Beyin kimyasındaki küçük bir değişiklik Homo Sapiens’e avantaj sağlamış olabilir

Yapılan yeni bir araştırmaya göre Homo sapiens türünün Neandertaller ve Denisovalılar karşısında rekabet üstünlüğü kazanmasının sebebi, beyin kimyasındaki küçük bir değişiklik olabilir.

Beyin kimyasındaki küçük bir değişiklik Homo Sapiens’e avantaj sağlamış olabilir
Beyin kimyasındaki küçük bir değişiklik Homo Sapiens’e avantaj sağlamış olabilir
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 7 Ağustos 2025 22:46

Homo sapiens’in diğer insan türlerine karşı nasıl üstün geldiği, bilim insanlarının uzun süredir yanıt aradığı sorular arasında yer alıyor. Yeni bir genetik ipucu, bu gizemi aydınlatabilir.

Yapılan yeni bir araştırmaya göre Homo sapiens türünün Neandertaller ve Denisovalılar karşısında rekabet üstünlüğü kazanmasının sebebi, beyin kimyasındaki küçük bir değişiklik olabilir.

Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan araştırmanın temelinde DNA, RNA ve diğer önemli biyomoleküllerin yapı taşlarından biri olan pürin sentezinde rol oynayan adenilosüksinat liyaz (ADSL) enzimi bulunuyor.

ADSL enzimi, 484 amino asitten oluşan bir zincir yapısı sergiliyor.

Modern Homo sapiens’te bulunan bu enzim, Neandertal ve Denisovalılarda yer alan atasal versiyonundan yalnızca tek bir amino asit ile ayrılıyor.

Zincirin 429. pozisyonunda, atasal form alanin içerirken, modern insanda bu konumda valin bulunuyor.
Japonya’daki Okinawa Bilim ve Teknoloji Enstitüsü ve Almanya’daki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, bu küçük amino asit değişikliğinin enzim aktivitesinde etkili olup olmadığını araştırmak üzere deneyler gerçekleştirdi.

Genetik olarak değiştirilmiş farelerde, modern versiyonun beyinlerinde bazı moleküllerin biriktiği tespit edildi. Bu durum, modern ADSL enziminin aktivitesinin daha düşük olmasından kaynaklanıyordu.

Araştırmacılar, ciddi ADSL eksikliğinin bilişsel sorunlara neden olduğunu bildiklerinden, bu değişikliğin davranışları nasıl etkilediğini inceledi.

Deneylerde, modern versiyona sahip dişi farelerin, ses ve görsel ipuçlarına yanıt vererek su elde etme konusunda daha hızlı ve başarılı olduğu gözlemlendi.

Okinawa Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmanın ortak yazarı Profesör Izumi Fukunaga yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Sonuçlarımız pek çok soruya kapı açıyor. Örneğin neden sadece dişi farelerin rekabet avantajı kazandığı henüz net değil. Davranış oldukça karmaşıktır ve birçok farklı beyin bölgesiyle ilişkilidir. Bu nedenle ADSL enziminin davranıştaki rolünü anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.”

Araştırmacılar, günümüz Homo sapiens bireylerinin neredeyse tamamında ADSL geninin protein kodlamayan bir kısmında genetik değişikliklerin olduğunu keşfetti.

Bu değişiklikler, insan evriminde seçilime uğramış gibi görünüyor.

Bu durum, ADSL enziminin aktivitesini özellikle beyinde daha da azaltarak, davranışsal avantajlar sağladığı sonucunu ortaya çıkardı.

OIST Araştırma Birimi’nden ortak yazar Dr. Shin-Yu Lee durumu şu sözlerle özetledi:

“Bu enzim, aktivitesini azaltan iki ayrı seçilimden geçti; ilkinde protein stabilitesi, ikincisinde ise ifade düzeyi azaltıldı. Böylece enzimin aktivitesini, avantaj sağlayacak düzeye düşürmek ve aynı zamanda ADSL eksikliği hastalığından kaçınmak için evrimsel baskı oluştu.”

Neandertal ve Denisovalıların genetik olarak atalara ait ADSL versiyonuna sahip olduğu kanıtlandığından, bu değişikliğin Homo sapiens türünün diğer homininlerle ortak atadan ayrıldıktan sonra ancak Afrika’dan çıkmadan önce gerçekleştiği anlaşılıyor.

İnsan Evrimsel Genomik Birimi’nden araştırmanın Dr. Xiang-Chun Ju şöyle konuştu:

“Bulguları doğrudan insanlara uyarlamak için henüz erken. Farelerin nöral devreleri insanlardan çok farklı olsa da, bu değişiklik bize eski insanlara göre bazı görevlerde evrimsel avantaj sağlamış olabilir.”

Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü’nden Profesör Svante Pääbo ise şu ifadeleri kullandı:

“Modern insan atalarında evrimsel değişikliklerden etkilenen az sayıdaki enzimden biri de ADSL’dir. Bu değişikliklerin bazılarının etkilerini yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Bir sonraki adım, bu değişikliklerin kombinasyonlarının etkilerini incelemek olacaktır.” (Kayıp Rıhtım)