TED Diyarbakır Koleji, “26 Eylül Türk Dil Bayramı” nedeniyle düzenlediği bir etkinlikte yaşları 7 ile 13 arasında olan çocuklara Türkçeyi övücü dövizler taşıtıldı.
Etkinlikte bir çocuğa Karamanoğlu Mehmetoğlu’nun kendi beyliğinde Türkçe dışında dilleri yasakladığı, Türkçe konuşma zorunluluğu getiren fermanının okutulması tepki çekti.
Karamanoğlu Mehmet’in fermanında yer alan “Bugünden sonra divanda, dergâhta, çargâhta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil kullanılmayacaktır” sözleri, bir çocuğa okutuldu.
Aileler tepki gösterdi
Veliler, izinleri olmadan çocuklarının böyle bir etkinliğe dahil edilmesine tepki gösterdi.
Etkinliği sosyal medya hesaplarından paylaşan kolej yönetimi, tepkiler üzerine paylaştığı videoyu kaldırdı.
Diyarbakır’da ‘Tek Dil Türkçe’ fermanına tepki
TED Koleji’nden açıklama: “Derin üzüntü duyuyoruz”
Etkinlikte bir çocuğa Karamanoğlu Mehmetoğlu’nun kendi beyliğinde Türkçe dışında dilleri yasakladığı, Türkçe konuşma zorunluluğu getiren fermanının okutulması tepki çekti… pic.twitter.com/dupMEz4ctK
— İlke TV (@ilketvcomtr) September 29, 2025
Eğitim Sen: Bu yaklaşımı kınıyoruz
Diyarbakır Koleji’nin uygulamasına tepki gösteren Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi, “Nüfusunun büyük çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu, geçmişte yurttaşların kendi anadilini konuştuğu için işkenceye uğradığı ve cezalandırıldığı bir kentte, bir özel eğitim kurumunun 26 Eylül Türk Dil Bayramı kapsamında düzenlediği etkinliklerde farklı dil ve kültürlerin yok sayılarak tekçi bir anlayışın dayatıldığı görülmektedir” açıklaması yaptı.
Bu tür etkinliklerin “çocukların zihinlerine farklılıklara karşı nefret ve tahammülsüzlük tohumları ekme riski” taşıdığı vurgulanan açıklamada, şunlar belirtildi:
“Oysa eğitim kurumları, tek bir dilin üstünlüğünü vurgulayan mesajlar yerine, bütün dillerin değerli ve önemli olduğunu; her dilin özgürce yaşatılabileceği bir dünya tahayyülünü besleyen etkinliklere yer vermelidir. Söz konusu eğitim kurumunun kentimizin demokrasi kültürüyle ve pedagojik gerçeklerle bağdaşmayan bu yaklaşımını kınıyoruz.”
Diyarbakır Barosu: Anadilin korunması vazgeçilmezdir
Söz konusu etkinliğe Diyarbakır Barosu’ndan da tepki geldi. Diyarbakır Barosu sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, “Bu yaklaşım, öğrencilerin farkında olmadan ideolojik bir yönlendirmeye alet edilmesi ve eğitim ortamının çoğulcu değerlerden uzaklaştırılması bakımından ciddi bir sorun teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, “Eğitim kurumlarının sorumluluğu, öğrencilerin anadillerini yok saymak değil, onları koruyup yaşatacak özgürlükçü bir yaklaşımı benimsemektir.” denildi.
Amed Emek ve Demokrasi Platformu’ndan açıklama
Amed Emek ve Demokrasi Platformu’nun da Harita Mühendisleri Odası’nda yaptığı açıklamaya, çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı platformun Dönem Sözcüsü Sedat Sever yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayımladığı “Belirli Günler ve Haftalar” listesinde “Türk Dil Bayramı”nın yer almadığına dikkat çeken Sever, “Ancak ders içerikleriyle ilişkisi göz önüne alınarak dil bayramlarının kutlanması, dilin önemini vurgulamak açısından elbette eğitim kurumlarında gerçekleştirilebilir. Burada sorun, dil bayramının kutlanması değil; etkinlik içeriğinde tek dil dayatılarak, kamusal alanda diğer dillerin yasaklanmasını meşrulaştıran bir anlayışın çocuklara aktarılmasıdır” tepkisinde bulundu.
‘Farklı dillerin özgürce yaşaması…’
Eğitim kurumlarında düzenlenen etkinliklerin amacının, öğrencilerin demokratik gelişimine katkı sunmak olması gerektiğini vurgulayan Sever, bunun da çoğulculuğu esas alan, tüm dilleri ve tüm toplumsal kesimleri kapsayan bir anlayışla mümkün olduğunu belirtti.
