• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Özgür Özel: Asgari ücrete ara zam yapılmazsa bu düpedüz sömürüdür

Özgür Özel: Asgari ücrete ara zam yapılmazsa bu düpedüz sömürüdür

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davaya sert tepki gösterdi. “Atatürk’ün partisini kayyuma da, yargı oyunlarına da bırakmayız” diyen Özel, “Biz buradayız kardeşim, hodri meydan” dedi.

Özgür Özel: Asgari ücrete ara zam yapılmazsa bu düpedüz sömürüdür
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 3 Haziran 2025 13:57
  • Güncellenme: 3 Haziran 2025 15:35

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Sözlerine, Muğla’nın Marmaris ilçesinde meydana gelen depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dilekleri ile başlayan Özel, “Ne yazık ki 14 yaşındaki bir evladımız panik atak geçirerek hayatını kaybetti. Çok sayıda vatandaşımız yaralandı. Muğla ve Marmaris örgütümüz yakından takip ediyorlar. Bu yaşananların deprem dirençli kentler noktasındaki sorumluluklarımızı hatırlattığını ve hükümetin bu konuda siyasi parti ayrımı yapmaksınızın yerel yönetimlerle bir dayanışma içinde olması gerektiği gerçeğini hatırlatmak isterim” dedi.

‘Eskinin orta direği şimdi yoksul. Eskinin yoksulu derin yoksulluk içinde’

Özel, ekonomiye ve açıklanan TÜİK verilerine ilişkin şunları söyledi:

“Yıllardır zorda olan ülke ekonomimiz 19 Mart’tan sonra iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı. 2018’den beri yaşadığımız ‘tek adam’ krizi işçinin, emeklinin, emekçinin, çiftçinin canına tak etti. Hergün zor ama bazı dönemler daha zor geçiyor. Bir bayram afifesindeyiz. Alışverişe ihtiyaç var, eski bayramlara özlem var. Kurban Bayramı üç gün sonra. Dar gelirlinin ete hasret olduğu ve geldiğimiz durumda çok ciddi sıkıntıların çekildiği bir süreçteyiz. Kurban dayanışma demek. Sofraları etle kavuşturmak, yoksul çocukları hiç değilse bu Kurban Bayramında herkesin etten, kavurmadan bahsettiği bir süreçte dayanışmayı, kültürümüzde, dinimizde olan dayanışmayı çok daha hassasiyetle yürütmek zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Maalesef ekonomik şartlar, toplumun en kırılgan kesimlerini en kötü şekilde etkiliyor. Eskinin orta direği şimdi yoksul. Eskinin yoksulu derin yoksulluk içinde.

2002’de iyi bir kurbanlık koç 150 lira, asgari ücret 184 lira. Geçen sene koç 15 bin liraydı, asgari ücret 17 bin liraydı. Geçen sene bile asgari ücret koçtan biraz fazlaydı. Ama bu sene asgari ücret 22 bin lira, aynı emsal bir kurbanlık koç 25 bin lira. 2002’de en düşük emekli maaşı iki kurbanlık koç alıyordu. Aylık 257 lira, koç 140 liraydı. Bugün en düşük emekli maaşı 14 bin 500 lira, kurbanlık koç 25 bin lira. Herkes perişan oldu ama hele emeklinin durumu iki koç alırken iki emekli bir koç alamıyor artık. Emekli bayram ikramiyesi Erdoğan tarafından ‘müjde’ diye açıklandı. İkramiyede bir artış yok, müjde olan bayramdan önce ödenecek olması. Bu ikramiye ilk çıktığı 2015’te CHP söyleyince 1 Kasım seçimlerine giderken ‘biz de vereceğiz’ dediler. 2018 seçimine kadar kulaklarının üstüne yattılar. 2018’de ise bizim yeterli bulmadığımız şekilde bin lira verdiler. O bin lira bu sene 4 bin lira oldu.

Buradan Türkiye’deki bütün emeklilere söylüyorum; 2018’de ilk ikramiyeyi aldığınızda bin lira bir kurbanlık koç alıyor ve 24 kilo da et alıyor. Bugün size verilen 4 bin lira sadece 4 kilo et alıyor, koçun ancak bir budunu alıyor. Geçen senenin ikramiyesi bile 7 kilo alıyormuş. İşte emeklinin AK Parti öncesi ve sonrası gücü budur. Sadece 7 yılda uğradığı hak kaybı ortada.

