Donald Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi’ni hedef alan uluslararası öğrenci kabulünü durdurma kararı ABD’de tepki çekerken, Çin’den yapılmış ve yapılacak vize başvurularında kriterlerin sertleştirilmesi gündemde. ABD’de bazı politikacılar, ülke akademisindeki birikimden faydalanan Çin Komünist Partisi (ÇKP) üyelerinin sonrasında devlet yönetimine gelerek ABD çıkarlarına zarar verdiğini savunuyor.
Wall Street Journal’ın (WSJ), Harvard mezunu ÇKP’lileri konu alan haberinde, Harvard’daki John F. Kennedy Kamu Yönetimi Okulu’na ÇKP’ye işaretle ‘parti okulu’ diye ad takıldığı aktarıldı.
Haberde 2013-2018’de Çin Devlet Başkanı Yardımcısı olan Li Yuanchao’nun 2002’de bu okulda eğitim aldığına işaret edildi.
Donald Trump’ın ilk başkanlık döneminde ABD’yle ticaret müzakerelerini yürüten Liu He de aynı okulun mezunlarından. Eski Başbakan Yardımcısı, 1995’te kamu yönetimi dalındaki yüksek lisans programını bitirdi.
Mevcut politburo üyelerinden Li Hongzhong da 1999’da Harvard’da kısa süreli bir programa katıldı.
Haberde, Çin’de 1998’de başlatılan bir programla birlikte her yıl yaklaşık 20 üst düzey yetkiliye yurtdışında eğitim bursu verildiği belirtildi.
Diğer yandan üst düzey ÇKP’lilerin çocukları da Harvard’ı tercih ediyor. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in kızı Mingze bunlardan biri.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin beşinci başkanı Jiang Zemin’in torunu Alvin ve eski politbüro üyesi Bo Şilai’nin oğlu Guagua da Harvardlılardan.
Trump yönetiminin son açıklamalarına göre ÇKP’yle ilişkisi olanların vizeleri iptal edilecek. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning perşembe yaptığı açıklamada bu hamlenin Çinli öğrencilerin “meşru hak ve çıkarlarına ciddi bir şekilde zarar vereceğini” vurgulamıştı.
Beyaz Saray, aralarında Harvard’ın da olduğu birçok üniversiteyi, başta Filistin’e destek için düzenlenen kampüs protestolarıyla çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını gerekçe göstererek federal fonlarını dondurmakla tehdit etmişti.
Bu süreçte, Adalet Bakanlığı, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Genel Hizmetler İdaresi (GSA) ortaklığıyla “Antisemitizmle Mücadele Görev Gücü” kurulmuştu.
Trump yönetimi, Harvard’a sağlanan 2,2 milyar dolarlık fonun ve 60 milyon dolarlık sözleşme bedelinin dondurulmasına karar vermiş, üniversite de federal hükümetin fonları dondurmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak, bu kararı engellemek üzere dava açmıştı.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın Perşembe günü yaptığı açıklamaya göre, hâlihazırda Harvard’da okuyan binlerce yabancı öğrencinin başka okullara geçiş yapması ya da ülkeyi terk etmesi gerekiyor.
Bakanlık, Harvard’ın kampüste ‘ABD karşıtı, terör yanlısı kışkırtıcılara’ Yahudi öğrencilere saldırı imkânı tanıyarak güvenli olmayan bir ortam oluşturduğunu iddia etti. Bakanlık tarafından, bu iddiaları destekleyecek herhangi bir kanıt sunulmadan, Harvard’ın Çin Komünist Partisi ile işbirliği yaptığı da öne sürüldü.
Harvard Üniversitesi, Massachusetts eyaletinin Cambridge kentindeki kampüsünde yaklaşık 6.800 uluslararası öğrenci barındırıyor. Bu öğrenciler, üniversitenin toplam öğrenci sayısının dörtte birinden fazlasını oluşturuyor. Çoğunluğu lisansüstü düzeyde olan öğrenciler 100’den fazla ülkeden geliyor.
