• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Yenidoğan çetesi davasında 4’üncü duruşma: Sanık savunmaları alındı

Yenidoğan çetesi davasında 4’üncü duruşma: Sanık savunmaları alındı

Davanın 4’üncü duruşması ilk gününde tamamlandı. Sanık savunmalarının ardından duruşma 2’nci oturumuna devam edilmek üzere yarın saat 10.00’a ertelendi.

Yenidoğan çetesi davasında 4’üncü duruşma: Sanık savunmaları alındı
Yenidoğan çetesi davasında 4’üncü duruşma: Sanık savunmaları alındı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 21 Nisan 2025 20:30
  • Güncellenme: 21 Nisan 2025 20:37

Kamuoyunda ‘Yenidoğan Çetesi’ olarak bilinen, bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 30’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın duruşması Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, sanıkların bugün başlayan savunmalarının alınmasına devam edilmesi için duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.

Bakırköy 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya, organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu 30 tutuklu sanıkla bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı.

Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2’nci dalga operasyona ilişkin hazırlanan iddianamede çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı ile hareket ettikleri belirlenen kişilere yönelik hazırlanan ve ana dava dosyasıyla birleştirilen iddianameyle sanık sayısı 58’e yükseldi.

Tutuklu sanık Senanur Ünlü savunmasında, TRG Hospital Hastanesi’nde sadece 10 ay tıbbi sekreter olarak çalıştığını, işten çıkmadan 3 ay önce sanık Fırat Sarı ve tanıdığı diğer bazı sanıkların hastaneye geldiğini söyledi.

Sanık Hasan Basri Gök’ün yazdığı epikrizleri sisteme geçirdiğini öne süren Ünlü, “Sisteme epikriz girmekten başka yaptığım bir şey yoktu. Beni yoğun oldukları bir dönem aramışlardı. Onun mesai ücretini Fırat Sarı attı. Ben maaşımı hastaneden alıyordum. 4 aydır tutukluyum. Yeni doğum yapmış bir anneyim. Böyle bir davada olmak çok zor. Bir yaşında bir bebeğim var. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Bir an önce çocuğuma kavuşmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.

Özel Avcılar Hospital’de tıbbi sekreter olarak çalışan tutuklu sanık Gözde Polat da yenidoğan yoğun bakımında tıbbi sekreter olarak çalıştığını ve ilk iş deneyimi olduğunu söyledi.

Burada 15 ay çalıştığını kaydeden Polat, “Bana ne derlerse onu yaptım. Benim karar alma verme yetkim yoktu. Yenidoğan yoğun bakımında doktorların benden istediği, laboratuvar tekniklerinin barkodlarını çıkarırdım. Epikriz raporlarını da hastane sistemine yüklerdim. Bu raporların Sosyal Güvenlik Kurumuna faturalandırmasını yapan başka personeller vardı. Hastanenin maili üzerinden Hasan Basri Gök bana bu epikrizleri gönderirdi. Bildiğim kadarıyla da kendisi bu epikrizleri yazardı. Sonra aleyhimde beyanda bulunup epikrizi benim de yazdığımı söylemişler ama ben böyle bir şey yapmadım.” savunmasını yaptı.

Silivri Kolan Hastanesinin mesul müdürü ve başhekimi olan tutuklu sanık Bener Mansuroğlu da suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Ben işe başlamadan 3 ay öncesinde Fırat Sarı işe başlamış. Fırat Sarı’nın çalışma izni vardı ve resmiydi. Benim işe alımlarda yetkim olmaz. Bu süreçlerle ilgili bilgim yoktur. Ben normal maaşlı çalışanım.” diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmesi için duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.

Ne olmuştu?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK’den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.

Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.

Esas amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.

İstenen cezalar

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve intihar eden İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8’i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Tutuksuz 4 sanık tutuklandı

Mahkeme heyetinin ilk duruşmadaki kararı doğrultusunda, tutuksuz yargılanan sanıklardan TRG Hospitalist Hastanesi doktorlarından Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi İdari Müdürü Murat Mantuş, doktor Şeyhmus Çelik ve Esenler Güney Hastanesi’nin mesul müdürü doktor Ali Dirik tutuklanmıştı.