‘İki koç alan emekli maaşı yarım kurbanlık alıyor’

TÜİK bu sabah hepimizi ilgilendiren rakamları bir kez daha açıkladı. TÜİK’e göre enflasyon yılbaşından bugüne 15,1 ama ENAG’a göre yüzde 24. TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 35, ENAG’a göre yüzde 71. Bütün her şey TÜİK’in açıkladığı bu rakamlara göre hesaplanıyor. DİSK mahkemeye başvurdu ve TÜİK’e dedi ki; eskiden bu rakamları hangi sepete göre belirlediğini ve bu fiyatları nereden aldığını paylaşıyordun. Şimdi fiyatların nereden alındığı, neye göre hesap yaptığını açıklamıyorsun. Bu da bizim cebimizden para çalıyor. İstinafa gidip davayı kazandılar halen daha TÜİK bu hesabı nasıl yaptığını söylemiyor. Buradan bütün vatandaşlarımıza söyleyelim; eğer geçen sene 100 liraya aldığınız bir ürünü bu sene 135 liraya alıyorsanız TÜİK haklı, 170 liraya alıyorsanız ENAG haklı. Ben çarşıya, pazara gittiğimde karşılaştığım herkese soruyorum. Vatandaşa sorduğunuzda yüzde yüzün altında enflasyon tarif eden yok. TÜİK, ‘açıklayamam bu bir sır ama enflasyon yüzde 35 diyor. ENAG’la TÜİK’in arasındaki bu farkla emeklinin cebine girecek maaş belirleniyor. Her ay emeklinin cebinden para çalınıyor. İşte o yüzden iki koç alan maaş yarım kurbanlık alıyor.

“Emekliye gerçekçi bir seyyanen zam, asgari ücretliye de ara zam şart”

TÜİK’in rakamının doğru olduğunu kabul edelim. TÜİK 22 bin 104 liralık asgari ücret verildiği günkü satın alma gücüne bakarsak bugün 18 bin 750 liraya düştü. 14 bin 500 liralık en düşük emekli maaşı ise 12 bin 300 liraya düştü. TÜİK’in rakamlarıyla bile… Asgari ücrete ara zam diye gittiğim her yerde herkes asgari ücrete enflasyon ayarlaması yapılması gerektiğini söylüyor. Niye seçim var; herkes ülkeyi nasıl yöneteceğini o sandıktan önce taahhüt ediyor. Millet de düşünüp ona göre oy veriyor. Seçimden önce ‘enflasyon çift haneye çıktığı için enflasyona dört kere ara zam yapmak lazım’ demişlerdi. Bu millet ilk turda karar verememişti, ikinci turda da küçük bir farkla oy verdi. Millet dört kere ara zam yapılacağını biliyor. O günden sonra enflasyon 80’lere gidip geri geldi. Mehmet Şimşek geldiğinde enflasyon yüzde 38, şu anda da 35,5. Yüzde 38’ken dört ayarlama dediler geçen sene bir kuruş zam yapmadılar. Şimdi 22 bin yaptılar hedef enflasyona göre, Temmuz’da da ara zam yapmamaya niyet ediyorlar. Bu düpedüz asgari ücretlinin emeğini sömürmektir, alın terini sömürmektir.

Aynı şekilde emekliye de hedef enfslayona göre yaptılar. Emekliye gerçekçi bir seyyanen zam, asgari ücretliye de ara zam şart. Meydanları dolduran yüzbinler her Çarşamba İstanbul’da bu haftasonu da Düzce’de ve Antalya’da var güçleriyle bağırdılar; ‘ara zam hakkımız, söke söke alırız’. Bunu almak zorundayız. Biz durmayacağız, meydanlarda olmaya, mücadele etmeye, adalet aramaya, haksızlığa uğrayan arkadaşlarımızı savunmaya, sizin hakkınızı savunmaya devam edeceğiz. Eğer gelirseniz bu mücadeleye omuz verirseniz hep birlikte kazanacağız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.

‘Millete verdiğin sözü tutmayıp, ‘yapmayacağım’ dediğini yapıyorsan meşru değilsin’

