Yargıtay’ın Van Büyükşehir Belediyesi Eşaşkanı Abdullah Zeydan hakkında verdiği karar, polis ablukası altında gerçekleştirilen basın açıklamasıyla protesto edildi. Kuzey ve Doğu Suriye ile Halep’teki saldırılar ve insani krizin de protesto edildiği açıklamada Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan da birer konuşma yaptı.
Türkiye’nin toplumsal barışa ihtiyacı olduğunun vurgulandığı açıklamaya yüzlerce yurttaş katıldı. Van Valiliği’nin aldığı 10 günlük eylem ve etkinlik yasağını gerekçe gösterilerek, aralarında DEM Parti Van Milletvekili Mahmut Dindar ve parti yöneticilerinin bulunduğu grubun, parti binasından çıkışına izin verilmedi. Parti binası önünde gazeteciler de polis ablukasına alınırken, çok sayıda yurttaş Cumhuriyet Caddesi üzerinde bir araya geldi.
Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal da Cumhuriyet Caddesi’ne geldi ve polis ablukası altında basın açıklaması gerçekleştirildi.
Açıklamada ilk olarak söz alan DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar “Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan eş başkanlarınız Van halkının iradesi olarak 31 Mart seçilmişlerdir” dedi. Bahçesaray Belediyesi’ne kayyım atandığını hatırlatan Uçar şunları söyledi:
31 Mart öncesinde Yüksek Seçim Kurulu tarafından adaylığı kabul edilen ve öncesinde memnu hakları mahkeme tarafından iade edilen Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanımız Abdullah Zeydan aleyhine yeni bir hukuksuz süreci tekrar devreye soktular. Abdullah Zeydan’ın memnu hakları iade edilirken, hukuk süreci uygun bir şekilde işletilmiştir. Kendisinin tutuklu kaldığı süre, mahsup işlemleri yapıldıktan sonra hakkı iade edilmiş ve belediye başkanlığı yapabilmesi noktasında herhangi bir engeli kalmamıştır. Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan eş başkanlarınız Van halkının iradesi olarak 31 Mart seçilmişlerdir. Van halkının iradesi Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan’dır. Sizin hiçbir kuvvetiniz ve hiçbir zulmünüz, bizim bu noktadan geri adım atmamıza sebep olamayacaktır.
Uçar’ın ardından Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal söz aldı. “Van halkı vicdanlıdır ve emeğinin çalınmasına izin vermeyecektir” diyen Şedal konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Biz onları, annelerimizin bedenini bir hafta sokak ortasında bekletirken, 80 yaşındaki annelerimizi tutuklarken, öncülerimizi tecrit edip, idam ederken tanıyor ve onlara dair hafızayı aklımızda iyi tutuyoruz. Bunları görerek irademizi ve mücadelemizi büyüttük. Her yerde onların kirli politikalarına karşı müthiş bir direniş sergiledik. İrademizi gasp edenlere karşı halkımız yine direnişlerini büyütecek. Onlar bilsinler ki; Vanlı kadın, gençlerin onlara teslim edeceği irade ve kurumları yoktur. Kim bizim irademize karşı bir duruma yönelirse Kürt halkının, gençlerinin ve ‘jin, jiyan, azadî’nin öncülüğünü yapan kadınların iradesine çarpacaklardır. Sizler, asla halkların özgür yaşama isteğini, Kürt halkının büyük bir emekle ortaya koyduğu iradeyi gasp edemeyeceksiniz.
Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan açıklamada son söz alan konuşmacı oldu. “Kayyım düzeninin yolsuzluk, hırsızlık düzeni olduğu söyledik. Eğer halkımız kayyım düzeninin bir hırsızlık ve yolsuzluk düzeni olmadığına inansaydı 14 belediyenin tamamını bize teslim etmezdi” diyen Zeydan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Van halkı hem belediyelerini kayyım gaspından kurtardı hem de 14 belediyenin tamamını partisine kazandırdı. Bu duruşu ile Van halkı her zaman onurunu, iradesini koruyacağını herkese gösterdi. Bizler, iktidarın hırsızlık ve yolsuzluk düzeni olan kayyım düzenine halkın verdiği tepkiden dersler çıkarmasını, bu hırsızlık düzenlerini ortadan kaldırmayı beklerken Van halkının iradesine yargı kumpası ile çökmeye çalıştı. Van halkı görkemli bir direnişle iradesini ve demokrasiyi savundu. Halkın iradesine çökmeye çalışan anlayışa halk önemli bir mesaj verdi. Bizler, bu sürecin kapandığı düşünürken, halkın iradesine saygı gösterilmesini beklerken, tüm bu süreçlerden ders almadan Kürt halkının iradesine çökmeye çalışıyorlar.
Halkımız vefalı ve onurlu bir halktır. Nasıl ki Van halkı bizim irademizi korumuşsa biz de ilk gün söylediğimizin arkasındayız. Halkımızın iradesini ne pahasına olursa olsun koruyacağız. 10 yıllık kayyım döneminde yaptığınız hırsızlık ortadadır. Halkın 5 kuruşuna çökmeye çalışıyor ve halkın buna rıza göstereceğini sanıyorsanız asla rıza göstermeyeceğiz.
Herkes adalete, hukuka sahip çıkmalıdır. İktidarı aklıselime davet ediyoruz. Son süreçte söylenen sözler halkın ihtiyacı olan sözlerdir. Diyaloğun olması halkın hayrınadır. Bu savaş hepimize kaybettirdi. Türkiye’nin ihtiyacı toplumsal barışı tesis etmektir. Bu derin yoksulluğu görüyorsunuz? Halkın mahkum edildiği, zorluklarla üniversite okumuş gençlerin mahkum edildiği yoksulluğu görüyorsunuz. Hepsinin temelinde bu çatışmalı süreç ve hukuksuzluk var. Dönem kayyım gaspı dönemi değil, toplumsal barış dönemidir.
Basın açıklamasının sonlanmasının ardından yurttaşlar sloganlarla DEM Parti il binasına yürüdü.