Ancak bu şekilde, ideolojik bir aygıt haline getirilmiş ve ayrımcılık ile eşitsizlik üreten “tekçi eğitim sistemine” karşı, eşitlikçi ve özgürlükçü bir eğitim anlayışının koşullarının yaratılabildiğini sözlerine ekleyen Sever, “Diller, insanlığın hafızası ve kültürel zenginliğinin taşıyıcısıdır. Her dil, kendi içinde bir dünya, bir yaşam biçimi, bir toplumsal bellektir. Anadil, bireyin kimliğinin temelidir; duygu, düşünce ve hayallerini özgürce ifade etmesinin aracıdır. Tüm diller eşsiz ve kıymetlidir. Farklı dillerin özgürce yaşaması, toplumların barış, demokrasi ve eşitlik içinde bir arada var olmasının ön koşuludur. Dünyada barış içinde birlikte yaşayan toplumlarda çok dillilik ve çok kültürlülük hâkimdir; herkes kendi anadili ve kültürüyle eğitim görmekte, farklılıklara saygı duyulmaktadır” şeklinde konuştu.
“Geçtiğimiz yüzyılda kamusal alanda tek dili dayatarak diğer dilleri yasaklayan inkârcı politikaların yarattığı tahribatı ülkece yaşadık” diyen Seven, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu tahribatın en somut yansıması eğitim alanında görülmektedir. Anadili Türkçe olmayan çocuklar, eğitim sürecine dezavantajlı olarak dahil olmakta; anadilinde eğitim hakkı tanınmadığı için en temel yaşamsal haklarından biri ihlal edilmektedir. Toplumun çoğulcu yapısını yok sayan mevcut eğitim sistemi, çocukları ve gençleri yaşama hazırlamak yerine farklılıkları bastırmakta, toplumsal krizleri yeniden üretmektedir. Oysa ki, demokratik bir eğitim sistemi; sesi kısılmış, dili ve kültürü yok sayılmış tüm kesimlere alan açmalı; bütün dillerin, kimliklerin, inançların özgürce kendini var edebildiği bir zemini mümkün kılmalıdır.”
Amedspor’a cezaya tepki
Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de Kürtçeye yönelik yasakçı tutumların devam ettiğine dikkat çeken Sever, “Bunun son örneğini Amedspor’un forma reklamında yer alan Kürtçe ibareden kaynaklı Amedspor’a futbol federasyonu tarafından verilen cezada gördük. Kalıcı barışın sağlanmasının koşullarından çok uzakta olan bu kararı kınıyoruz ve federasyonun derhal kararını geri çekmesini talep ediyoruz” dedi. Sever, son olarak, “Tekçi değerlerle inşa edilmiş bir eğitim sistemi ve onun paçası olan ayrımcı kamusal politikalar karşısında, demokratik, anadilinde, kamusal, çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü eğitimi savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” diye kaydetti.
TED’den ‘tek dil’ açıklaması: Derin üzüntü duyuyoruz
TED Diyarbakır Koleji de tepkiler üzerine yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Eğitim Bakanlığı ve TED’in etkinlik takviminin, yönetim kurulu ve okul idaresinin bilgisi dışında bir sınıf öğretmeninin öğrencilerle “Türk Dil Bayramı” kutlaması yaptığı belirtildi. Etkinliğin kamuoyunda farklı değerlendirmelere yol açtığı belirtilen açıklamada, “Öğretmenimizin yaklaşımının, TED ve MEB önerilerine uygun, iyi niyetli bir çaba olduğuna inanıyoruz. Bununla birlikte TED Diyarbakır Koleji Yönetim Kurulu olarak geçmişte olduğu gibi bugün de anadilinde eğitimin evrensel bir hak olduğu dair inancımızda herhangi bir değişim olmadığı da izahtan varestedir. Dil, yalnızca bir iletişim aracı değil; kimliğin, kültürün ve toplumsal hafızanın en güçlü taşıyıcısıdır. Bu nedenle, anadilin eğitim ve yaşamın her alanında yer alması gereken bir değer olduğunu, geçmişte olduğu gibi bugün de savunuyor, bu yaklaşımımızın TED Diyarbakır Kolejinin eğitim politikalarındaki merkezi niteliğini bu vesileyle bir defa daha vurguluyoruz. Anadil başta olmak üzere tüm dillere de saygılı olmak temel ilkelerimizdendir. Bu durumdan dolayı incinmiş olan velilerimizin ve kamuoyunun rahatsızlığından duyduğumuz derin üzüntüyü kuvvetle ifade ediyoruz” denildi.
