• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Sağlık/Toplum/Politika: ‘Hastaneden randevu alamıyorum, MR çektiremiyorum…’
Sağlık/Toplum/Politika: ‘Hastaneden randevu alamıyorum, MR çektiremiyorum…’
Zeki Kılıçaslan 1 Ekim 2024

Sağlık/Toplum/Politika: ‘Hastaneden randevu alamıyorum, MR çektiremiyorum…’


Merhaba İlke TV okurları;

Sağlık/Toplum/Politika üst başlığı altında bu köşede becerebildiğim kadar yazmaya çalışacağım. Sağlık, toplum, politika diyorum çünkü mesleki ve akademik yaşamım, bununla iç içe olan toplumsal sorumluluk duygum ve politik ilgi alanımı ancak böyle ifade edebildim.

“Hastaneden randevu alamıyorum”, “MR için 6 aya gün verdiler!”

Bu günlerde hangi muhalif TV kanalını açarsanız açın sağlık alanında halkın diliyle en çok iki şikayeti görüp duymaktayız;  “Hastaneden randevu alamıyorum!” , “MR randevusu 6 ay sonraya veriliyor!”. Tabii bir de son zamanlarda bazı ilaçların piyasada bulunamaması söz konusu. İlaçların bulunmamasının hükümetin uyguladığı fiyat politikaları ile ilgili olduğunu ve özellikle de ekonomik kriz döneminde bu sorun ile daha da fazla karşılaşabileceğimize ve bu durumu ileride tartışacağımıza değinerek diğer konulara geçiyorum.

Bu yakınmalar doğru ve gerçekten özellikle bazı dal polikliniklerinden ve ileri tetkik ve görüntüleme yöntemleri laboratuvarlarından randevu almak zor. Fakat bu yakınma genelde hemen neyi akla getirmekte; Sağlık için ihtiyacımız olan şey daha fazla hastane, daha fazla hekim muayenesi ve daha fazla MR, Tomografi çektirmek veya tahlil yaptırmaktır! Bunun doğru olup olmadığını ayrıca tartışacağız ama önce şuna bakalım;  Biz diğer ülke vatandaşlarına göre daha mı az muayene oluyor ve daha mı az MR, BT çektiriyoruz?

Kişi başına yılda 10 kez muayene oluyoruz, bu rakam ABD’de 3,6; İsveç’te ise 2,3!

Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 2022 yılında toplam olarak 854.328.324 hekim muayenesi gerçekleşmiştir. Bu muayenelerin 513.615.106’sı hastanelerde yapılmıştır. Sağlık Bakanlığı ve OECD verilerine göre 2022 yılında Türkiye’de kişi başı hekim muayene sayısı 10’ dur. Bu rakam ABD’de 3,6, Almanya’ da 9,6, Fransa’da 5,5, Norveç’ te 3,  İspanya’da 5,6, İsviçre’de 4,5, İsveç’te ise 2,3’dür. Kişi başı yıllık muayene sayısının OECD ortalaması ise 6.1’dir. Yani neredeyse bizim yarımız kadar! Bizden fazla hekime muayene olan yok mu?  O da var: Japonya 11.7, Güney Kore 17 gibi. Ama görüldüğü gibi bizler OECD ortalamasının çok üstündeyiz ve birçok gelişmiş batı ülkesinden de çok daha fazla hekime gidiyoruz. Bu başvuruların % 60’ı hastanelerde yapılmaktadır ve bunların da çok büyük kısmının uzman hekim muayenesi olduğunu biliyoruz.

Öte yandan OECD verilerine göre 2021 yılında 1000 kişi başına düşen hekim sayısı OECD ülkelerinde ortalama 3,7 iken, Türkiye’de bu rakam 2,2’dir. Yani OECD ortalamasının %68 gerisindeyiz. Ama anlaşılan hekimlerimiz bir günde çok daha fazla hasta bakmakta ve bu açığı kapatmaya çalışmaktadırlar.

Kişi başı MR ve BT çekim sayında birinci sıradayız!

Şimdi biraz da halk olarak çok sevdiğimiz Manyetik Rezonans (MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntüleme sayılarına bakalım. OECD verilerine göre 2021 yılında Türkiye’de 1000 kişi başına 207 MR çekilmiştir ve Türkiye OECD ülkeleri arasında birinci olmuştur! Bu rakamın OECD ortalaması sadece 81’dir. Bu rakam Almanya’da 158, Fransa’da 136, İsviçre’de 89, Kanada’da ise sadece 62’dir.  Bir de BT sayılarına bakmak lazım; belki daha az tomografi çektiriyoruzdur?  O da ne! Kişi başı çekilen BT sayısında da OECD birincisiyiz! Türkiye’de 2021 yılında 1000 kişi başına 295 BT çekilmiş iken, bu rakamın OECD ortalaması 159, Amerika’da 244, Fransa’da 218, Kanada’da 144, İngiltere’de 94, Finlandiya’da ise sadece 45’dir!

