Sezai Temelli: ‘Orta Doğu’da ateşkese ihtiyaç var’

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkan Vekili Sezai Temelli, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

Sezai Temelli: ‘Orta Doğu’da ateşkese ihtiyaç var’
Sezai Temelli: ‘Orta Doğu’da ateşkese ihtiyaç var’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 15 Ağustos 2024 17:34
  • Güncellenme: 15 Ağustos 2024 17:51

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkan Vekili Sezai Temelli Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Temelli konuşmasına bugün yaşamını yitiren tarihçi ve siyasetçi Tarık Ziya Ekinci’yi “Mücadelesini sürdüreceğimize söz veriyoruz” sözleriyle anarak başladı.

Temelli, Orta Doğu’da ateşkese ihtiyaç olduğunu belirterek, “Rojava’daki demokratik yönetim, Ortadoğu halklarının bir arada nasıl yaşayabileceğine dair demokratik özerk bir anlayışı ortaya koymaktadır” diye konuştu.

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın bugün Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma üzerinden Filistin sorununa da değinen Temelli, “İsrail devletinin hayata geçirdiği saldırılar, işgalci politikaları son dönemlerde soykırıma dönüştü. 40 binden fazla insanın yaşamını yitirdi. Bunun için gerçekten küresel diplomasisinin harekete geçmesi ve İsrail devletinin bu saldırganlığı durdurması gerekiyordu” ifadelerini kullandı.

Filistin sorunu bağlamında Kürt sorununa dair de Temelli, “Filistin sorunu derin bir sorun, Orta Doğu’nun en büyük sorunlarından biri. Kürt sorunu ve Filistin sorunu çözülmediği sürece Orta Doğu’ya barışın gelemeyeceği, Orta Doğu halklarının huzura kavuşamayacağı ama sadece Orta Doğu halklarının değil dünya siyasetinin de istikrara kavuşamayacağını çok iyi biliyoruz. Bu saldırganlığı durdurmak zorundayız. Biz İsrail’deki gelişmelere karşı siyasi partilerle Filistin halkıyla dayanışma içindeyiz, temaslar içindeyiz. Çözüm yaklaşımımızı aktarıyoruz. Onların da bizlerden beklentilerini hayata geçirmek için politikalarımızın içinde bu görüşlere yer veriyoruz. Bugünkü AKP iktidarı ise sadece hamasetten beslenerek, hamasetle ayakta durmaya çalışarak Orta Doğu’ya yönelik tutumunu sürdürüyor. Çünkü biliyor ki İsrail Filistin melesinde sahici bir tutum almak; aslında topyekûn Orta Doğu’daki diplomasinizi şekillendirecektir. Oysa Türkiye’nin Orta Doğu hatta genel bir dış politikasından bahsetmek mümkün değil. Bir barış siyasetinden bahsetmek söz konusu değil. Savaş siyaseti ve istikrarsızlıktan beslenen bu anlayış tabii ki söz konusu İsrail Filistin ilişkileri olduğunda da ikircikli bir yaklaşımı karşımıza çıkarıyor.”  dedi.

Sezai Temelli, İsrail ile ticari ilişkilerle ilgili de, “İsrail’e karşısınız, soykırıma karşısınız, her türlü timsah gözyaşları ile bunu dile getiriyorsunuz, ama öte yandan ticarete devam ediyorsunuz. Azerbaycan gazının İsrail’e ulaşmasına yol veriyorsunuz. Savaşı durduracak sahici hiçbir tedbir almamış hiçbir adım atmamışsınız. Neden? Çünkü sizin Filistin meselesine yaklaşımınızın arkasında yatan neden Kürt sorununa yaklaşımınızdır. Kürt sorununun demokratik çözümü konusundaki yaklaşımınız aslında tüm Orta Doğu politikanızı da belirlemiş oluyor.” ifadelerini kullandı.

