• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Roger Griffin: Türk ve Kürt halkları arasındaki barış insanlık için hayati önemde

Roger Griffin: Türk ve Kürt halkları arasındaki barış insanlık için hayati önemde

Faşizm araştırmalarıyla tanınan sosyolog ve tarihçi Roger Griffin, Öcalan’ın çağrısıyla başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne destek mesajı göndererek, “Uzlaşma çabası insanlık tarihi tarafından kahramanca bir görevle donatılmıştır” dedi.

Roger Griffin: Türk ve Kürt halkları arasındaki barış insanlık için hayati önemde
Roger Griffin: Türk ve Kürt halkları arasındaki barış insanlık için hayati önemde
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 1 Aralık 2025 13:36

Faşizm üzerine çalışmalarıyla bilinen sosyolog ve tarihçi Profesör Roger Griffin, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyla başlayan çözüm sürecine ilişkin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ne (DEM parti) destek mesajı gönderdi. Griffin, Türk ve Kürt halkları arasında barışın sağlanmasının yalnızca bölge için değil, “tüm dünya toplumu ve insanlık için hayati önemde” olduğunu vurguladı.

Griffin mesajında, “Türklerle Kürtler arasında uzlaşma sağlamaya çalışan herkes desteklenmeli, takdir edilmeli, cesaretlendirilmeli; çünkü insanlık tarihi onları kahramanca ve destansı bir görevle donatmıştır” ifadelerini kullandı.

‘Seçici bir iyilik yapısal bir kötülük üretiyor’

Griffin, modern dünyanın şekillendiği politik ve kültürel sistemlerde “ötekileştirme” mekanizmalarının kalıcı hale geldiğini belirterek, ulusal, etnik, dini, dilsel ya da ideolojik aidiyetlerle kendini tanımlayan grupların çoğu zaman insanlık pahasına kendi üstünlüğünü yücelttiğini söyledi.
Mesajında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Seçici bir iyilik; yapısal bir kötülük üretiyor. Psikolojik yansıtma yoluyla yaratılan ‘öteki’, zararlı, yozlaşmış, insanlıktan uzak ve hatta şeytani niteliklerle donatılıyor. Bu durum onların toplumdan dışlanmasını, baskı görmesini, işkence edilmesini ve öldürülmesini meşrulaştırıyor.”

‘Bu inanç sistemleri patolojik hale geliyor’

Griffin, hem dini hem de seküler inanç sistemlerinin ideal olarak dünyayı ötekileştirmeden arındırması gerekirken, günümüzde çoğu zaman ayrımcılığın ve şiddetin aracına dönüştüğünü vurguladı.
Hristiyanlık, Yahudilik, Budizm, Hinduizm ve İslam gibi dinî geleneklerden; sosyalizm, komünizm, liberal demokrasi ve liberal milliyetçilik gibi seküler sistemlere kadar pek çok düşünce yapısının “patolojik hale gelebildiğini” belirten Griffin, bu zihniyetin Aziz Augustinus’un tanımladığı “içe kıvrılmışlık” (incurvatus) haliyle benzeştiğini söyledi.
Griffin’e göre bu zihniyet, insanlığın nefret ve şiddet sarmalında debelenmesinin temel nedenlerinden biri.

‘İnsanlık için hayati önemde’

İçe kıvrılmanın insanın kendi çabasıyla tersine çevrilebileceğini vurgulayan Griffin, “Kabullenme, merhamet ve sevgi; intikam ve şiddet döngüsüne sıkışmış insanları bu dar bakış açısından kurtarabilir” dedi.
Bu nedenle Türkler ve Kürtler arasında filizlenen barış ve anlayış ortamının yalnızca bu iki halk için değil, Ortadoğu’nun tamamı ve diaspora toplulukları için de büyük öneme sahip olduğunu belirten Griffin, bunu “insanlığın geleceği açısından ampirik bir kanıt ve ilham verici bir sembol” olarak nitelendirdi.

‘Umut etme zamanıdır’

Griffin, uzlaşma çabasında bulunan herkesin desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak mesajını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Türkler ve Kürtler arasında uzlaşma sağlamaya çalışan herkes, yalnızca kendi toplumlarına değil, aynı zamanda hâlâ çatışmanın, önyargının ve karamsarlığın hüküm sürdüğü bütün insanlığa karşı sorumluluk taşıdığını bilmelidir. Bu; umutsuzluk ve acıya karşı ilham ve affedicilikle karşılık verme zamanıdır. İnsanlığın nefesini tutup ‘umut’ etme zamanıdır.”

Roger Griffin kimdir? 

31 Ocak 1948 doğumlu Roger Griffin, faşizm çalışmalarıyla tanınan İngiliz modern tarihçi ve siyaset teorisyenidir. Oxford Brookes Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapan Griffin, özellikle faşizmi “palingenetik ultranasyonalizm” — yani ulusun mitik bir “yeniden doğuşu” fikri — çerçevesinde tanımlayan teorisiyle uluslararası akademide geniş etki yaratmıştır. Oxford Üniversitesi’nde tamamladığı doktora çalışması, 1991’de yayımlanan ve alanın temel referans eserlerinden biri haline gelen The Nature of Fascism kitabının temelini oluşturmuştur. Araştırmaları yalnızca faşizmin doğasına değil, modern radikalizm, fanatizm, terörizm ve bireyin “kahramansı benlik” olarak dönüşümü gibi konulara da odaklanır. Bilimsel katkıları nedeniyle çeşitli kurumlarca onurlandırılan Griffin, çağdaş siyaset ideolojilerinin anlaşılmasına önemli katkı sağlayan önde gelen düşünürlerden biri olarak kabul edilir. (MA)