• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Çocuklar için adalet: Korumaya ve önlemeye dayalı, hak temelli çocuk adalet sistemi için ortak çağrı

Çocuklar için adalet: Korumaya ve önlemeye dayalı, hak temelli çocuk adalet sistemi için ortak çağrı

62 sivil toplum örgütü, son dönemde suça sürüklenen çocuklara yönelik cezaların ağırlaştırılması ve çocukların yetişkin gibi yargılanması yönündeki taleplerin, hem kamuoyunda hem de siyasi alanda karşılık bulmasına karşısında kaygılarını dile getirdi ve ortak bir çağrıyla ‘çocuklar için adalet’ talep etti.

Çocuklar için adalet: Korumaya ve önlemeye dayalı, hak temelli çocuk adalet sistemi için ortak çağrı
Çocuklar için adalet: Korumaya ve önlemeye dayalı, hak temelli çocuk adalet sistemi için ortak çağrı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 28 Temmuz 2025 21:36
  • Güncellenme: 29 Temmuz 2025 12:20

62 sivil toplum örgütü, Ahmet Mattia Minguzzi davasıyla kamuoyu gündemine gelen ve suça sürüklenen çocuklara yönelik cezaların ağırlaştırılması, çocukların yetişkin gibi yargılanması yönündeki taleplerin, hem kamuoyunda hem de siyasi alanda karşılık bulmasına karşı kaygılarını dile getiren ortak bir çağrı yaptı.

‘Cezalandırmaya Değil, Korumaya ve Önlemeye Dayalı Bir Yaklaşım Hak Temelli Bir Çocuk Adalet Sistemi İçin Ortak Çağrımızdır’ başlıklı açıklamada, suça sürüklenen çocuklarla ilgili, söz konusu taleplerin Türkiye’nin de imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan çocuk haklarına ve  çocuk hukukunun evrensel ilkelerine aykırı olduğu belirtildi.

Ortak çağrıda 15 yaşındaki Ahmet Mattia Minguzzi davasında, çocuklara yönelik  şiddet, çocuk suçluluğu ve adalet sistemine ilişkin alınmayan önleyici tedbirlerin sonuçlarının görüldüğü belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

“15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin akranları tarafından öldürülmesi, çocuklara yönelik  şiddet, çocuk suçluluğu ve adalet sistemine ilişkin alınmayan önleyici tedbirlerin sonuçlarını  bir kez daha ortaya koydu. Bizler, Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesinin acısını derinden  paylaşıyor, şiddet sonucu yaşamını yitiren tüm çocukların yasını tutuyoruz. Ve bir kez daha  söylüyoruz: Yaşam hakkı en temel haktır; hiçbir çocuk bu haktan mahrum bırakılmamalıdır.

Tıpkı 2024’te akran şiddeti sonucu yaşamını yitiren en az 13 çocuk ve 2025’in ilk beş ayında  hayatını kaybeden en az 7 çocuk gibi, Mattia Ahmet’in ölümü de önlenebilirdi. Bu vakalar  münferit değil; Türkiye’de çocuklara yönelik ihmal ve hak ihlalleri zincirinin sonucudur.  Yalnızca akran şiddeti değil, farklı nedenlerle yaşamını yitiren tüm çocuklar açısından da,  çocuk koruma sisteminin bütüncül ve hak temelli bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması  zorunludur.

Bir çocuk suçla ilişkilenmeden önce çoğu zaman fark edilebilir ve bu durum önlenebilir.  Devlet; eğitimden sosyal hizmete, sağlıktan kolluk güçlerine kadar tüm ilgili kurumlarıyla,  çocukları suça sürükleyen riskleri önceden fark etmek ve gereken tedbirleri almakla  yükümlüdür. Bu sorumluluklar gerektiği gibi yerine getirilirse, pek çok çocuğun yaşamı  korunabilir, suça sürüklenmesi engellenebilir.

Çocuk adalet sisteminin öncelikli ve asıl amacı cezalandırmak değil; onarmak,  dönüştürmek, desteklemek ve yeniden suçla ilişkilenmeyi önlemektir. Çocuklara  yapılacak müdahale de asıl olarak bu amaca hizmet etmelidir. 

Çocuklar, suç faili olsalar bile, adli süreç boyunca önleyici ve onarıcı yaklaşımlar göz ardı  edilmemelidir. Ancak Türkiye’de çocuk adalet sistemi, sadece cezalandırıcı bir anlayışla  işlemekte2, çocukları korumak yerine toplumdan dışlamakta ve böylece yeniden suçla  ilişkilenmelerine zemin hazırlamaktadır. Gündemdeki yasa değişikliği önerileri ise yasal  çocukluk kavramını tartışmaya açma, çocukların özgürlüğünü daha fazla kısıtlama ve çocuk  hapishanelerini olağanlaştırma riski taşımaktadır. Oysa çocuk suçluluğu yalnızca bireysel bir  davranış değil; şiddet, ihmal, yoksulluk, sosyal dışlanma, eşitsizlik, ayrımcılık ve  eğitimden kopma gibi çok boyutlu hak ihlallerinin, toplumsal ve yapısal etkenlerin sonucudur.  Bilimsel araştırmalar da göstermektedir ki; çocuklara yönelik ağır cezalar, ne suç  oranlarını azaltmakta ne de yeniden suça sürüklenmeyi engellemekte etkilidir. Buna  karşılık, güçlü aile bağları, okul aidiyeti, güvenli sosyal çevre, nitelikli sosyal hizmetler,  toplumsal cinsiyet eşitliği ve çocuk dostu kurumlar gibi koruyucu unsurlar, çocukların suçla  ilişkilenme riskini azaltmada belirleyici rol oynamaktadır.