Temelli sözlerine şöyle devam etti: “Kürt sorununun demokratik çözümü yerine savaş siyasetinde ısrarınız nedeniyle aslında Orta Doğu bir türlü istikrara kavuşamıyor. Oysa genel anlamıyla bugün dönüp Orta Doğu’ya baktığımızda; bu sorunun çözümünün Kürt sorununun çözümünden geçtiğini artık bütün dünya kabul etmiş durumda. Bakın Rojava’daki savaş giderek başka bir boyuta sürükleniyor. İsrail’in Gazze’den sonraki savaşı, bölgeye yayma stratejisi, savaşı İran’a kadar uzatma meselesi, Deyr ez Zor’daki çatışmalara neden olmuştur. Oysa Rojava dediğimiz bölge; aslına belki de gelecekte Orta Doğu’nun barış kavşağıdır. Orta Doğu’da bugün belki de yegane huzur ortamıdır. Bir demokrasi vahasıdır. Rojava’daki halkların ortaklaşa oluşturduğu yönetim, o demokratik yönetim aslında Orta Doğu halklarının bir arada nasıl yaşayabileceğine dair demokratik özerk bir anlayışı ortaya koymaktadır. Orada ortaya konmuş olan çözüm, Suriye’nin demokratikleşmesi ve Suriye’nin huzura kavuşması açısından çok önemli bir adımdır.”

Sezai Temelli açıklamalarında, geçtiğimiz 3 Ağustos’ta 10. yıl dönümü geride kalan Ezidi Katliamı’na da “Tam 10 yıl önce 3 Ağustos, Ezidi Katliamı’nın yıl dönümüydü. Tam 10 yıl önce Ezidiler soykırıma tabi tutuldular. Evet, 5 binden fazla Ezidi katledildi, 6 bin 500 Ezidi kadın ve çocuk kaçırıldı. 400 bin Ezidi yerinden ve yurdundan edildi, 300 bini bugün Federe Kürdistan Bölgesi’nde çadırlarda yaşamak zorunda. 100 bini dünyanın çeşitli ülkelerine yayıldı. Ezidilerin kutsal kenti Şengal’de yaşama hakları ellerinden alındı. Şimdi Ezidiler Şengal’e geri dönüyor. 

Şengal’de öz savunma güçleriyle kendi özerk yaşamlarını var etmeye çalışıyorlar. Şimdi o gün onları yalnız bırakıp oradan kaçanlar, bugün onların öz savunma güçlerine karşı çıkıyorlar. Siz onları orada yalnız bıraktığınız için o insanlar soykırıma uğradılar. Ve bugün 6 bin 500 kayıp Ezidi kadın ve çocuk nerede diye sorduğumuzda bunların bir çoğunun Türkiye’de IŞİD tarafından alıkonulduğu bilgisine ulaşıyoruz” sözleriyle değindi.
Temelli, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Kerkük seçimleri için de, “Orta Doğu’da son zamanlarda yaşanan bir diğer önemli gelişme de Kerkük’te yaşanan seçimlerdi. Bu seçimlerin sonucunda bir uzlaşmaya varıldı. Bu sevindirici bir haber. Halklar bir arada uzlaşarak bir çözüm üretebiliyor ve Kerkük’te de bir çözüm üretilebilirdi. Kerkük Valisi Kürt olacak ve Meclis Başkanı da Arap halkından seçilecek. Dolayısıyla Kürt ve Arap halklarının uzlaşmasıyla oradaki Türkmenlerin de büyük bir çoğunluğunun katılımıyla Kerkük’teki var olan gerilim aşılmış oldu. YNK’nin seçilmesinin kazanmasından sonra seçimleri yok sayan anlayışa karşı Kerkük’teki halklar seçim sonuçlarının meşruiyeti üzerinden bir araya geldiler. Bir çözüm ürettiler. Bu çözüm çok kıymetli ve önemli bir çözüm. YNK Başkanı Talabani’nin kapsayıcı yaklaşımı; önümüzdeki süreçte hem Ortadoğu’da hem Kerkük’te hem diğer yerlere önemli gelişmelere vesile olacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Orta Doğu için ‘topyekun ateşkes’ öneren Sezai Temelli bu konuya dair görüşlerini “Bugün Türkiye’de, Irak’tan gelenlerle güvenlik başlığı altında görüşmeler gerçekleştiriliyor. Bu görüşmelere baktığımızda; savaş siyaseti anlayışının bu görüşmelerde hakim olduğunu görüyoruz. Zaten nerede bir güvenlik sözcüğü geçse onun aslında güvenliği değil de güvensizleştirmeyi ortaya koyduğunu artık çok iyi öğrenmiş durumdayız. Bu görüşmelerde çıkan sonuç; Irak’ta, Kerkük’te, Süleymaniye’de, Erbil’de ortaya çıkan halk iradesinin geleceğini riske atan görüşmeler olma olasılığı çok yüksektir. Bizim çağrımız nettir. Bütün Orta Doğu’ya topyekûn bir ateşkes öneriyoruz.

