• Ana Sayfa
  • Manşet
  • İsrail – İran saldırıları: Çatışmalar tırmanır ve genişlerse en kötü senaryolar neler?

İsrail – İran saldırıları: Çatışmalar tırmanır ve genişlerse en kötü senaryolar neler?

İsrail ile İran arasında başlayan açık savaş, bölgeyi ve dünyada büyük endişe yarattı. İki gündür süren bombardımanlar durmazken, İngiliz medyası dünyanın karşı karşıya kaldığı beş senaryoyu yazdı.

İsrail – İran saldırıları: Çatışmalar tırmanır ve genişlerse en kötü senaryolar neler?
İsrail – İran saldırıları: Çatışmalar tırmanır ve genişlerse en kötü senaryolar neler?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 14 Haziran 2025 16:00

İsrail ve İran arasındaki çatışmalar şimdilik iki ülke ile sınırlı görünüyor. Birleşmiş Milletler’de ve başka yerlerde yaygın bir şekilde itidal çağrısı yapılıyor.

Peki ya bu çağrılar karşılık bulmaz, çatışmalar tırmanır ve genişlerse? BBC Türkçe’nin haberine göre işte olası, en kötü durum senaryolarından birkaçı.

Amerika müdahil olur

ABD’nin tüm inkarlarına rağmen, İran açıkça Amerikan güçlerinin İsrail’in saldırılarını onayladığına ve en azından zımnen desteklediğine inanıyor.

İran, Irak’taki özel kuvvet kampları, Körfez’deki askeri üsler ve bölgedeki diplomatik misyonlar gibi Ortadoğu’daki ABD hedeflerini vurabilir.

İran’ın vekil güçleri -Hamas ve Hizbullah- çok güç kaybetmiş olabilir ama Irak’taki destekçi milisleri silahlı ve sağlam kalmaya devam ediyor.

ABD bu tür saldırılardan korktu ve bazı personelini geri çekti.

Washington, kamuoyuna verdiği mesajlarda İran’ı Amerikan hedeflerine yönelik herhangi bir saldırının sonuçları konusunda sert bir şekilde uyardı.

Peki, Tel Aviv’de ya da başka bir yerde bir Amerikan vatandaşı öldürülürse ne olur?

ABD Başkanı Donald Trump kendisini harekete geçmek zorunda hissedebilir.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu uzun zamandır İran’ı yenmek için ABD’yi yanına çekmeye çalışmakla suçlanıyor.

Askeri uzmanlar sadece ABD’nin, başta Fordo olmak üzere İran’ın en derin nükleer tesislerine nüfuz edebilecek bombardıman uçaklarına ve sığınak delici bombalara sahip olduğunu söylüyor.

Trump “Amerika’yı Yeniden Yüceltelim” (MAGA) sloganıyla seçmenlerine Ortadoğu’da “sonsuza dek sürecek savaşlar” başlatmayacağı sözünü verdi.

Çok sayıda Cumhuriyetçi de hem İsrail hükümetini hem de onun Tahran’da rejim değişikliğine gitme zamanının geldiğine dair görüşünü destekliyor.

Ancak Amerika savaşta aktif hale gelirse bu potansiyel olarak yıkıcı sonuçları olacak büyük bir tırmanma anlamına gelir.

Körfez ülkeleri müdahil olur

İran, İsrail’in korunaklı askeri ve diğer hedeflerine zarar vermeyi başaramazsa, füzelerini her zaman Körfez’deki daha yumuşak hedeflere, özellikle de İran’ın yıllardır düşmanlarına yardım ve yataklık ettiğine inandığı ülkelere yöneltebilir.

Bölgede çok sayıda enerji ve altyapı hedefi var. İran’ın 2019’da Suudi Arabistan’ın petrol sahalarını vurmakla suçlandığını ve Yemen’deki vekili Husiler aracılığıyla 2022’de Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki hedefleri vurduğunu hatırlamalı.

O zamandan bu yana İran ile bölgedeki bazı ülkeler arasında bir tür uzlaşma sağlandı.

Ancak bu ülkeler ABD hava üslerine ev sahipliği yapıyor. Bazıları da el altından geçen yıl İsrail’in İran füze saldırısına karşı savunulmasına yardımcı oldu.

Eğer Körfez ülkeleri saldırıya uğrarsa o zaman da Amerikan savaş uçaklarının İsrail’in yanı sıra kendilerini de savunmasını talep edebilir.

İsrail İran’ın nükleer kapasitesini tahrip edemez

Ya İsrail saldırısı başarısız olursa? Ya İran’ın nükleer tesisleri çok derindeyse, çok iyi korunuyorsa? Ya 400 kg %60 zenginleştirilmiş uranyum – tam silah kalitesinden sadece küçük bir adım uzakta, on bomba için yeterli olan nükleer yakıt – yok edilmezse?

Bunların gizli madenlerin derinliklerinde saklı olabileceği düşünülüyor. İsrail bazı nükleer bilim adamlarını öldürmüş olabilir ama hiçbir bomba İran’ın bilgi birikimini ve uzmanlığını yok edemez.

Ya İsrail’in saldırısı İran yönetimini daha fazla saldırıyı caydırmanın yolunun hızlı bir şekilde nükleer kapasiteye ulaşmak olduğu düşüncesine yöneltirse?

Ya masanın etrafındaki yeni askeri liderler ölü seleflerinden daha dik başlı ve daha az ihtiyatlı davranırlarsa?

En azından bu durum İsrail’i daha fazla saldırıya zorlayabilir ve bölgeyi sürekli bir saldırı ve karşı saldırı döngüsüne sokabilir. İsraillilerin bu strateji için kullandıkları acımasız bir deyim var; buna “çimleri biçmek” diyorlar.

Küresel ekonomik kriz baş gösterir

Petrol fiyatları zaten çok yüksek.

Ya İran Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya çalışarak petrol akışını daha da kısıtlarsa?

Arap Yarımadası’nın diğer tarafında, Yemen’deki Husiler Kızıldeniz’deki gemilere saldırma çabalarını iki katına çıkarırsa ne olur? Husiler İran’ın öngörülemezlik ve yüksek risk iştahı siciline sahip son vekil müttefiki.

Dünya genelinde pek çok ülke zaten hayat pahalılığı krizi yaşıyor. Yükselen petrol fiyatı, Trump’ın gümrük vergisi savaşının ağırlığı altında zaten çatırdayan küresel ekonomik sistemdeki enflasyonu daha da arttıracaktır.

Unutmayalım ki petrol fiyatlarının yükselmesinden fayda sağlayan tek kişi, Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşın masraflarını karşılamak üzere Kremlin’in kasasına milyarlarca dolar daha akacağını görecek olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’dir.

İran rejimi çöker, bir vakum oluşur

Ya İsrail uzun vadede İran’daki İslami devrimci rejimi çöküşe zorlama hedefinde başarılı olursa?

Netanyahu öncelikli amacının İran’ın nükleer kapasitesini yok etmek olduğunu iddia ediyor. Ancak dün yaptığı açıklamada daha geniş kapsamlı amacının rejim değişikliği olduğunu açıkça ortaya koydu.

“İran’ın gururlu halkına” seslenen Netanyahu, saldırısının “kötü ve baskıcı” olarak adlandırdığı rejimden “özgürlüğünüze kavuşmanız için yolu açtığını” söyledi.

İran hükümetini devirmek bölgedeki bazılarına, özellikle de bazı İsraillilere cazip gelebilir. Ama nasıl bir boşluk bırakabilir? Öngörülemeyen ne gibi sonuçlar doğurabilir? İran’da iç çatışma nasıl yansır?

Güçlü merkezi hükümet ortadan kaldırıldığında hem Irak’ta hem de Libya’da neler olduğunu pek çok kişi hatırlar.

Yani birçok şey bu savaşın önümüzdeki günlerde nasıl ilerleyeceğine bağlı.

İran nasıl – ve ne kadar sert – misilleme yapacak? Ve ABD İsrail’e karşı -eğer olursa- nasıl bir kısıtlama uygulayabilir?

Bu iki sorunun cevabına bağlı olarak çok şey değişecektir. (Kaynak: BBC Türkçe)