Tarihi binada bir bellek sergisi: Magnum Photos İstanbul’da

Bulgur Palas, İstanbul’un yedinci tepesinde, Magnum Photos’un ikonik eserleriyle dolu bir sergiye ev sahipliği yapıyor.

Tarihi binada bir bellek sergisi: Magnum Photos İstanbul’da
Tarihi binada bir bellek sergisi: Magnum Photos İstanbul’da
Sarkis Güreh
  • Yayınlanma: 8 Ağustos 2024 19:51
  • Güncellenme: 8 Ağustos 2024 20:07

Şu sıcak yaz günlerinde sanattan uzak kalmak için hiçbir neden yok. Galeriler Bodrum’a taşınmış olsa da İstanbul’da görülebilecek birbirinden güzel sergiler var. Onlardan biri de Bulgur Palas’ta devam eden “Magnum İstanbul’da” fotoğraf sergisi. Bazıları dünyanın en ikonik fotoğrafları arasında değerlendirilen 200’den fazla eser 31 Ağustos’a kadar ziyaretçilerini bekliyor. İstanbul’un yedinci tepesi olan Kocamustafapaşa tepesi üzerinde yer alan Bulgur Palas’a gidenler eşsiz İstanbul manzarasının da tadını çıkarıyor.

Fotoğraf: Sarkis Güreh

Fotoğraflarla Dünya tarihi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile dünyanın en önemli ve saygın fotoğraf ajanslarından birisi olan Magnum Photos arasındaki kalıcı iş birliğiyle açılan sergide, Jonas Bendiksen, Henri Cartier-Bresson, Robert Capa, Ara Güler, Marilyn Silverstone, Susan Meiselas gibi 70 sanatçının eserlerine yer veriliyor.

Magnum İstanbul’da” sergisi, 1947 yılında kurulan Ajans’ın geniş arşivini tanıma adına önemli bir fırsat sunuyor. Sergi, usta fotoğrafçıların gözünden yakın dönemde yaşanan siyasi, toplumsal ve kültürel hareketleri, değişim ve dönüşümleri hatırlama imkanı vermesiyle de öne çıkıyor.

Fotoğraf: Sarkis Güreh

Sergide, 2017 yılında ajansa katılan, savaş muhabirliği alanında The Bayeux Calvados Halk ödülü ve iki defa World Press Photo (Dünya Basın Fotoğrafları) ödülü sahibi fotoğrafçı Emin Özmen’in 30 fotoğrafına özel bir bölümde yer veriliyor. 2022’de su ve suyun İstanbul’la ilişkisiyle ilgili bir projeye başlayan Özmen’in bu seriden eserlerine sergide yer veriliyor.

Magnum İstanbul’da” sergisi 31 Ağustos’a kadar pazartesi hariç her gün 10.00-19.00 saatleri arasında Bulgur Palas’ta ücretsiz ziyaret ediliyor.

Bulgur Palas’ın Hikâyesi

Bulgur Palas’ın tarihi 1912 yılına dayanıyor. Tarihi Yarımada’da, Fatih ilçesinde ve Kocamustafapaşa tepesi olarak bilinen İstanbul’un yedinci tepesinin üzerinde yer alan yapı, Bolu Milletvekili Bolulu Habib Bey tarafından yaptırıldı.

Fotoğraf: AA

1908 yılında milletvekili olan Bolulu Habib Bey’e Anadolu’dan aldığı buğday, bulgur ve arpa gibi ürünleri devlete satarak zenginleşmesinin ardından “Bulgur Kralı Habib Bey” denilmesi, yaptırdığı konağın da Bulgur Palas olarak anılmasını sağladı. Halk arasında “bulgur vurgunu” olarak bilinen olayın ardından yapılan bu bina, Habib Bey’in borçları sebebiyle tamamlanamadı. 1926 yılında Bolulu Habib Bey’in ölümünün ardından ailesi bu binayı Osmanlı Bankası’na devretti. Bulgur Palas, bu devrin ardından bir süre Osmanlı Bankası arşivi ve çalışanların lojmanı olarak kullanıldı. Osmanlı Bankası’nın 1996 yılında bir holdinge devredilmesinin ardından mülkiyeti birkaç kez el değiştirdi. Yıllarca terk edilmiş halde bekleyen Bulgur Palas, kent sakinlerinin erişimine kapalı bir mülk olarak kaldı. 2021 yılında İBB iştirakleri tarafından satın alınan konak, uzun bir restorasyon ve yeniden işlevlendirme sürecinin ardından kapılarını şehrin sakinlerine açtı.

Bulgur Palas’ta Neler Var?

Bulgur Palas’ta bir kütüphaneye ek olarak, çok amaçlı etkinlik odaları, bahçe ve sosyal alanları, İstanbul’un en güzel manzaralarından birini görebileceğiniz seyir terası, İstanbul Kitapçısı ve Beltur Kafe gibi birçok sosyal alan yer alıyor.

Kütüphane, çocuk kitaplarından yabancı dildeki yayınlara kadar onlarca farklı konu başlığında kitaba erişim imkanı sağlıyor. Yaklaşık 25 bin eserin yer aldığı Bulgur Palas Kütüphanesi’nde ayrıca 150 kişilik çalışma alanı bulunuyor. İstanbul’un yedinci tepesi olan Kocamustafapaşa tepesi üzerinde yer alan binanın en üst katında yer alan seyir terası ise şehrin eşsiz manzarasını seyretme olanağı sağlıyor. Gökdelenlerin olduğu taraf için değil de Marmara Denizi için gitmeye değer…