• Ana Sayfa
  • Politika
  • Özgür Özel Eskişehir’de konuştu: ‘Nadir elementler bu ülkenin geleceğidir, sana sattırmayız’

Özgür Özel Eskişehir’de konuştu: ‘Nadir elementler bu ülkenin geleceğidir, sana sattırmayız’

Eskişehir mitinginde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu hakkındaki iddianame boş olduğu için büyük bir iftira atılarak casusluk suçlaması yöneltildiğini belirtti. Özel, mitingin ardından Çağlayan’a döndü.

Özgür Özel Eskişehir’de konuştu: ‘Nadir elementler bu ülkenin geleceğidir, sana sattırmayız’
Özgür Özel Eskişehir’de konuştu: ‘Nadir elementler bu ülkenin geleceğidir, sana sattırmayız’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 26 Ekim 2025 20:39

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Eskişehir Cumhuriyet Meydanında düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde yurttaşlara hitap etti.

CHP “Millet iradesine sahip çıkıyor” mitinglerinin 65’incisini Eskişehir Cumhuriyet Meydanı’nda yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel mitingden önce, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun casusluk suçlaması soruşturması kapsamında ifadesi alınmak üzere getirildiği Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ndeydi. Özel mitingden sonra da Çağlayan’a döndü.

İmamoğlu Çağlayan alındığı saatlerde yapılan mitingin ana gündemlerinden biri de Özgür Özel’in ABD’ye satılacağı iddiasını ortaya koyduğu nadir toprak elementleriydi.

Özel, nadir toprak elementlerinin hammadde olarak yurtdışına satışını yasaklayan kanun teklifi verdiklerini hatırlatarak Meclis’teki tüm partilerden ve AKP-MHP seçmenlerinden destek istedi.

Eskişehir mitinginden önce Özel önce İmamoğlu’na destek vermek için Çağlayan’daydı. Ardından İstanbul Küçükçekmece’de “Millete hizmetten bir adım geri atmıyoruz” diyerek Zeynebiye Camii ve Kültür Merkezi açılışına katıldı. Saati 16.00 olarak duyurulan Eskişehir mitingi, Özel’in İstanbul programları nedeniyle bir saat gecikmeyle başladı.

Farklı siyasi partiler ile sendikaların da destek verdiği eylemde “Geleceğim de cildim kadar parlak olsun diye ‘kız neşesi’ sokakta”, “Ben ekonomi bilmem ama cebim boş”, “Kerbela’dan bugüne baş eğmeden”, “Bu devran dönecek”, “Silivri zindanlarına selam olsun”, “Bizi yok sayacaklar, daha çok var olacağız”, “Korku mu? Onu da yeneriz” yazılı dövizler taşındı.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce nadir toprak elementlerinin çıkarılmasını CHP’li belediyelerin engellediği iddialarına yanıt verdi, ÇED raporuna itirazlarının gerekçesini kimyasal atıkların depolanması sorunuyla açıkladı.

‘Yeni bir iftirayla Ekrem Başkanımızı adliyeye çağırdılar’

Özgür Özel Eskişehir’de, “Yargı kollarıyla, AK Toroslar çetesi 220 gündür üzerimize geliyorlar” diyerek, 704 yılla yargılanan Aziz İhsan Aktaş serbestken belediye başkanlarının tutuklu olduğuna dikkat çekti.

İBB iddianamesini yargılanmak değil, yargılamak için beklediklerini söyleyen Özel “Kanıtlar yok, yalanlar çok. Geçen iddianamenin boşluğunu görenler, iftiraları ispatlayamayanlar ‘İddianameyi yazarsak alacak hakim, tutuksuz yargılama diyecek. Kaçıracağız elimizden. Bir daha tutamayacağız, durduramayacağız’ diyorlar. Bunun için bir yandan iddianame hazırlanırken, bir yandan geçmişin FETÖ’cüleri gibi yeni bir suçlama, bu sefer ‘casusluk’ diye bir büyük iftirayla bugün Ekrem Başkanımızı yeniden adliyeye çağırdılar” diye konuştu.

‘Atacak iftiralar tükendi’ diyorduk, tükenmemiş’

Hakan Fidan’ın başkanlığı döneminde MİT verilerinin çalındığını söyleyen Özel şöyle devam etti:

“‘Atacak iftiralar tükendi’ diyorduk, tükenmemiş. Ekrem Başkan gibi milliyetçi bir Trabzon delikanlısından casus çıkarmaya kalkıyorlar, kimse inanmıyor, inanmasın. ‘Geldikleri gibi gidecekler’ deyip bütün düşmanı def eden gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinden casus çıkmaz, hain çıkmaz. Casus arayacaksan ne istedilerse verdikleri FETÖ’yü semirten kadrolarında ara. Ankara’yı parsel parsel satan Melih Gökçek’te ara. Hain arayacaksan namuslu Türk ordusuna Balyoz, Ergenekon kumpası kurulurken ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diyen bakanlarında, Zekeriya Öz’ün altına zırhlı araç çeken Recep Tayyip Erdoğan’da ara.“

‘Nadir toprak elementlerini verirsek geleceği kaçırmış oluruz’

“21’inci yüzyılın mucizesi” dediği nadir toprak elementleriyle ilgili Özel, Meclis grup toplantılarında anlattığı elementlerin füze güdüm sistemi, SİHA, akıllı telefon, hızlı tren gibi pek çok üründe kullanabildiğini belirtti. En büyük rezerve Çin’in sahip olduğunu, en büyük beşinci rezervin Türkiye’de, Eskişehir’in Beylikova ilçesinde yer aldığını ve ABD’nin dünyadaki nadir toprak elementleri rezervlerine ulaşmak istediğini vurgulayan Özel şunları söyledi:

“Erdoğan Trump’a nadir toprak elementlerini ham cevher olarak vermeyi taahhüt ediyor. Eğer bunu verirsek altın yumurtlayan tavuğu vermiş, geleceği kaçırmış oluruz. Erdoğan vaktiyle FETÖ ne istediyse vermişti, şimdi Trump ne isterse veriyor. Ama bugün vermeye kalktığı şeyi bir liraya verecek, üretilen ürünü 10 bin liraya geri alacağız. Kendimiz çıkartır, üretir, kullanırsak bir mucize olacak. Bu ülke, dünyanın sayılı zengin ülkelerinden biri olacak, teknolojisiyle gelişecek, ekonomik varlıklarıyla güçlenecek. Ama bunun işin Trump’ın bu oyununu bozmamız gerek. Burada herkes ayakta, ülkenin geleceğinin satılmaması için bir araya gelmişler, direniyorlar.”

Türkiye’de nadir toprak elementlerini işleyecek teknolojinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Özel, hammadde olarak nadir elementlerin yurt dışına satışını yasaklayan kanun teklifi verdiklerini hatırlattı.

‘Bir depo mazot 220 lira daha pahalandı’

Ekonomik krizi de dikkat çeken Özel, şöyle devam etti:

“Milyonları fakirlikle, yoksullukla iç içe ettiler. Maalesef bu ülke… Avrupa’da yıllık enflasyon yüzde 3, Türkiye’de yüzde 33. Avrupa’daki bir yıllık enflasyon, bizde sadece eylül ayı enflasyonu. Avrupa’daki toplam 27 ülkede 13 milyon işsiz var; bizde tek başımıza 13,5 milyon işsiz var. Daha iyiye giderken Avrupa, dünya… Biz çok daha kötüye gidiyoruz. Daha dün mazota iki haftada ikinci zam geldi. Mazot 56 lirayı buldu. Dünkü zam ile bir depo mazot 220 lira daha pahalandı. Küçük depo neredeyse 3000 liraya dolmaya başladı. Tabii mazota gelen zam, benzine gelen zam; iğneden ipliğe her şeye zamma dönüyor.”

‘AK Parti gelmese bugün en düşük emekli maaşı 80 bin lira olacaktı’

“Bakın, şu meydana bir bakın. Şimşek bir baksın. Meydanın yüzde 65-70’i emekli. Bu emeklilerin yüzde 80’i en düşük emekli maaşını alıyor: 16 bin lira alıyor. Bakın, bu iktidar geldiğinde, 2002 yılında en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün çeyrek altın 10 bin lirayı geçti. Yani AK Parti gelmese, size hiç ilişmese, hiç düzeninizi bozmasa, bugün en düşük emekli maaşı 80 bin lira olacaktı. Hani beğenmedikleri Rahmetli Ecevit var ya… Ya da laf ettikleri, MHP ile birlikte Ecevit’in kurduğu üçlü koalisyon var ya… O dönemde emekli 8 çeyrek altın alıyordu.”

Bugün geldiğimiz noktada bir emekli maaşı 1,5 çeyrek altına düştü. Asgari ücret, bunların döneminde 7 çeyrekten 3 çeyreğe düşmüştü; şimdi 2 çeyreğe düştü. En düşük memur maaşı bile 14,5 çeyrek altından 4,5 çeyrek altın düzeyine düştü.

‘3 bin lira veriyor, çeyrek altının üçte birini alamıyor’

“Burası Eskişehir. Eskişehir, Eskişehirlilerden ve Türkiye’nin dört bir yanından koşup gelen güzelim gençlerden oluşur. Eskişehir’in üniversite gençliğini yürekten alkışlayalım. Burası bir çekim merkezi. Türkiye’de 2 milyon öğrencinin diplomasının altında Yılmaz Hoca’nın imzası var. Bu öğrenci kentinde öğrenciler barınma sorunu çekiyorlar ve ekonomik güçlükler yaşıyorlar. Bakın, beğenmedikleri Rahmetli Ecevit, ülkeyi bunlara bırakırken Tayyip Erdoğan diyordu ki: ‘45 liracık KYK kredisi veriyorlardı.’ Şimdi ‘biz, geçen sene de bunu 2 bin lira yaptık’ dedi, ‘bu sene de 3 bin lira’. Bakın, 45 liracık dediği KYK kredisi 30 liralık çeyrek altından 1,5 tane oluyordu. Bugün 3 bin lira veriyor, çeyrek altının üçte birini alamıyor. Yani öğrenci normalde 1,5 çeyrek altın alsa 15 bin lira öğrenci kredisi alacak. 3 bin lira veriyor, onda da yalan söylüyor. ‘45 liracıktı, ben yükselttim; 3 bin lira yaptım’ diyor.

Diğer taraftan Türkiye’de öğrencilerin sadece yüzde 15’ine devlet yurdu verilebiliyor. İktidar olacak mıyız? Olacağız. İcraat yapacak mıyız? Yapacağız. Ama ilk iş olarak ne yapacağız? TOKİ’yi çağıracağız! ‘Bir yıl içinde bitireceksin. Her öğrencinin yurdu olacak. Cumhuriyet yurtlarını yapacaksın’ diyeceğiz.”