ABD Başkanı Donald Trump, Oval Ofis’te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile toplantısında Times of Israel muhabirinin Gazze ile ilgili sorusuna çarpıcı bir yanıt verdi. Muhabir, “Gazzeye girmek için savaşmak fikrine ne diyorsunuz? Belki ben de bir ay içinde askere çağrılabilirim. Sizce bu, Hamas’a anlaşma için baskı yapmanın doğru yolu mu? Ve insani yardımı engellemek sizce etkili bir baskı yöntemi mi?” diye sordu.
Trump, soruya şu ifadelerle yanıt verdi:
“Gazze Şeridi hakkında hissettiklerim şöyle: Bence inanılmaz derecede önemli bir gayrimenkul alanı. Ve bence bu, bizim de dahil olacağımız bir şey. Ama biliyorsunuz, orada Amerika Birleşik Devletleri gibi bir barış gücünün olması, Gazze Şeridi’ni kontrol etmesi ve sahiplenmesi iyi bir şey olurdu. Çünkü yıllardır duyduğum tek şey öldürmek, Hamas ve sorunlar. Eğer Filistinlileri alır, farklı ülkelere taşır ve yerleştirirseniz, bunu yapacak çok sayıda ülke var. O zaman gerçekten özgürlük bölgesi dediğiniz bir yer ortaya çıkar. Özgür bir bölge… İnsanların her gün öldürülmediği bir bölge. İşte orası harika bir yer olur.”
Trump’ın bu sözleri, Gazze’de devam eden çatışmalar ve insani kriz karşısında uluslararası toplumun dikkatle izlediği baskı ve çözüm yöntemleri tartışmalarına yeni bir boyut ekledi. Trump, bölgedeki şiddetin sonlanması için Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulması gerektiğini savunarak, böylesi bir adımın “özgürlük bölgesi” yaratacağını öne sürdü.
‘Geleceğe yönelik bir emlak geliştirme projesi’
Trump, Gazze Şeridi’ni ele geçirme ve yeniden inşa etme planı hakkında daha önce de konuşmuştu. Şubat ayının başlarında Fox News’e verdiği demeçte, “Hayır, geri dönmeyecekler, çünkü çok daha iyi konutlara sahip olacaklar. Kalıcı bir yer inşa ediyorum” demişti.
Trump ayrıca “Bunu geleceğe yönelik bir emlak geliştirme projesi gibi düşünün” ifadelerini kullanmıştı.
Trump’ın planına Filistin Yönetimi ve Hamas sert tepki göstermişti. Filistin tarafı, topraklarının satılık olmadığını vurgularken, Hamas yetkilisi İzzet el-Rişk, Trump’ın sözlerini “saçmalık” ve “Filistin ile bölgeye dair derin bir cehalet” olarak değerlendirmişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Trump’ın önerisini “devrimci ve yaratıcı” bulduğunu söylemiş ve planın İsrail için daha iyi olduğunu savunmuştu.
Birleşmiş Milletler, işgal altındaki topraklardan sivillerin zorla yerinden edilmesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve bunun “etnik temizlik” anlamına geleceğini hatırlatmıştı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Trump’ın planını “skandal” olarak nitelemiş ve zorunlu yer değiştirmelerin insan onuruna aykırı olduğunu vurgulamıştı.
Trump, röportajlarında Gazze’nin inşası için Ürdün ve Mısır ile anlaşma yapabileceğini öne sürerken, bu ülkelerin liderleri Trump’ın planını ve daha önceki taleplerini reddetmişti.
Filistinliler ise bu planın 1948’deki Nakba felaketinin tekrarı olmasından endişe ediyor. O dönemde yüz binlerce Filistinli evlerinden edilmişti. Bugün Gazze’deki nüfusun dörtte üçü 1948 mültecilerinin torunlarından oluşuyor.
Trump, planı kapsamında Gazze’ye tüm dünyadan insanların yerleşebileceğini savunarak, “Oraya sadece başka çareleri olmadığı için geri dönüyorlar,” dedi. Ancak Trump, ABD’nin Gazze’yi kimden satın alacağı veya nasıl sahip olacağı konusunda detay vermedi.
Gazze’de 7 Ekim 2023’te başlayan çatışmalarda bugüne kadar 48 binden fazla kişi hayatını kaybetti, nüfusun büyük bölümü ise defalarca yerinden edildi.