• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Diyarbakır Valisi’nden Narin Güran cinayeti açıklaması

Diyarbakır Valisi’nden Narin Güran cinayeti açıklaması

Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayeti soruşturmasına ilişkin “Çok aceleci davranmamak lazım” açıklaması yaptı.

Diyarbakır Valisi’nden Narin Güran cinayeti açıklaması
Diyarbakır Valisi’nden Narin Güran cinayeti açıklaması
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 11 Ekim 2024 14:33

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin soruşturma sürüyor.

Soruşturmaya ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yarın kentte düzenlenecek ‘Kültür ve Sanat Yolu Festivali’nin tanıtımı için düzenlendiği basın toplantısında konuşan Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Narin Güran cinayetinin açıklığa kavuşturulması için çalışmaların sürdüğünü söyledi.

‘İdari soruşturmamız yok’

Zorluoğlu, şunları söyledi:

“Narin Güran ile ilgili idari soruşturmamız yok. İdari süreç, Narin’in cenazesinin bulunmasıyla sona erdi. O andan itibaren süreç, adli bir süreçtir. Dolayısıyla Cumhuriyet Başsavcılığımızın koordinasyonunda bir Başsavcı Vekili ve dört savcımızın çalıştığı, yoğun gayret gösterdiği, il jandarmamızın ve emniyet güçlerimizin destek verdiği bir adli süreç devam ediyor. Bu adli sürece herkesin sabırla saygı göstermesi gerekiyor. Titiz bir çalışma yürütülüyor.”

“Cinayetin bütün yönleriyle açığa çıkartılması için arkadaşlarımız gayretle çalışıyor” diyen Zorluoğlu, “Dolayısıyla burada çok aceleci davranmamak lazım. Sağlıklı bir şekilde bu adli sürecin tamamlanmasını da beklemek lazım. Konu adli bir konudur, adli süreci devam ettiği bir konuyla ilgili çok fazla bir şey söylememiz doğru olmaz” ifadelerini kullandı.

Lübnan’da tahliye edilenlerin Diyarbakır’a yerleştirileceği iddiası

Öte yandan Zorluoğlu, İsrail’in saldırıları nedeniyle Lübnan’dan tahliye edilen Türkiyelilerin, Diyarbakır’daki konteyner kentte yerleştirileceği iddialarına ilişkin, şunları söyledi:

“Biz Diyarbakır ile ilgili şu ana kadar resmi olarak bir talimat almadık. Lübnan’dan veya başka bir yerden Diyarbakır’a gelecek, ikametlerin sağlanması şeklinde bir talimat almadık ama biz her zaman Diyarbakır’da böyle bir kapasite tutuyoruz. Eskiyen, kırılan konteynerlerin bakımlarını yapıyoruz. Bu hazırlıktır. Aldığımız bir talimat söz konusu değil. Allah muhafaza yurt içinde de başka sıkıntılar olabilir. İhtiyaç duyduğumuzda konteyner kentimizde tamir bakımını yaptığımız için belki bu yüzden, Lübnan’dakilerin buraya geldiği yakıştırması yapılmış olabilir. Şu an böyle bir talimat almadık ve böyle bir talimat beklemiyoruz.”

13 Ekim’de yapılacak mitingle ilgili açıklama

Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998 yılında Suriye’den çıkarılmasını protesto etmek ve Öcalan’ın durumuna dikkat çekmek amacıyla DEM Parti öncülüğünde Diyarbakır’da 13 Ekim Pazar günü, İstasyon Meydanı’nda yapılması planlanan “Büyük Özgürlük Mitingi” Diyarbakır Valiliğince yasaklanmıştı.

Zorluoğlu, mitingin, kamu güvenliği ve halkın huzurunu bozacağı gerekçesiyle yasaklandığını aktararak, herkesin bu karara uyması gerektiğini söyledi.

Vali Zorluoğlu, şunları kaydetti:

“Hafta sonu Diyarbakır’da yapılması istenen, bizim de Valilik olarak yasakladığımız konuya gelince… Yanlış hatırlamıyorsam DEM Parti’nin bir müracaatı Valiliğimize oldu. 13 Ekim’de Diyarbakır’da İstasyon Meydanı’nda bir miting yapma başvurusu. Biz Valilik olarak ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, güvenlik bürokrasisiyle beraber ayrıntılı bir şekilde bu müracaatı değerlendirdik. Bunun kamu güvenliği ve huzuru bakımından ciddi riskler oluşturduğu ve Diyarbakır’da uzun bir süreden beri var olan huzur ortamına bu manada tehdit oluşturacağı, somut birtakım delillerle desteklendiği, bu çerçevede biz böyle bir mitingin 13’ünde şehirde yapılmasını güvenlik, toplum huzuru anlamında, kamu düzeni anlamında sakıncalı bulduğumuzdan yasakladık.

Türkiye, bir hukuk devleti. Karar beğenilir, beğenilmez. Zaten bu kararı, muhatapları idari yargıya götürdü. Süreç devam ediyor. Yargının vereceği karar hepimiz için bağlayıcıdır.”

‘Kendi kafamıza göre aldığımız bir karar değil’

Hukuk devleti içerisinde çalışıyoruz, hukuka son derece saygılı bir yönetim anlayışımız var” diyen Vali Zorluoğlu, şunları söyledi:

“Kanunların bize verdiği yetkileri kullanarak biz bunu yasakladık. Kendi kafamıza göre aldığımız bir karar değil. Bu şekilde aldığımız bu karara, muhataplarımızın ve tüm vatandaşlarımızın saygı göstermesi, bunu anlayışla karşılaması ve buna uyması gerekir. Bütün vatandaşlarımızdan beklentimiz, kendi güvenlikleri için aldığımız bu karara uymalarını istiyoruz. Ama bakıyorum ki sosyal medyada, bu yasaklama kararı yokmuş gibi ilgili siyasi partinin ve partililerinin kolları, insanları bu mitinge davet ettiklerini görüyorum. Bu, doğru bir yaklaşım değildir. Hukuk devletinde, demokratik ülkede olmayacak davranışlardır. Herkes bu manada yaptığı eylemin sorumluluğunu da taşır. Tekrar ifade ediyorum, bunu Diyarbakır’daki huzur ortamına ciddi tehdit ve risk oluşturacağı gerekçesiyle, somut verileri de dikkate alarak yasakladık. Hukuka uygun bir şekilde aldığımız bu karara bütün siyasi partilerin, muhatapların ve vatandaşlarımızın uyması gerekir.”