Birçok ülkeden ve OECD ülkeleri ortalamasından daha fazla kişi başına muayene olmaktayız, ek olarak kişi başına MR ve BT çektirmekte ise Dünya birincisiyiz! Ona rağmen sağlıktan ana şikayetimiz muayene randevusu alamıyoruz, MR randevusu alamıyoruz! Bu nasıl olur? Ya da sorun ne?

Birinci basamak sağlık kurumu ya da hastane!

Önce şu “hastaneden randevu alamıyorum” sözü ile başlamak lazım! Gerçekten hastaneye mi gitmeniz gerekiyor? Buna siz mi karar verdiniz yoksa aile hekiminiz mi sizi yönlendirdi? Cevabı hepimiz biliyoruz. Hastaneye gitmeye kendimiz karar verdik ama bunun dışında birçoğumuz da genellikle sahip olduğumuz kronik (müzmin) bir hastalık nedeni ile zaten bizzat uzman hekimlerimiz tarafından kontrol için hastane polikliniklerine çağrılmakta.

Fakat burada hemen yeni sorular ortaya çıkıyor; Birinci sorumuz, sağlık sistemi, ya da politikaları açısından her isteyen vatandaşın acil olmayan durumlar için istediği hastanenin istediği uzmanlık polikliniklerine başvurması doğru bir yöntem midir? İkinci soru ise çağımızda başımızın belası olan ve hastanelere en sık başvurma nedenimiz olan yaygın kronik hastalıklar için yine acil olmayan durumlarda kontroller hastanede mi yapılmalı ve daha başka bir soru daha bu stabil olan kronik hastaların kontrolü illaki bir hekim tarafından mı yapılmalı? Hemşire muayenesi, kontrolü yetmez mi?

Zannederim hemşire muayenesi diye yazınca çok şaşırmışsınızdır. Ama özellikle ABD ve Kanada gibi ülkelerde yaşamış olanlar bunu bilirler. Birinci basamak sağlık kurumlarında birçok durumda hasta muayene ve tedavi önerileri belli niteliklere sahip olan hemşireler tarafından yapılır ve günlük sağlık sorunlarının önemli bir kısmı da bu düzeyde çözülür!

Hemşire sayısında OECD ülkelerinin sonuncusuyuz ama kimse bundan yakınmıyor!

Hemşirelerden söz edince hemen sormam gerekiyor: Siz hiç Sağlık Bakanlığı ya da başka ilgililerden ya da vatandaşlardan ya da TV programlarında hemşire sayısı yetersiz diye bir yakınma duydunuz mu? Pek duyduğunuzu zannetmiyorum. Ama biliyor musunuz kişi başı hemşire sayısı açısından OECD ülkeleri içinde sonuncuyuz! Türkiye’de 100 bin kişi başına düşen hemşire sayısı sadece 356 iken, bu rakamın OECD ortalaması 1002’dir. Yüz bin kişi başına hemşire sayısı en yüksek olarak Finlandiya’ da 1934, Almanya’ da 1233, yani hemen bütün batı ülkelerinde 1000’nin üstünde. Kimse hemşire azlığından yakınmıyor! Tamam, toplum çoğunluğu anlamamış olabilir de “sağlık sektörü” niye yakınmıyor?  Tam tersine mezun hemşireler bile iş bulamıyorlar! Ama ben de şimdi kavradım! Reçete yazma, MR isteği yapma, ameliyat kararı verme yetkisi olmayan hemşireler “sektörün” ne işine yarar ki? Değil mi ?

Bu batı ülkelerinde bir gariplik var! Bizden daha az doktora gidiyorlar, bizden çok daha az MR, BT çektiriyorlar. Başka yazılarda değineceğim ama şimdiden söyleyeyim, hatta bizden daha az ameliyat oluyorlar. Ama hepsinin doğumda beklenen ömürleri bizim üzerimizde, bebek ve anne ölüm oranları bizden çok daha az! Olsa olsa bizden daha çok hemşireleri var!?

Daha tartışacağız ama bugün için şunları hatırlamamız yeterli; İnsanların daha sağlıklı olmalarında sağlık sektörünün payı diğer sektörlerden ve sosyal konulardan daha azdır! Türkiye’de kışkırtılmış bir “sağlık hizmetleri tüketimi” sorunu var ve gereksiz kullanım gerçek ihtiyacı olanların hizmet almasını güçleştiriyor. Bir de çok MR, BT çektirmekle daha iyi sağlık hizmeti aldığımızı düşünmeyelim!

Temel kaynaklar:

1) OECD Sağlık İstatistikleri

2) T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı, 2022

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.