Sırtından kuyruğuna doğru yelken gibi bir yapının uzandığı yeni bir dinozor türü keşfedildi. Bilim insanları bu özelliğin potansiyel partnerleri etkileme amacı taşıdığını düşünüyor.
Emekli tıp doktoru Jeremy Lockwood, Portsmouth Üniversitesi ve Londra Doğa Tarihi Müzesi’nde yaptığı doktora araştırması kapsamında, İngiltere’deki Wight Adası’nda yer alan Dinosaur Isle Müzesi’ndeki bir koleksiyonda tutulan fosilleri inceliyordu.
Lockwood, iguanodontia grubundan bir dinozora ait omurların diğerlerinden farklı olduğunu fark edince bunları daha yakından analiz etmeye karar verdi.
Daha öncesinde 125 milyon yıllık olduğu tespit edilen fosillerin, Wight Adası’nda yaşadığı bilinen iki iguanodontia türünden birine ait olduğu varsayılıyordu.
Ancak Lockwood bu dinozorun omurgasındaki nöral çıkıntıların daha uzun olduğunu belirledi. Bulguları hakemli dergi Papers in Palaeontology’de yayımlanan çalışmaya göre hayvanın sırtında ve kuyruğunda yelken benzeri bir yapı vardı.
Bölgedeki diğer dinozorlarda böyle bir özellik görülmediği için bunun yeni bir tür olduğuna karar verildi.
Lockwood bu türe, dünya çevresinde en hızlı kesintisiz yelkenli yolculuğu rekorunu 2005’te kıran ve Wight Adası’nda yaşayan Ellen MacArthur’a ithafen Istiorachis macarthurae adını uygun gördü. Daha sonra birkaç kez el değiştiren rekorun mevcut sahibi François Gabart.
Araştırmacılar bu yelken benzeri yapının nasıl bir amaca hizmet ettiğinden tam emin değil ancak bir tahminleri var.
Lockwood “Görünen o ki, evrim bazen işlevsellikten ziyade gösterişi tercih ediyor. Bu tür özelliklerin tam amacı uzun süredir tartışılıyor ve vücut ısısının düzenlenmesinden yağ depolamaya kadar çeşitli teoriler var” diyerek ekledi:
Ancak araştırmacılar bu durumda en olası açıklamanın, görsel sinyal verme olduğunu ve muhtemelen eş bulma amacıyla yapılan cinsel gösterinin parçası olduğunu düşünüyor.
Bugünkü sürüngenlerde bu türden yelken benzeri yapıların genellikle erkeklerde görülmesi de potansiyel partnerleri etkileme veya rakiplerini korkutma amacı taşıdığına işaret ediyor.
Lockwood “Istiorachis’in de tıpkı böyle bir şey yaptığını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Makalenin yazarlarından Prof. Susannah Maidment müze koleksiyonlarda saklanan keşifler olabileceğine dikkat çekerek şöyle dedi:
“Lockwood’un çalışması, Dinosaur Isle’daki gibi fosil örneklerinin korunduğu ve evrimle ilgili yeni veriler ve fikirler ışığında incelenip revize edilebildiği koleksiyonların önemini vurguluyor.”