CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TELE 1 TV’ye canlı yayın konuğu olarak katıldı. TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile Evren Özalkuş ve Murat Taylan’ın sorularını yanıtladı.
Özel, hakkında başlatılan iki farklı soruşturmanın ve Gaziosmanpaşa mitingindeki açıklamalarının sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
“Dün mitingimizi Anadolu Yakası’nda bir başka ilçede yapacaktık. Ama yeni dalga operasyonu olup da Avcılar, Büyükçekmece ve Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlarımız gözaltına alınınca, dün de tutuklanınca biz mitingi Gaziosmanpaya’ya çevirdik. Gaziosmanpaşa’nın bir önemli durumu var. İstanbul’da belediye meclis çoğunluğunun bizde olmadığı tek ilçe. Burada belediye başkanına bir tutuklama yapılıp da görevden uzaklaştırıldığında eğer buna Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP’nin belediye meclis üyeleri tenezzül ederlerse belediye başkanvekilliği onlara geçebiliyor.
‘Karşımızda bir gözü dönmüşlük var’
Yalova örneğinde görmüştük. Öyle bir noktaya geliyor ki iş en uydurma gerekçeyle belediye başkanı alınıyor ve yıllarca o mahkeme bitmek bilmiyor. Yalova’yı, CHP kazandığı halde onlar yönettiler. Ne oldu sonuçta? Sonuçta Yalovalılar çok açık farkla bu seçimde CHP’ye verdiler Yalova’yı. Ama bunu hesap eden, kitap eden bir siyasi akıl yok artık karşımızda. Karşımızda bir akıl yok. Karşımızda gözü dönmüşlük var.”
‘Bıçak kemiğe dayandı’
Bıçağın kemiğe dayandığını belirten Özel, “Bu vakitten sonra bu işin dönüşü yok” diyerek şunları kaydetti:
“Bu insanlar masumiyetleri suçları ispatlanıp onaylanana kadar masumlar. Siz nasıl savcısınız? Nasıl emniyetçisiniz? Bu talimatı kimler veriyor? Bunu söylüyorum. Dedim ki böyle bir görüntüyü bir daha görürsem insan gibi toplanıp dağılıyoruz burada, dağılmamak üzere toplanırız. Bu dediğim de şu; daha fazla ileri gitmeyin, daha fazla ileri gideriz. Ne anlıyorlarsa onu söylüyorum. Nerede toplanırız bilmem. Ne kadar dağılmayız bilmem. Buradan mesajı alacak olan alsın. Bıçak kemiğe dayandı. Bu vakitten sonra böyle haysiyetsizlikler yaparlarsa, onurumuzla oynamaya devam ederlerse, suçsuz insanlara iftira atarlarsa, bir belediye için 36 yaşındaki hiçbir suçu olmayan kişiye bunları yaşatırlarsa bu işler böyle, bu şehirde ve bu ritimde devam ederse adil bir yargılanma ve arkadaşlarımızın kendilerini ifade ederek masumiyetlerini ortaya koyacakları bir adil yargılanma rejimi kurulmazsa, onlar normalleşmezse sertleşirlerse ben de sertleşmeye devam edeceğim. Ne anlıyorlarsa onu yapacağım. Bu vakitten sonra bu işin dönüşü yok. Bunu söylüyorum. Ya bize insan gibi muamele edecekler savunma hakkını kısıtlamayacaklar, tutuksuz yargılanmayla bu Tayyip Erdoğan bu suçlamaların hepsinden yargılandı, bir gün evinden alınmadı. Bir gün gözaltında tutulmadı.
Bu 29 Şubat da değil 30 Şubat darbesi bu. Görülmedik bir şey. 30 Şubat diye tarih mi var? 30 Şubat darbesi bu. O 28 Şubatsa. Böyle vicdansızlık, insafsızlık yok. Onun için siyaset miyaset yapmıyorsun. Siyaset yapacağımız zamanlara döneriz, siyaset yaparız. Arkadaşlarımızın ve partimizin onuru için, şerefi için bu insanların aileleri için mücadele veriyoruz. Direniyoruz. Ve bu vakitten sonra normal siyasi zemine dönülecekse, önce bunlar dönecek, sonra ben döneceğim. Önce benim arkadaşlarım evlerine dönecekler. Ve tutuksuz yargılanacaklar. Sonra biz evimize döneceğiz.”
‘Şu an en şanslı kişi gerçek hırsız’
Özel, “Ekrem İmamoğlu ve diğer arkadaşlarınızı ziyaret ediyorsunuz. Onlarla ilgili neler söyleyeceksiniz? Moralleri nasıl? Bu yaşananları nasıl değerlendiriyorlar orada?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Ekrem Başkanın ilk günden beri morali hepimizden yüksek. Son derece motive. Bir gelecek seçimde cumhurbaşkanı olmaya Türkiye’yi yönetmeye hazırlanıyor. Yazmasıyla, çizmesiyle, okumasıyla, hazırlığıyla her şeyiyle son derece motive. Hesapları şuydu; 17-25 Aralık’taki gibi nasıl bunların bakanların evlerinden gerçekten kasalar, kasalardan paralar, ayakkabı kutuları, çikolata kutuları içinde dolarlar çıktı. ‘Devletin cebinden çıkmadıktan sonra yolsuzluk denmez’ dedi. Erdoğan ilk savunma reaksiyonu buydu bakın. Bana diyorlar ki ‘Özgür Özel sen bunları niye savunuyorsun?’ Kardeşim ben suçsuzu savunuyorum. Erdoğan 17-25’te hırsızı savundu. Para sayma makinesi çıktı adamın evinden, para çıktı. ‘Devletten çalınmadıktan sonra yolsuzluk denmez.’ Yani veren vermiş. Erdoğan sanki kendileri açısından bir amaç için toplanmış para gibi göstermeye çalıştı o paraları. Önce FETÖ’cüler koydu dedi bakanların bazıları. Altı ay sonra paraları faiziyle geri istediler. Ve geri verildi. Şimdi geldiğimiz noktada bu Savcı inanmış ki kasalar bulacak. İnanmış ki paralar bulacak. İnanmış ki rüşvetleri ispat edeceğim. Geldi burada çuvalladı. Bakın şu anda bu tarz bir soruşturmada en şanslı kim biliyor musunuz? Varsa gerçek bir hırsız. Gerçek bir yolsuz, rüşvetçi. Koskoca İstanbul Büyükşehir’de rüşvet veren biri de vardır belki rüşvet alan biri de vardır belki. O yırttı. O da masumlar arasına karıştı şimdi.”