Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve adalet talebini dile getirmek için 1067’nci haftada bir kez daha Galatasaray Meydanı’nda açıklama yaptı. Polis bariyerleri önünde yapılan basın açıklamasında, gözaltında kaybedilen Ayten Öztürk’ün dosyası kamuoyuyla paylaşıldı.
Ayten Öztürk’ün kaybedilişi
Tunceli İl Özel İdaresi’nde çalışan Ayten Öztürk, 27 Temmuz 1992 akşamı Mazgirt ilçesine bağlı Akpınar’da mesai çıkışı beyaz bir araçla kaçırıldı. 8 Ağustos 1992’de Elazığ’ın Karşıyaka Kartaltepe mevkiinde işkence izleri taşıyan bedeni gömülmüş halde bulundu. Teşhis, giysilerinden yapıldı. Otopsi raporunda işkence bulgularına yer verilmedi, soruşturma kısa sürede kapatıldı.
Daha sonra JİTEM komutanı Cem Ersever ve JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan, Ayten Öztürk’ün “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım ve ekibi tarafından kaçırıldığını, Diyarbakır JİTEM’de günlerce işkence gördükten sonra infaz edildiğini açıkladı.
Hukuki süreç sonuçsuz kaldı
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, 2011’de baba Hıdır Öztürk’ü dinledi ve savcılıklara suç duyurusunda bulundu. Dosya yeniden açıldı ancak sonuç alınamadı.
Aile, 2013’te Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, 2016’da etkin soruşturma yapılmadığına hükmetti. Dosya Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi, Musa Anter davasıyla birleştirildi. Ancak tanıklara ve itiraflara rağmen failler yargılanmadı. Dava, 21 Eylül 2022’de zamanaşımından düşürüldü.
‘Zamanaşımı olamaz’
Cumartesi Anneleri açıklamasında, “Ayten Öztürk’ün kaybedilişinin 33’üncü yılında bir kez daha hatırlatıyoruz: İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı olamaz. Failler kim olursa olsun, devletin hangi kademesinde bulunursa bulunsun, yargılanmadan ve hesap vermeden gerçek bir hukuk düzeni kurulamaz” denildi.
Cumartesi Anneleri ve İHD, “Kaç yıl geçerse geçsin Ayten Öztürk için, tüm kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.