Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, gelir dağılımındaki eşitsizliğin devam ettiğini ortaya koydu. Araştırmaya göre, en zengin yüzde 20’lik kesim toplam gelirin yüzde 48’ini alırken, en yoksul yüzde 20’nin payı yalnızca yüzde 6,4’te kaldı.
Gelir eşitsizliğini ölçen Gini katsayısı 2025’te 0,410 olarak hesaplandı. Bu oran, bir önceki yıla göre sadece 0,003 puanlık sınırlı düşüşe işaret ediyor. TÜİK ayrıca brüt gelir üzerinden hesaplanan Gini katsayısını ilk kez 0,422 olarak duyurdu. Sosyal transferlerin hariç tutulduğu hesaplamalarda eşitsizlik ise 0,473’e yükseldi.
Ortalama gelirler artıyor, hane yapısı fark yaratıyor
Türkiye genelinde ortalama yıllık hane halkı kullanılabilir geliri bir yılda yüzde 76,7 artarak 662 bin 414 TL’ye yükseldi. Kişi başına düşen ortalama eşdeğer gelir ise 332 bin 882 TL olarak hesaplandı. Tek kişilik hanelerde bu rakam 418 bin TL’yi bulurken, içinde çekirdek aile ve diğer bireylerin bulunduğu geniş hanelerde bu rakam 264 bin TL’ye kadar geriledi .
Toplam gelir içinde en büyük pay, yüzde 49,7 ile maaş ve ücret gelirlerine ait oldu. Bu oran geçen yıla kıyasla 0,9 puanlık artışı temsil ediyor. Girişimci geliri yüzde 18,3 ile ikinci sıraya gerilerken, sosyal transferlerin toplam gelirdeki payı yüzde 18,2 oldu. Emekli ve dul-yetim aylıkları sosyal transferlerin yüzde 89,3’ünü oluşturdu.
Eğitim ve sektör bazlı gelir farkları
Yükseköğretim mezunlarının ortalama esas iş geliri 566 bin 839 TL olurken, bu grubu 376 bin TL ile lise mezunları izledi. Gelirin en düşük olduğu grup ise ortalama 183 bin 900 TL ile herhangi bir okul bitirmeyenler oldu. Sektörel bazda en yüksek gelir hizmet sektöründe (426 bin TL), en düşük gelir ise tarımda (237 bin TL) kaydedildi. İnşaat sektörü ise yıllık gelir artışı açısından yüzde 79 ile en fazla yükselişin yaşandığı sektör oldu .
İşteki konuma göre yapılan değerlendirmede işverenlerin yıllık ortalama geliri 1 milyon 204 bin TL olarak hesaplandı. Ücretli ve maaşlı çalışanlar 379 bin TL kazanırken, yevmiyelilerin geliri 186 bin TL’de kaldı. Yıllık bazda en yüksek gelir artışı yüzde 80,7 ile ücretli çalışanlarda gözlendi.
Bölgesel gelir farkları
Bölgesel gelir dağılımı verilerine göre, kişi başı ortalama gelirin en yüksek olduğu yer 449 bin 618 TL ile Ankara olurken, İstanbul ve İzmir sırasıyla ikinci ve üçüncü sırayı aldı. En düşük ortalama gelire sahip bölge ise 172 bin 552 TL ile Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’den oluşan TRB2 bölgesi oldu. Gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu bölge ise Gini bazlı orana göre TR71 (Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir) bölgesi olarak kaydedildi.
Araştırmaya göre, en alt gelir diliminde bulunan bireylerin yüzde 68,1’i bir sonraki yılda aynı gelir grubunda kaldı. En üst yüzde 10’luk gelir dilimindekilerin ise yüzde 58,9’u konumunu korudu. 2024’te en düşük gelir grubunda olanların sadece yüzde 11,4’ü gelir basamaklarında birden fazla kademe düştü.
Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması panel veriden elde edilen sonuçlara göre 2024 yılında işsiz olan fertlerin %38,7’si 2025 yılında çalışmaya başladı. Faaliyet durumu 2024 yılında çalışan olarak belirlenen fertlerin %90,3’ü 2025 yılında çalışma hayatına devam etti. Bir önceki yıl işgücüne dahil olmayan fertlerin ise %10,1’i işgücüne (çalışan+işsiz) katıldı.
Türkiye’de gelir uçurumu derinleşiyor. En zengin yüzde 20’lik kesim, toplam gelirin yüzde 48’ini alırken, en yoksul yüzde 20’nin payı yalnızca yüzde 6,4 oldu. Kişi başı ortalama gelir 332 bin liraya çıktı. İşverenlerin yıllık geliri 1 milyon lirayı aşarken, yevmiyeliler 186 bin lirada kaldı. Gelirin en düşük olduğu bölge Van-Muş-Bitlis-Hakkari, eşitsizliğin en fazla olduğu yer ise Kırıkkale-Niğde çevresi oldu.



