• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Suriye’de savaş ve insani kriz | Humus ve Minbiç’te son durum

Suriye’de savaş ve insani kriz | Humus ve Minbiç’te son durum

Suriye’de 27 Kasım’da yeniden başlayan çatışmalar ülkenin dört bir yanında sürerken, binlerce kişiyi etkileyen göç hareketliliği ile yeni bir insani kriz boyutuna büründü.

Suriye’de savaş ve insani kriz | Humus ve Minbiç’te son durum
Suriye’de savaş ve insani kriz | Humus ve Minbiç’te son durum
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 7 Aralık 2024 14:47
  • Güncellenme: 7 Aralık 2024 18:39

Suriye’de 27 Kasım’da Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki cihatçı güçler tarafından Halep, Hama, Humus ekseninde başlatılan ve Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Şehba, Tel Rıfat ve Minbiç hattına yaydığı saldırılar sürüyor. Halep ve Hama’yı ele geçiren cihatçı güçler halen Humus önünde Suriye ordusu ile çatışma halinde. Çatışmalar nedeniyle Şehba ve Tel Rıfat’tan doğudaki Haseke civarına, Humus’tan ise batıdaki Tartus ve Lazkiye’ye göç etmek zorunda kalan binlerce kişi nedeniyle, 13 yıldır süren savaş, yeni bir insani kriz boyutuna büründü.

Doğusunda bazı yerleşim yerlerini IŞİD’in ele geçirdiği iddia edilen Humus’ta çatışmalar devam ederken, güneydeki Ürdün sınırında yer alan Dera’dan da cihatçı güçlerin kontrolü sağlamaya çalıştığı haberleri geliyor. Kamışlı, Haseke ve Deyr ez Zor’da vilayet merkezlerinin SDG kontrolüne geçtiği belirtiliyor.

Çatışmaların durdurulması için diplomatik girişimler ise sürüyor. İran, Türkiye ve Rusya dışişleri bakanları bugün Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleşecek olan 22. Doha Forumu’nda, ‘Astana formatı’ çerçevesinde bir araya gelecek.

Humus’ta çatışmalar ve tekrar beliren IŞİD tehlikesi 

Suriye’nin başkenti Şam ile Akdeniz kıyısındaki, aynı zamanda Rusya’ya ait deniz ve kara üslerinin bulunduğu Tartus ve Lazkiye’ye bağlantıyı sağlayan Humus’a girmeye çalışan cihatçı güçlerle Suriye ordusu arasında çatışmalar sürüyor. Cihatçı güçlerin Humus’ta Rasten ve Telbise ilçe merkezlerinde kontrolü sağladığı, kent merkezinin batısındaki Vaer Mahallesi’ne girdikleri belirtilirken, Suriye’nin doğusundaki askeri varlığını  sonlandırmaya başlayan Şam yönetiminin Humus hattında savunmasını güçlendirmeye çalıştığı bildiriliyor.

Irak-Ürdün-Suriye üçgeninde yer alan Tenef üssünde hakimiyet sağlayan ABD destekli olduğu belirtilen Suriye Özgür Ordusu’nun Humus’un doğu kırsalında Suriye ordusu ile çatıştığı belirtildi.

Öte yandan Suriye’deki toprak hakimiyeti Deyr ez Zor’daki Bağuz’da 2019 yılında SDG tarafından sonlandırılan IŞİD’in Humus’un doğu kırsalındaki bazı küçük yerleşim birimlerinde saldırılar gerçekleştirdiği aktarılıyor. SDG Komutanı Mazlum Abdi de dün düzenlediği basın toplantısında bu tehlikeye dikkat çekerek, “Suriye rejimi bazı yerlerden çekildi. Bu boşlukları IŞİD dolduruyor. IŞİD’in birçok yerde harekete geçtiği ve saldırılarını arttırdığını gördük. IŞİD tehdidine karşı Uluslararası Koalisyon Güçleri ile irtibat halindeyiz. Bu irtibatın güçlendirilmesine ihtiyaç var. IŞİD Fırat’ın iki yakası için de oldukça tehlikeli. İki yakayı da düşünmek zorundayız. Hol kampına dönük risk var. Bir hareketlilik var. IŞİD son yaşananlardan cesaret aldı” demişti.

Minbiç’e yönelik saldırılar şiddetleniyor 

Tel Rıfat’ın ardından saldırılarını Minbiç’e yönelten Ankara destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) kente sızma girişimlerinde bulunuyor. Minbic SMO’ya bağlı grupların Minbic Kantonu’nun güneyinde bulunan Til Eswed köyüne sızma girişiminin boşa çıkarıldığını duyurdu. SMO grupları kentin çeşitli yerlerini ağır silahlar, dron ve topçu atışları ile hedef almaya devam ediyor. Minbic-Halep arasında bulunan kırsal bölgelerde de  saldırıların devam ettiği belirtiliyor.

Kentin kuzey, batı ve güney cephelerinden kırsal alanları SMO  tarafından bombardıman altında tutuluyor.

Diplomatik girişimler sürüyor 

Türkiye, Rusya ve İran dışişleri bakanları, Suriye’de 27 Kasım’da başlayan çatışmalardan 10 gün sonra gerilimi dindirmek ve soruna siyasi bir çözüm bulmak amacıyla Doha’da bir araya geliyor.

Astana Süreci formatında yapılacak toplantılar öncesinde cihatçı güçleri destekleyen Türkiye ile Suriye yönetimi destekçileri Rusya ve İran arasındaki görüş ayrılıkları ile cihatçıların sahadaki kazanımlarının devam ediyor olması, soruna hemen bir çözüm bulunmasını zorlaştıran bir durum olarak değerlendiriliyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ABD’li Trump yanlısı gazeteci Tucker Carlson’a verdiği röportajda Astana Süreci’nin yararlı bir platform olduğunu belirterek, son gelişmelerden sonra Fidan ve Arakçi ile Doha’da bir araya gelme kararını aldıklarını kaydetti.

Lavrov röportajında bugün yapılacak toplantının önemine işaret ederken, Arakçi ve Fidan da Ankara’da yaptıkları görüşmede görüş ayrılıklarına rağmen Astana Süreci’nin Suriye’nin yapıcı şekilde konuşulduğu tek platform olduğunun altını çizdiler.