Lübnan’da siyasi faaliyet gösteren Hristiyan Demokrat Parti Başkanı’nın Charles Sarkis, ABD Başkanı Trump yönetimine açık bir mektup yazarak, Amerika’nın Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack’ın acilen görevden alınmasını istedi.
Sarkis’in kendi sosyal medya platformundan da paylaştı mektubu şöyle:
ABD HÜKÜMETİNE ACİL TALEP
Ben, Lübnan Hristiyan Demokrat Partisi Başkanı Charles Sarkis, Başkan Trump yönetimindeki ABD yönetimini, Hayat Tahrir el-Şam’ı listeden çıkarma kararının ardından, Büyükelçi Thomas Barrack’ı Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi olarak görevden derhal almaya çağırıyorum. Barrack’ın geçmişi ve mevcut diplomatik tutumu, tarafsızlığı ve bölgesel azınlıkların güvenliği konusunda ciddi endişeler uyandırmaktadır.
Milyarder ve eski Trump müttefiki Thomas Barrack, 2021 yılında tutuklanmış ve Adalet Bakanlığı tarafından 2016-2018 yılları arasında Birleşik Arap Emirlikleri adına kayıtlı olmayan bir yabancı ajan olarak hareket etmek, ABD politikasını etkilemek ve FBI’a yalan söylemekle suçlanmıştır. 250 milyon dolar kefaletle serbest bırakılmış, ancak davası henüz sonuçlanmamış ve mevcut görevlerine gölge düşürmektedir. Şimdi ise iddialar, Türkiye, Katar ve Müslüman Kardeşler adına benzer nüfuz ticareti yaptığını öne sürüyor; ancak bu iddialar Temmuz 2025 itibarıyla mahkeme tarafından doğrulanmadı. 2010 yılında 660 milyon dolarlık Miramax satın alımı ve 2016 yılında kârlı bir satış da dahil olmak üzere Katar ile belgelenmiş mali bağları, olası çıkar çatışmaları konusunda endişelere yol açıyor.
Barrack’ın Türkiye ile daha yakın bağlar kurması, azınlıklara karşı iyi belgelenmiş zulümlerle damgasını vuran 402 yıllık Osmanlı İmparatorluğu yönetimini (1516-1918) göz ardı ediyor. I. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 1,5 milyon Ermeni’nin ve yüz binlerce Yunan, Suriyeli ve Maruni’nin öldüğü tahminleri de dahil olmak üzere tarihi kayıtlar, bugün bölgesel dinamikleri etkilemeye devam eden bir soykırım ve etnik temizlik mirasına dikkat çekiyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Müslüman Kardeşler ile ittifak halinde olan Ahmed Şara’ya verdiği iddia edilen destek, şiddet ve yerinden edilmenin devam ettiği Suriye’de Alevilere, Dürzilere ve Hristiyanlara yönelik devam eden zulüm konusunda endişelere yol açıyor.
Türkiye’nin nüfuzu altında post-Batı dönemine doğru bu hamle, neo-Osmanlıcı bir gündemin önünü açma ve savunmasız azınlıkların haklarını ve güvenliğini tehlikeye atma riski taşıyor. Geçmişteki hukuki incelemeleri ve ticari ilişkileriyle bir araya gelen Barrack’ın görev süresi, özellikle ABD’nin Hayat Tahrir el-Şam gibi gruplara yönelik değişen politikası göz önüne alındığında, ABD’nin güvenilirliğini ve bölgesel istikrarını tehlikeye atıyor.
Bu tür karışıklıklardan uzak, Orta Doğu tarihi konusunda derin uzmanlığa sahip bir diplomatla derhal değiştirilmesini talep ediyorum. Bu eylem, azınlıkların haklarını korumak, tarafsız diplomasiyi sağlamak ve tarihi baskının yeniden canlanmasını önlemek için hayati önem taşıyor. Hükümeti önümüzdeki günlerde kararlı ve şeffaf bir şekilde hareket etmeye çağırıyorum.
Charles Sarkis
Hristiyan Demokrat Parti Başkanı –
11 Temmuz 2025 -Lübnan