Ortak çağrıda, 45 sivil toplum örgütünün çocuklara yönelik koruyucu ve önleyici bir adalet sistemi için şu taleplerine yer verildi:

  • İstismara ve ihmale maruz kalan çocuklar zamanında tespit edilmeli; çocuk koruma  sistemi kapsamındaki tedbirler eksiksiz uygulanmalıdır.
  • Erken uyarı ve destek mekanizmaları güçlendirilmeli; çocukların haklarının ihlaline  yol açan ihmaller engellenmelidir.
  • Çocuk adalet sistemi, hak temelli, onarıcı, dönüştürücü ve koruyucu bir anlayışla yeniden yapılandırılmalıdır.
  • Ceza sorumluluğu bulunmadığı yasal olarak kabul edilen 0-12 yaş arası çocukların  suçla ilişkilenmelerine neden olan ortamlardan uzaklaştırılması amacıyla eğitim,  sağlık, danışmanlık veya bakım tedbiri kararları alınmalıdır. Ayrıca, uluslararası çocuk  hakları standartları gözetilerek ceza sorumluluğu yaşı, bilimsel gelişim verilerine göre  yükseltilmelidir.
  • Çocuk adalet sistemi bütüncül bir şekilde işletilmeli, hiçbir çocuk –yaşı, suçu ya da  koşulları ne olursa olsun– bu sistemin dışına itilmemelidir. 15-18 yaş arası çocukları,  istisnalar üzerinden sistem dışına çıkarmaya yönelik girişimlere son verilmelidir.
  • Suça sürüklenen tüm çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu hazırlanması ve  çocukların sosyal hizmet uzmanı desteğinden faydalanması yasal olarak zorunlu hale getirilmelidir.
  • Yargı süreçlerinde, çocuk hakları konusunda uzmanlaşmış profesyoneller yer  almalıdır.
  • Tutuklama yalnızca istisnai durumlarda uygulanmalı; toplum temelli destekleyici  tedbirler esas alınmalıdır.
  • Çocuk hapishanelerinin sayısı artırılmamalı; bu kurumların yerine, toplum temelli  destek sistemleri geliştirilmeli ve çocukların özgürlüğünden yoksun bırakılması yerine  alternatif tedbirler esas alınmalıdır.
  • Çocuklarla ilgili yasalaşma süreçlerinde, çocuk ve kadın hak temelli çalışan sivil  toplum örgütlerinin, baroların, akademinin ve çocukların bizzat kendilerinin görüş ve önerileri dikkate alınmalıdır.

Ortak çağrıya imza atan 45 sivil toplum örgütünden bazıları ise şöyle:

  1. 29 Ekim Kadınları Derneği
  2. AltıÜstü Çocuk ve Gençlik Sanat Kolektifi
  3. Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği 4. Antikapitalist Kadınlar
  4. Aralık Feminist Kolektif
  5. Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Derneği
  6. Atakent Mahallesi Kadın Meclisi Küçükçekmece
  7. Bakırköy Çocuk Masası Platformu
  8. BoMoVu Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği 10. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği
  9. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği
  10. Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği – CEİD
  11. Çember Dergi – Çocuk Politikası Dergisi
  12. Çocuğum Haklıyım!
  13. Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAv.) 16. Çocuk Çalışmaları Birimi
  14. Çocuk Hakları Savunucuları Ağı
  15. Çocuk Hakları Zirvesi ve Kalkınma Derneği
  16. Çocuk İhmali ve İstismarını Önleme Derneği
  17. Çocuk İşçiliğini İzleme ve Önleme Derneği
  18. Çocuklar İçin Adalet Derneği
  19. Deniz Yıldızı Kadın Dayanışma Derneği
  20. Denizli Otizm Derneği
  21. Dünya Evimiz Uluslararası Dayanışma Derneği 25. Engelsiz Erişim Derneği
  22. EŞİTİZ – Eşitlik İçin Kadın Grubu
  23. Eşit Haklar İçin İzleme Derneği
  24. Fisa Çocuk Hakları Merkezi – Fikir ve Sanat Atölyesi Derneği 29. Gaziantep Nar Bilim Kültür ve Sanat Derneği 30. Her Yer Çocuk Derneği
  25. İnsan Hakları Derneği
  26. İnsan Hakları Gündemi Derneği
  27. İzmir Feminist Kolektif
  28. İzmirli Kadın Girişimciler Derneği
  29. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu
  30. KADAV- Kadın Dayanışma Vakfı
  31. KESK Amed Kadın Meclisi
  32. Kırkayak Kültür Sanat ve Doğa Derneği
  33. LGBTİ+ Aileleri ve Yakınları Derneği (LİSTAG) 40. Lotus Kadın Dayanışma Derneği ve Yaşam Derneği 41. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı
  34. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği
  35. Rengarenk Umutlar Derneği
  36. Romani Godi
  37. Roots & Shoots Türkiye (Kökler ve Filizler Derneği) 46. Rosa Kadın Derneği
  38. Sivil Düşler Derneği
  39. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Amed Şubesi 49. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği
  40. Sosyal İklim Derneği
  41. Sporda Adalet ve Haklar için Sahadayız Derneği 52. Sulukule Gönüllüleri Derneği
  42. Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneği 54. Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı
  43. Türk Kadınlar Birliği Bayraklı Şubesi
  44. Türk Tabipleri Birliği İnsan Hakları Kolu 57. Türk Psikologlar Derneği Genel Merkezi 58. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı 59. Türkiye İnsan Hakları Vakfı
  45. Uluslararası Çocuk Hakları Elçileri Derneği – ICHILD 61. Uluslararası Göçmen Kadınlar Dayanışma Derneği 62. Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği