Trump milyarderlere çalışanlardan daha fazla öncelik veriyor
Yıldız Önen 16 Nisan 2025

Trump milyarderlere çalışanlardan daha fazla öncelik veriyor

Bu cümle In These Times’ta çıkan bir yazıdan alıntı. Trump, geçen yılki başkanlık seçimleri sırasında Amerikan işçi sınıfına olan “sevgisini” çok dile getirdi. Başkanlık döneminde fiyatların düşeceğini, yaşam standartlarının yükseleceğini iddia etti. İşsiz olanlara, fabrikaları Amerika’ya geri getirecek başkan olacağını söyledi.

Başkan olduğu ilk üç ayda bunların tam tersini yaptı. İşçilere yardım etmek yerine, işçileri işten çıkardı, sendikaları zayıflattı. Nisan ayında ilan ettiği yeni gümrük vergileri ile işsizliğin artacağı, fiyatların yükseleceği, özellikle yoksul işçi kesiminin olumsuz etkileneceği ortada olmasına rağmen tam gaz devam ediyor. Trump’ın imzaladığı her kararname, her yeni yasal düzenleme Amerikan işçi sınıfını derin bir güvencesizliğe ve yoksulluğa sürüklüyor.

Saldırının boyutu nefes kesici

İşçilere saldırılar geniş ve derin, hiçbir çalışan kendini güvende hissetmiyor. Geçen hafta Amerikan sağlık kuruluşlarında aralarında tıbbi araştırmalar, ilaç onayları ve diğer konularda hayati önem taşıyan çalışanların da olduğu 20 bin kişi işten çıkarıldı.

Federal Konut İdaresi, Federal Havacılık İdaresi, Ulusal Bilim Vakfı, Çocuk ve Aile İdaresi, Çevre Koruma Ajansı ve daha birçok kurumda işten çıkarmalar başladı. 2008 mali krizinin ardından finans sektörüne denetim sağlamak amacıyla kurulan Tüketici Finansal Koruma Bürosu’ndan 1.700 çalışan işten çıkarıldı.

Deneme süresindeki yaklaşık 200 bin kamu sektörü çalışanını işten çıkarma tahtasına koydu, işten çıkarmalara başladı. (Not: Amerika’da işe yeni girenler 1 yıllık deneme süresine tabi oldukları gibi, pozisyon değiştirenler de aynı şekilde 1 yıl deneme süresine tabi oluyorlar. Bu yüzden 2,3 milyon federal çalışanın 200 bini deneme süresinde bulunuyor.)

Öğrenci kredilerinin yönetimine yardımcı olan, yoksul öğrencilere yardım programları yürüten Eğitim Bakanlığı ile Amerikan Uluslararası Yardım Ajansı’nı kapattı. Bu işyerlerindeki on binlerce çalışan idari izne ayrıldı veya işten çıkarıldı.

Trump, 1978 tarihli Kamu Hizmeti Reformu Yasası’nın kendisine, sendikaların “ulusal güvenlik tehdidi” oluşturması durumunda toplu pazarlığı sonlandırma yetkisi verdiğini iddia ediyor.

Gümrük vergileri yüzünden işçilerin vergi yükü ve yaşam maliyeti artacak

Gümrük vergileri, özellikle Çin’den gelen ithal malların fiyatlarını yükseltecek. Örneğin bin dolarlık iPhone telefonun fiyatı 2 bin doları geçecek. Her ne kadar Trump elektronik ürünlerinde vergileri 90 gün erteledi ise de sonrasında ne olacağı belli değil. Yerli üreticiler de rekabet baskısı azalacağı için fiyatlarını artırabilecek.

Peterson Enstitüsü’nün bulgularına göre, 2040 yılına gelindiğinde Amerika’daki tüketici fiyatları mevcut temel tahminlerden %41 daha yüksek olabilir. Bu durum, düşük gelirli ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamasını zorlaştırarak yaşam maliyeti krizini derinleştirecek. Yale Üniversitesi tarafından yapılan bir hesaba göre, 5 Nisan’da açıklanan gümrük vergileri her bir Amerikalı aileye en az 4 bin dolar yıllık maliyet getirecek.

Ayrıca Amerika’nın genelinde işçi ücretlerinin artış oranını düşürecek. Morgan Stanley’in ekonomik modeli, istihdam büyümesinde kayda değer bir yavaşlama öngörüyor. Yeni tarifelerin uygulanması halinde 2024’te ortalama 184.000 olan aylık maaş bordrosu artışlarının, ayda 134.000 ila 114.000’e düşebileceğini söylüyor.

