İsrail ordusunun Lübnan’ın başkenti Beyrut’a düzenlediği saldırıda 64 yaşındaki Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah öldürüldü.
Hasan Nasrallah kimdir?
31 Ağustos 1960’ta Beyrut’un doğu banliyölerinden Bourj Hammoud’da yoksul bir Şii ailenin dokuzuncu çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Abdul Karim Nasrallah, Güney Lübnan’daki Bazourieh köyünden Beyrut’a göç etmiş bir meyve-sebze satıcısıydı.
Erken yaşlarda dine ilgi duyan Nasrallah, el-Necah okuluna ve ardından Sin el Fil’deki çoğunlukla Hristiyanların yaşadığı bir bölgedeki devlet okuluna devam etti.
1975’te Lübnan İç Savaşı’nın patlak vermesiyle, 15 yaşındayken ailesiyle birlikte Tyre yakınlarındaki ata toprakları Bazourieh’e taşındı.
Siyasi kariyerinin başlangıcı
1976’da, henüz 16 yaşındayken Irak’ın Necef kentindeki dini seminere gitti. Burada Ayetullah Muhammed Bakır es-Sadr’ın öğretilerinden etkilendi.
Es-Sadr, Nasrallah’ın liderlik vasıflarını fark ederek “Sende liderlik kokusu alıyorum; sen Mehdi’nin takipçilerinden birisin” dediği söyleniyor.
Ancak 1978’de, Saddam Hüseyin rejiminin Şii muhaliflere yönelik baskıları nedeniyle diğer Lübnanlı öğrencilerle birlikte Irak’tan sınır dışı edildi.
Lübnan’a döndükten sonra, Emel lideri Abbas el-Musavi’nin okulunda eğitim gördü ve ders verdi. Kısa süre sonra Emel’in Bekaa’daki siyasi temsilcisi olarak atandı.
Hizbullah’ın kuruluşu ve yükselişi
1982’de İsrail’in Lübnan’ı işgali, Nasrallah’ın siyasi kariyerinde bir dönüm noktası oldu.
İşgale karşı direniş amacıyla kurulan Hizbullah’a katıldı. 1989’da dini eğitimini tamamlamak için İran’ın Kum kentine gitti.
1991’de Lübnan’a döndü ve bir yıl sonra, 1992’de İsrail’in bir hava saldırısında öldürülen el-Musavi’nin yerine Hizbullah’ın genel sekreteri oldu.
Nasrallah’ın liderliğinde Hizbullah, askeri kapasitesini artırdı ve İsrail’in kuzeyine kadar uzanan füzelere sahip oldu.
2000 yılında İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesini sağlayarak büyük bir zafer kazandı. Bu başarı, Nasrallah’ı Lübnan’da ve Arap dünyasında bir kahraman haline getirdi.
2006 Lübnan Savaşı ve sonrası
Temmuz 2006’da Hizbullah’ın İsrail sınırında düzenlediği bir saldırıda üç İsrail askerinin öldürülmesi ve ikisinin kaçırılması, 33 gün sürecek bir savaşı başlattı.
Savaş boyunca Hizbullah, 4 binden fazla roketi Kuzey İsrail’e fırlattı.
Çatışmalarda bin 200’den fazla Lübnanlı ve 160 İsrailli hayatını kaybetti.
Savaş sırasında Nasrallah, “Beyrut’u vurursanız, İslami direniş Tel Aviv’i vuracak ve Allah’ın yardımıyla bunu yapabilecek güçtedir” diyerek İsrail’i tehdit etti.
14 Temmuz 2006’da yaptığı bir konuşmada, Beyrut halkını Akdeniz kıyısına bakmaya çağırdı ve tam o sırada Hizbullah, İsrail’in Hanit adlı savaş gemisine füze saldırısı düzenledi.
Savaşın ardından Nasrallah’ın popülaritesi zirveye ulaştı, ancak güvenlik nedeniyle kamusal alanda görünürlüğü azaldı. O zamandan beri çoğu konuşmasını gizli lokasyonlardan video aracılığıyla yapıyor.
Nasrallah, gençlik yıllarında kısa bir süre Emel Hareketi’ne katıldı.
