Yeni bir çözüm süreci mi başlayacak?
Kemal Avcı 7 Ekim 2024

Yeni bir çözüm süreci mi başlayacak?

Meclisin yeni yasama yılının başlangıcında yaşananlar çok konuşuldu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sık sık kapatılması için yargıya çağrı yaptığı DEM Parti sıralarına gidip, Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan ve Grup Başkanvekili Sezai Temelli’yle tokalaştı.

Ardından da, “Dışarıda barış istiyorsak önce kendi içimizde barışı sağlamalıyız” dedi.

Kendisini harekete geçirenin de cumhurbaşkanının konuşması olduğunu açıkladı.

Bahçeli’nin bu hamlesi çok tartışıldı.

Kimileri “yeni bir çözüm süreci başlıyor” dese de açıkçası ben o kanıda değilim.

Yeni bir süreç başlayacağına dair işaretler ortada yok henüz.

İktidar bir yandan Kürtçe yasağını kaldırmakla övünüyor ama diğer yandan Kürtçe dil kursu veren kurumlara baskınlar düzenleniyor, Kürtçe şarkı söyleyen sanatçılar hatta Kürtçe müzik eşliğinde halay çekenler bile gözaltına alıyor.

Tüm bunların da bürokrasi içindeki MHP’liler tarafından gerçekleştirildiği, Kürt sorununa yönelik atılmak istenen adımların MHP engeliyle karşılaştığı propagandası yapılıyordu.

Madem Bahçeli, artık, “içeride barış istiyor,” hükümetin çözüm yönünde atacağı adımlara da itiraz etmeyecektir.

MHP engeli de ortadan kalktığına göre, bakalım AK Parti çözüm önünde adımlar mı atacak yoksa yeni bahaneler mi üretecek?

Tabii ki bu soruyu, Bahçeli’nin bu tavrına büyük anlamlar yüklediğim ve gerçekten Kürt sorunundaki tutumunu değiştireceğine inandığımdan değil, AK Parti’nin samimiyetine vurgu yapmak için soruyorum.

Yeni Anayasa

Siyasetin önümüzdeki dönem iki önemli başlığı yeni anayasa ve erken seçim tartışmaları olacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’in açılışıyla yeni anayasa çalışmasını başlatacaklarını söylemişti.

Bahçeli de önceliklerinin yeni bir anayasa olduğunu açıkladı.

Nasıl bir Anayasa yapmak istedikleri henüz belli değil.

Peki, iktidar neden yeni bir anayasa yapmak istiyor?

Kulislerde birçok ihtimal konuşuluyor.

Gündemi, anayasa tartışmalarıyla değiştirip ekonomik sıkıntıları unutturmak…

Muhalefeti yeni anayasaya karşı gibi göstermek…

Erdoğan’a bir kez daha seçilmenin yolunu açmak gibi…

Cumhur İttifakı’nın Meclis’te anayasa yapacak çoğunluğu yok. 400 vekile ulaşmaları ancak muhalefetin en azından bir kısmının desteğiyle mümkün.

Ancak muhalefet, mevcut anayasayı bile uygulamayan bu iktidarın yeni, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapma taahhüdüne şüpheyle yaklaşıyor.

Peki, iktidar muhalefeti nasıl ikna edecek?

AK Parti’nin mevcut cumhurbaşkanlığı sisteminden kısmen vazgeçeceği, cumhurbaşkanının bazı yetkilerinin parlamentoya devredileceği, Meclis’in biraz daha güçlendirileceği bir taslakla muhalefete gideceği konuşuluyor.

Aynı zamanda cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanan 50+1 formülün de, 40+1 ya da en çok oyu alan adayın kazanacağı bir formülle değiştirileceği….

Son normalleşme tartışmaları, Erdoğan’ın meclisin açılışı konuşmasında eskiye oranla daha ılımlı bir dil kullanması, Bahçeli’nin Özgür Özel ve DEM’e yönelik tutumunun da bu planla ilgili olduğu konuşuluyor.

Ancak, iktidarın, muhalefeti bu taslağa ikna etme olasılığı çok düşük.

Erken seçim

Siyasetin bir diğer önemli başlığı ise erken seçim olacak.

CHP, iktidara çağrı yaptı, 2025’in sonbaharı veya 2026’nın ilkbaharında Meclis seçim kararı alsın, Erdoğan da aday olsun, erken seçime gidelim dedi.

Diğer muhalefet partileri de erken seçim istiyor ancak CHP’nin çağrısını da eleştiriyorlar.

CHP’nin, Erdoğan’ı aday olmaya davet etmesi pek hoş karşılanmadı muhalefet cephesinde.

Ancak muhalefet erken seçim istese de kararı iktidar verecek.

Cumhur İttifakı sözcüleri her ne kadar seçim zamanında yapılacak deseler de, kafalarında bir erken seçim tarihi var.

Zira, Erdoğan’ın yeniden aday olabilmesinin yolu şimdilik Meclis’in alacağı bir erken seçim kararıyla mümkün.

İktidarın planı şu: Mevcut ekonomi politikasıyla enflasyon düşürülecek, ekonomide istikrar sağlanacak, dışarıdan sıcak para gelecek  

Emekli-memur maaşları ve asgari ücrete yapılacak ciddi zamla Erdoğan, bir kez daha seçimi kazanacak…  

Muhalefet de seçimden kaçmış görünmek istemediği için erken seçime evet diyecek

Bu plan başarıya ulaşır mı, Erdoğan bir daha kazanır mı, bunu şimdiden kestirmek zor ama 2027’de bir erken seçim ihtimali oldukça yüksek görünüyor.

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.