Trump’ın politikaları, tüketim üzerinden alınan vergileri artırırken yatırım gelirleri üzerindeki vergileri düşürmeyi hedefliyor. İşçi sınıfı genellikle tüm gelirini harcadığı ve yatırım yapmadığı için bu durum işçiler üzerindeki vergi yükünü biraz daha artıracak.

Richard Wolff ,9 Nisan’da yayınlanan Chris Hedges ile röportajında tüm yapılanların işçi sınıfını parçalamak için yapıldığını anlatıyor: “Özellikle verimlilik adına federal çalışanlara saldırma çılgınlığı beni çok etkiledi… Bu insanların hayatlarını mahvediyor. Kurumların sahip olduğu işlevi yok ediyor. Hepsi özel sektöre gidecek ve orada ücretleri aşağıya çekecekler, aynı zamanda enflasyonu kontrol edemeyecekler, sanki bu sürecin sonu yokmuş gibi, işçi sınıfınızı gittikçe daha fazla parçalıyorsunuz”

Bazı sendikalar vergileri desteklerken bazı sendikalar kararların durdurulması için mahkemelere başvuruyor

Sendika liderlerinin bu saldırılara karşı bir duruş sergilemesi gerekirken bazı sendika liderleri gümrük vergilerinin işleri koruyacağına inanarak Trump’ı destekleyen açıklamalar yapıyorlar. Birleşik Otomobil İşçileri lideri Shawn Fain, Trump’ın gümrük vergilerini “ülke çapındaki otomobil işçileri ve mavi yakalı topluluklar için doğru yönde atılmış büyük bir adım” olarak alkışladı.

Sendikalar işten çıkarılmalara karşı mahkemelere başvurma yolunu seçiyorlar.

Amerikan Öğretmenler Federasyonu, Eğitim Bakanlığı’nın kapatılması nedeniyle Trump yönetimine dava açıyor.

Yaklaşık 820.000 federal hükümet çalışanını temsil eden Amerikan Hükümet Çalışanları Federasyonu sendikası, “acil yasal işlem hazırlığı” yaptığını söylüyor.

Ancak 8 Nisan’da ABD Yüksek Mahkemesi, Donald Trump yönetiminin işten çıkarmaya çalıştığı 16 bin federal çalışanın geri alınmasını isteyen California bölge mahkemesinin emri aleyhine karar aldı. Mahkemelerin çözüm olamayacağını düşünen işçiler daha mücadeleci eylemlilikler yapıyorlar.

Trump’ın Posta Servisi’ni Ticaret Bakanlığı’na devretmek ve tüm hizmeti özelleştirmek istemesine karşı Amerikan Posta İşçileri sendikası, öneriyi “yasadışı ve düşmanca” olarak niteledi ve 250’den fazla yerde mitingler düzenleyerek yanıt verdi. Büyük şehirlerden küçük kasabalara kadar, posta çalışanları Trump’a karşı öfkeli, “Amerikan postası satılık değil” sloganını attı. Ulusal Mektup Taşıyıcıları Birliği sendikası tarafından “Cehennem Gibi Mücadele” pankartı altında 210 miting daha düzenlendi.

Federal Unionist Network (FUN) isimli bir taban örgütlenmesi, daha radikal direnişler için çaba gösteriyor. “Hizmetlerimizi Kurtarın” eylem günleri düzenledi ve ülke çapında büyük bir sendika aktivistleri ağı oluşturdu.

“Eski dünya ölüyor ve yeni dünya doğmak için mücadele ediyor; şimdi canavarlar zamanı.” 

Sosyalist İtalyan düşünür ve siyasetçi Antonio Gramsci’nin bu sözleri, son dönemde dünyada yaşanan süreci tanımlar gibi. Bu yeni süreç zorlu ve mücadele dolu günlerin gelmekte olduğuna işaret ediyor.

İşçi direnişleri Trump’a karşı son bir ayda yükselen hareketliliğin bir parçasını oluşturuyor.  Bernie Sanders ve Alexandria Ocasio Cortez tarafından organize edilen “Fight Oligarcy-Oligarşiye Karşı Mücadele” buluşmalarında en son Pazar günü Salt Lake City’de 20 bin kişi “Oligarşiye HAYIR, otoriterliğe HAYIR, milyarderler için büyük vergi indirimlerine HAYIR” dedi.

5-6 Nisan’da “Hands OFF” mitinglerinde yüz binlerce insan sokağa çıktı. Filistin ile dayanışma gösterenlere yönelik sınırdışı politikalarına karşı direniş devam ediyor.

Pazartesi günü Harvard Üniversitesi, Trump’ın tehdidine karşı taleplerine uymayı doğrudan reddeden ilk okul oldu.

Bunların devamının gelmesi, artması, büyümesi Trump’ın saldırılarını püskürtebilecektir.

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.