Hizbullah’ın siyasi ve askeri gücü
Nasrallah liderliğinde Hizbullah, sadece bir direniş örgütü olmaktan çıkıp Lübnan’ın en güçlü siyasi partilerinden biri haline geldi.
2018 parlamento seçimlerinde 340 binden fazla oy alarak bağımsızlıktan bu yana bir partinin aldığı en yüksek oyu elde etti.
Ekim 2021’de Nasrallah, Hizbullah’ın 100 binden fazla savaşçıya sahip olduğunu açıkladı.
Bu, örgütü dünyanın en güçlü ulusal olmayan silahlı gruplarından biri haline getirdi. Hizbullah ayrıca İran’ın “Direniş Ekseni” olarak bilinen ittifakın önemli bir üyesi.
Bölgesel çatışmalardaki rolü
Hizbullah, Nasrallah’ın liderliğinde Suriye iç savaşına da müdahil oldu.
25 Mayıs 2013’te Hizbullah lideri, örgütün “İslamcı aşırılıkçılara” karşı Suriye ordusunun yanında savaştığını duyurdu.
Bu karar, Hizbullah’ın Lübnan dışındaki en büyük askeri angajmanı oldu ve örgütün bölgesel bir güç olarak konumunu pekiştirdi.
Nasrallah, İsrail-Hamas savaşında da aktif bir rol oynadı.
7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısının ardından Hizbullah, İsrail’le sınır çatışmalarına girdi.
Nasrallah, 3 Kasım 2023’te yaptığı konuşmada Hamas’ın saldırısını övdü ve “kahramanca, cesurca ve yaratıcı bir eylem” olarak nitelendirdi.
Tartışmalı açıklamaları ve suçlamalar
Nasrallah’ın İsrail ve Yahudiler hakkındaki açıklamaları sık sık tartışma konusu oldu.
2000 yılında Washington Post’a verdiği bir röportajda, “İsrail adında bir devletin varlığını bile tanımıyorum. Varlığını hem adaletsiz hem de yasa dışı olarak görüyorum” dedi.
Nasrallah’a atfedilen bazı açıklamalar antisemitizm suçlamalarına yol açtı.
Örneğin, 2001’de El-Manar TV’de yayınlanan bir konuşmasında Yahudileri “Allah’ın en korkak ve açgözlü yaratıkları” olarak nitelendirdiği iddia edildi.
Ancak bu tür açıklamaların doğruluğu ve bağlamı tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Lübnan siyasetindeki rolü ve eleştiriler
Nasrallah’ın liderliğindeki Hizbullah, Lübnan siyasetinde merkezi bir rol oynuyor. Ancak örgütün silahlı gücünü koruması ve İran’la yakın ilişkileri, ülke içinde ve dışında eleştirilere neden oluyor.
Birçok Lübnanlı, Hizbullah’ın ülkenin egemenliğini zayıflattığını ve İran’ın etkisini artırdığını düşünüyor.
2019’daki ekonomik krize yol açan yolsuzluk ve siyasi istikrarsızlığa karşı düzenlenen ülke çapındaki protestolara destek vermemesi de Hizbullah liderine yönelik eleştirileri artırdı.
Nasrallah, bu protestoların yabancı güçler tarafından iç karışıklık çıkarmak için kullanıldığını iddia etti.
Kişisel hayatı
Nasrallah, Güney Beyrut’ta eşi Fatimah Yasin ve dört çocuğuyla birlikte yaşıyordu.
1997’de en büyük oğlu Hadi, İsrail’e karşı düzenlenen bir operasyonda hayatını kaybetti. Nasrallah, oğlunun ölüm haberini aldığında “Şehitlerimizden birinin babası olmaktan gurur duyuyorum” dedi.
Destekçileri arasında mütevazı yaşam tarzıyla tanınan Hizbullah lideri, bir röportajında aylık maaşının bin 300 doları geçmediğini söyledi. “Tarihin beni aklamasını beklemiyorum… Önemli olan Allah’ın bizi affetmesi ve O’nu memnun etmemizdir” sözleri, liderlik anlayışını yansıtıyor. (medyascope.tv)