Erdoğan’ın hep övündüğü büyüme rakamı yüze 2, son 6 yılın en düşük büyümesi gerçekleşti bu yılın ilk çeyreğinde. Tarımda yüzde 2 küçülme var, sanayide 1,8 küçülme var. Son 6 yılın en kötü üç ayını geçirdik ve ardından 19  Mart darbesiyle yaşanan ekonomideki büyük şok, ikinci üç aya yansıyacak. İşsizlik verilerinde Nisan ayında geniş tanımlı işsizlik 3,4 puan daha artıp, TÜİK verisine göre yüzde 32 oldu. Geniş tabanlı işsizlik yüzde 32,2 oldu. Memlekette üç kişiden biri işsiz. Kadın işsizliği yüzde 40, genç işsizliği yüzde 37,5. Hala kendi atadıklarını doldurduğu salonda kendini alkışlatıp ahkam kesen Erdoğan’a sadece şunu söylüyorum; o salondan çık. Sokağa çık, pazara çık, esnafa çık, halkın arasına çık işsizliği gör, yoksulluğu gör, enflasyonu gör. Çünkü millet onu görmeni, verdiğin sözleri tutmanı bekliyor. Emekliye, asgari ücretliye zam vermeden, işsizliği, çiftçinin sorunlarını çözmeden o koltukta oturamazsın. Sen o koltuğa bunları yapmayı taahüt ederek gelmedin. Sen o koltuğa bütün yetkiler elinde olduğunda seçilmişlere darbe yapmaya, belediyeleri çalşamaz duruma düşürerek milletin gönlünden rakiplerini düşürecek kumpaslar kurmaya gelmedin. Onun için bir kez daha söylüyorum; ülke böyle yönetiliyorsa, yargı böyle ise, son yapılan genel seçimlerin verilen hiçbir sözü tutulmuyorsa hatta muhalefete ‘bunlar gelirse Demirtaş’ı bırak Apo’yu bile serbest bırakacaklar’ deyip de asgari ücretliyi, emekliyi değil de terör örgütünün başıyla müzakereyi konuşuyorsan millete verdiğin sözü tutmayıp, ‘yapmayacağım’ dediğini yapıyorsan meşru değilsin. O koltukta bir gün bile oturamazsın. Bunu diyerek oy almadın.”

Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, “19 Mart’ta yaşananın hiç şüphesiz bir darbe olduğunu ve daha önceki darbelerden hiçbir farkı bulunmadığını” söyledi.

Özel, şunları kaydetti:

“Her darbenin bir bildirisi olur ve TRT’den okunur. Bu darbenin bildirisi 19 Mart sabahı savcılığın 560 milyar liralık yolsuzluk, İmamoğlu suç örgütü açıklamasıdır. TRT’den okunmuştur. Her darbenin bir planı olur. Bu darbenin 18 Mart’ta diploma iptali, 19 Mart’ta iki dava, beş dalga, darbenin planı ortadadır. Uygulayıcıları üç savcı, üç hakim, üç gizli tanıktır ve bu cuntanın uygulayıcılarının yanında bir de başı vardır. O başı Cumhurbaşkanlığını bırakmış, cunta başkanlığını tercih etmiştir.

‘Bükemedikleri bileği kırmaya yöneliktir’

Her darbenin bir görevlendirme listesi olur. Bu darbenin de İBB’ye atanacak kayyum, adı Adil bakandan tutun da Şişli’ye atanan kaymakam kayyumdan bütün görevlendirme listesi oradadır. Her darbenin görevlendirme listeleri içinde bir de kendilerine muhalif olan yapıları ele geçirince başına oturtacakları üsteğmenleri, binbaşıları vardır. Hep de onların isimleri yazılmıştır. Biz 19 Mart’ın içinde bulunduğu haftaya İstanbul Barosu’na kayyum, İBB’ye kayyum, CHP’ye kayyum diye geldik. İBB kayyumunu yedi gün, yedi gece Saraçhane’deki yüce yürekli, cesur, genciyle, yaşlısıyla aslan gibi milyonlar püskürttü. Biz de olağanüstü kongre yaparak CHP’ye hazırladıkları kayyum planını püskürttük. Şimdi aynı darbe planını, bu ayın sonunda CHP’yle ilgili açılmış bir davada ‘Kayyum olmadı, başka yöntemlerle partinin başından bizi uzaklaştırma’ planlanlarını gece gündüz konuşuyorlar. Bütün arkadaşlara söylüyorum. Sonuç odaklı değil, süreç odaklıdır. Partiyi tartıştırmaya yöneliktir. Bükemedikleri bileği kırmaya yöneliktir. Buradan açıkça söylüyorum; CHP grubuyla, parti meclisiyle, 81 il başkanımızla, 973 ilçe başkanımız 2 milyon üyemizle buradayız.

‘Biz kazanacağız, Erdoğan gidecek, CHP kalacak’

Atatürk’ün partisini ne kayyuma bırakırız ne yargı oyunlarıyla kimseye teslim ederiz. Biz buradayız kardeşim. Hodri meydan. Bir önceki kayyum karşı kafede oturuyordu 5’e 20 kala. Nasıl yolladıysak Atatürk’ün partisine seçim olmadan gelecek adamın 2 milyon üyemiz alnını karışlar. Nokta. Biz buradayız. Partimizin başındayız. 47 yıl sonra birinci partiyiz. Erdoğan’ın hedefiyiz. Dosta düşmana söylüyoruz ki; teslim olmayız. Biz kazanacağız, Erdoğan gidecek, CHP kalacak. Hodri meydan.”