeti soruşturmasına ilişkin İlke TV’ye konuştu.

Nahit Eren: ‘Köyde herkesin bir şeyler sakladığını çok net bir şekilde anlayabiliyoruz’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 10 Eylül 2024 18:10
  • Güncellenme: 10 Eylül 2024 18:24

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Narin Güran cinayeti soruşturması hakkında İlke TV’ye önemli açıklamalarda bulundu. Eren, soruşturma sürecinde yaşanan eksikliklere ve aile içi şüphelere dikkat çekti.

‘Soruşturma baştan aile üzerinde yoğunlaşsaydı bugün başka bir tablo olabilirdi’

Çimen Can’ın sorularını yanıtlayan Nahit Eren, soruşturma sürecindeki en büyük zorluklardan birinin, olayın ilk ihbarı alındığında yaşanan yönlendirme eksiklikleri olduğunu belirtti. Eren, “İlk ihbarlar genellikle dış faktörlerden şüphelenilerek değerlendiriliyor. Oysa, geçmiş tecrübelerimiz gösteriyor ki, aile bireyleri veya yakın çevre bu tür olaylarda sıklıkla göz ardı ediliyor. Eğer soruşturma daha baştan aile üzerinde yoğunlaşmış olsaydı, belki de bugün çok daha farklı bir tablo ile karşılaşacaktık” dedi.

‘Herkesin bir şeyler sakladığını çok net bir şekilde anlayabiliyoruz’

Eren ayrıca, soruşturma sürecinde köydeki bireyler arasında gözlemlediği genel korku ve sessizlik durumunu ele aldı. “Köylülerin ve köydeki insanların siyasi ya da ideolojik görüşlerinden ziyade, köyde ilginç bir şekilde bugüne kadar beyanı alınan insanların ifadelerinde inanılmaz bir gizlilik var. Herkesin sakladığı bir şey olduğu izlenimini çok rahat bir şekilde anlayabiliyoruz. Bir şekilde Narin’e ne olduğunu ve o gün köyde ne olduğunu tanık olmamış olsa bile sonrasında öğrenildiğini düşündüğümüz bilgiler var ama maalesef kimse bu konuda konuşmaya ya da konuşmaya cesaret edemiyor” şeklinde konuştu.

Otopsi sürecindeki zorluklar

Soruşturmanın teknik yönüne değinen Eren, olay yerinde yapılan aramalar, MOBESE kayıtlarının incelenmesi ve alınan çok sayıda biyolojik örneğin, rutin prosedürler olmasına rağmen, bu olayda bazı önemli noktaların atlandığını ifade etti. “Narin’in bedeninin su altında uzun süre kalması deliller üzerinde ciddi zararlar verdi. Bu, özellikle otopsi sırasında karşılaştığımız en büyük problemlerden biriydi” diyerek otopsi sürecindeki zorlukları dile getirdi. Eren aynı zamanda Narin’in bedeninden ve eşyalarından alınan örnekler sonucu çıkan raporun belirleyici olacağını kaydetti.

‘Toplumun baskısı soruşturmanın titizlikle yapılmasını sağlıyor’

Kamuoyunun ve medyanın olaya gösterdiği yoğun ilginin, soruşturmanın seyrini etkileyen önemli bir faktör olduğunu belirten Eren, “Toplumun ve basının baskısı, soruşturmaların daha dikkatli ve hızlı yürütülmesini sağlıyor. Bu, benzer trajedilerin önlenmesi için hayati öneme sahip,” diyerek kamuoyu desteğinin önemini vurguladı.