‘Tekrar yaşanmaması için düzenleme yapılacak’
Kolej açıklamanın devamında ise şunlara yer verdi:
“Farklı dillerin ve kültürlerin bir arada yaşaması, çocuklarımızın çok yönlü gelişimi için bir zenginliktir. Bu anlayışla hareket ediyor, öğrencilerimizin hem anadillerini özgürce öğrenmelerini hem de diğer dilleri sevgi ve saygıyla tanımalarını önemsiyoruz. Kamuoyunun hassasiyetlerini gözeterek, benzer durumların tekrar yaşanmaması için gerekli düzenlemeleri yapacağımızı belirtir; TED Diyarbakır Koleji olarak, bütün dillerin ve kültürlerin özgürce var olduğu bir gelecek için çabamızı sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Kentlerde protesto: Kürtçe kırmızı çizgimizdir
TED Diyarbakır Koleji’nin etkinliği ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) “Koma Me Bona We” Kürtçe reklam sloganı nedeniyle Amedspor’a 110 bin TL para cezası vermesi birçok kentte protesto edildi.
Şırnak Demokratik Kurumlar Platformu, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) daha önce yazılı olarak onay verdiği “Koma Me Bona We” Kürtçe reklam sloganı nedeniyle Amedspor’a 110 bin TL para cezası vermesini protesto etti. Cizre’de bulunan Birca Belek Dil ve Kültür Derneği önünde yapılan açıklamaya siyasi parti ile demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
“Zimanê Kurdî xeta me ya sor e/ Kürtçe kırmızı çizgimiz” yazılı pankartın açıldığı açıklamada “Ji bo Kurdî têkoşîn”, “Em perwerdeya Kurdî dixwazin”, “Bila Kurdî bibe xwedî statû” yazılı dövizler taşındı.
Açıklamayı yapan Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Yöneticisi Rojger Nuh Ant, “Amed Spor’a verilen ceza Kürtçe, kürdün varlığı ve kimliğin dönük bir saldırıdır. Bu saldırıyı kabul etmiyoruz ve kınıyoruz” dedi. TED Diyarbakır Koleji’nin “26 Eylül Türk Dil Bayramı” nedeniyle düzenlediği etkinlikte çocuklara Türkçeyi övücü dövizler taşıtmasına ve bir çocuğa Karamanoğlu Mehmet’in Türkçe konuşma zorunluluğu getiren fermanının okutulmasını hatırlatan Ant, “Bunu kabul etmiyoruz. Bu uygulamalar temelini tekçi ve inkar politikalarından alıyor. Bu zihniyeti kınıyoruz” diye konuştu.
Amed Spor’a verilen ceza ile TED Diyarbakır kolejinin uygulamasının suç olduğunu vurgulayan Ant, devamında şunları söyledi:
“İnsan hakları ayaklar altına alınmıştır. Bu uygulamalar haklar arasına nifak tohumlarını ekilmesidir. Kürt diline yaklaşım barış sürecine yaklaşımdır. TFF ve TED Diyarbakır kolejinin saldırıları provokasyondur. Biran önce bu saldırılar son bulmalı ve Kürtçe’ye statü tanınmalı. Barış ve Demorkatik Toplum Süreci’nin ruhuna uygun yasal düzenlemeler biran önce yapılmamalı. Amed Spor’a verilen Ceza geri alınmalı ve TED Diyarbakır koleji Kürt halkından biran önce özür dilemelidir.”
DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez de Kürtçe’ye dönük saldırılara tepki göstererek “Bu zihniyet yüz yıldır var. Kürtler Kürtçe konuştuğu için ceza ile karşı karşıya kalıyordu. Aynı zihniyet devam ediyor. Saldırıları kınıyoruz. Barış ve Demorkatik Toplum Süreci’neyiz. Kürtler kendi dilinde özgür yaşamak istiyor. Faşist zihniyet değişmeden Kürtçe ile ilgili mücadelemizi büyüteceğiz. Herkes Barış ve Demokratik Toplum Süreci ruhuna uygun hareket etmeli. İktidar sürecin ruhuna uygun adımlar atmalı. Kürtçe kırmızı çizgimiz” şeklinde konuştu.
Açıklama “Bijî zimanê Kurdî” sloganları ile son buldu.