• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Tuncer Bakırhan: Öcalan önümüzdeki günlerde bir tarihi çağrıya hazırlanıyor

Tuncer Bakırhan: Öcalan önümüzdeki günlerde bir tarihi çağrıya hazırlanıyor

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan yakında Abdullah Öcalan’ın tarihi bir çağrıda bulunacağını duyurdu.

Tuncer Bakırhan: Öcalan önümüzdeki günlerde bir tarihi çağrıya hazırlanıyor
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 4 Şubat 2025 13:10
  • Güncellenme: 4 Şubat 2025 14:13

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında konuştu.

DEM Parti İmralı Heyeti’nin Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmeleri hatırlatan Bakırhan, “Sayın Öcalan Kürt sorununun köklü ve kalıcı çözümü için demokratik bir Türkiye’nin inşası için önümüzdeki günlerde bir tarihi çağrıya hazırlanıyor.” dedi.

Öcalan’ın çağrısı: Erdoğan’a büyük adım düşüyor

“Öcalan kısa bir sürede bu tarihi çağrıyı da yapacak. Bu çağrıyı önemsiyoruz, destekliyoruz, arkasındayız. İktidarı da bu tarihi çağrıya uygun şekilde rolünü oynamaya çağırıyoruz. Sayın Bahçeli yürütmenin başı değil. Yürütmenin başındaki Erdoğan’a büyük adım düşüyor. Artık top Erdoğan’da. Milyonlar artık demokratikleşme gelsin diye bekliyor, güven artırıcı adımların atılmasını bekliyoruz. Oyalanmak yerine tarihe cesur bir lider olarak geçin. Bizler eşit bir yaşamdan yanayız. Yönümüz ve istikametimiz barış ve demokrasi yoludur. Her şeye rağmen bu yolda cesaretle yürümeye devam edeceğiz.”

Grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tuncer Bakırhan, çağrının içeriğini bilmedini belirterek, ‘Birçok şeyi içerisinde barındırıyor olabilir.” diye konuştu.

6 Şubat depremleri: İktidar sınıfta kaldı 

6 Şubat depremlerinin 2’nci yıldönümünü hatırlatan Bakırhan “Depremzede yurttaşlarımızla dayanışma içindeyiz. Onların taleplerinin bugün de yarın da sözcüsü olmaya devam edeceğiz. İktidarı deprem bölgelerinde çok iyi eserler yapıyorlarmış gibi bir algı oluşturmaya çalışyor. Emin olun Antakya toz duman içinde insanların hala çadırlarda yaşadıkları bir Antakya ile karşı karşıya kaldık. Deprem bölgesindeki yurttaşlara söz veren iktidar yine sınıfta kaldı. Depremzedelerle dayanışma içinde olacağız.” ifadelerini kullandı.

Alevilerin eşit yurttaşlık talebi 

DEM Parti olarak Alevi örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldiklerini belirten Bakırhan, “O toplantının gündemi de Alevilerin eşit yurttaşlık talebi olduğu gibi tabii ki çözüm tartışmalarıydı. Gördük ki Alevi canlar da tartışmaları destekliyorlar. Bir kez daha onlara teşekkürlerimi iletmek istiyorum” dedi.

Bağımsız ve adil yargı talebi

Bakırhan “Bu ülkeyi yönetenler yüz yıldır demokrasiden korkarak ülkeyi yönetiyorlar hakkını arayan kimliğini arayan kesimlere karşı bu rejim hiçbir zaman demokratik olmadı. AKP iktidarı da demokrasi iddiasıyla gelmişti ancak demokrasinin zerresi kalmadı neredeyse geçmiş günleri aratacak hale getirdi ülkeyi. Bağımsız ve adil bir yargı için tek bir adım atılmadı. Yalnızca iktidar değil yandaş bir gazeteci bile şikayet etse insanlar tutuklanıyor” diye konuştu.

Pınar Gültekin cinayeti

Pınar Gültekin cinayetine de değinen Bakırhan, “Adli tıp raporuna göre diri diri yakıldığı tespit edilen Pınar Gültekin davasında bu canice öldürmeye Yargıtay haksız tahrik indirimi istiyor bu yargıya nasıl güveneceğiz. Bu karardan Yargıtay vazgeçmeli.” dedi.

 Kimse bize süreç var, kayyım uygulamalarını görmezden gelin demesin 

Muhalefetin yönetimindeki belediyelere yönelik operasyonlar da Bakırhan’ın konuşmasında yer buldu.

Bakırhan “Sadece bizimle yetinmiyorlar baskıcı kayyımcı zihniyeti batıya ihraç etmeye çalışıyorlar. Artık CHP’nin belediyelerine de kayyım atıyorlar. Yerel yönetimlere hangi partiden olmasına bakmaksızın sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.

Siirt Belediyesi’ne kayyım atanmasına tepki gösteren Bakırhan, şunları belirtti:

“Kayyım, cebinde isimliğiyle dolaşıyormuş. Kayyımcı anlayışı kınıyoruz. Siirt halkı da Türkiye halkları da kabul etmiyor. Siirt halkının iradesi yok sayıldı, bir halkın umudunu çalmak, ekmeğini çalmaktan daha büyük bir hırsızlık ve vicdansızlıktır. Aslında cezalandırdıkları eşitlikçi hizmettir. Milletvekili olduğum Siirt’in bu cumhuriyetten çekmediği şey kalmadı. Bir kent düşünün, onlarca yılını olağanüstü hal ile geçiriyor. Kürtler vardır ama siyasi iradeleri yoktur yaklaşımından iktidarı vazgeçirmeye çalışıyorum. Kürtlere de iradesine de saygı duyacaksınız. İster hoşunuza gitsin, ister gitmesin, kayyum atamaları Kürt düşmanlığıdır. Aynı zamanda modern sömürgeciliğin en karanlık yüzüdür. Kürt halkı büyük bedellerle ırk ayrımcılığına karşı mücadele etti. 90’ların karanlık faili meçhul cinayetlerini nasıl tarihe gömdüyse kayyımcı anlayışı da tarihe gömeceğine eminim. Bu kayyımcı anlayış, AKP’nin alnında kara bir leke olarak kalacak.

Hem silah bırakma çağrısı yapıp hem de gençlerin, kadınların olduğu yerde gösteri yapıp silah göstereceksin. Bu uygulamayı yapanların açığa çıkarılması çağrısı yapıyorum. Kimse bize süreç var, bu kayyım uygulamalarını görmezden gelin demesin, kimse süreç var size tokat atarız sesinizi çıkarmayın, her hukuksuzluğu yaparız sessiz kalın demesin. Bizim belediyemizi gasp edenler bilsin ki bu halkın iradesi fermanla teslim alınmaz. Biz buradayız, diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Bu fermanlar vız gelir tırıs gider.”