Nasıl şimdi Gazze için ateşkes görüşmeleri söz konusu ise aslında tüm Orta Doğu’nun acilen bir ateşkese ihtiyacı var. Tüm silahların susmasına ihtiyaç var. Nasıl Kerkük’te halkın iradesi sandığa yansımış ve çözüm üretilmişse bu çözüm Orta Doğu’nun bütün coğrafyasında üretilebilir bu mümkündür. Bunu sağlayabilecek olan barış diplomasisidir. Bunun önündeki en önemli engellerden biri maalesef bugün Türkiye’nin yürüttüğü dış politikadır. Bu politika bir an önce terk edilmelidir.” sözleriyle ifade etti.
Temelli yaşanan ekonomik krizin nedenlerinden birinin de ‘savaş ekonomisi’ olduğunu belirterek  “Bugün Türkiye ekonomisinin büyük bir kısmı, önemli kaynağı silah sanayine savaşa ayrılıyor. Bundan dolayı Türkiye ekonomisi her geçen gün yeni bir krizle karşı karşıya kalıyor. Enflasyon ile mücadele edeceğiz diyenler bugün stagflasyonun kapısını aralamış durumdalar. Hem enflasyon hem de işsizlik yükselmeye devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanları ile Merkez Bankası başkanı topluma halka hayal satmaya devam ediyorlar. Emekçilerin emeklilerin, kadınların, ve çocukların yaşadığı yoksulluğun yegane müsebbibi; bu iktidarın sürdüre geldiği kronikleşmiş hastalıklı bir siyaset anlayışıdır. Bu siyaset anlayışına son vermeden, topyekün bir barış siyasetinin var edilmesi sağlanmadan Türkiye’nin düzlüğe çıkması ne ekonomi ne de siyasette mümkün olabilecektir.” diye konuştu.
Sezai Temelli sözlerini, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için yarın gerçekleşecek olağanüstü toplantıya değinerek bitirdi. Temelli şunları söyledi: “Yarın sevgili Can Atalay için toplanacağız, bununla ilgili Meclis başkanlığına bir başvurumuz olmuştu ve Meclis Başkanlığı da iç tüzüğün gereğini yaptı. Yarın saat 14:00’te bu toplantı gerçekleşecek. Umarım AKP içinde bu konuya hukukun anayasanın iç tüzüğün sınırları içerisinde yaklaşan vekiller çıkar bir görüşme açılır ve sonrasında da umuyorum ki sevgili Can Atalay vekilliğe geri döner ve mahkumiyeti sonlanır. Bu bizim beklentilerimiz. Bu beklentilerin gerçekleşme olasılığı ne kadar varsa gerçekleşmeme olasılığı da o kadar var. Gerçekleşmeme olasılığının müsebbibi anayasa ve hukuku yasaları tanımayan bu iktidar ve onun yaklaşımlarıdır.”