• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Meclis’te ‘süreç’ komisyonunun 9’uncu toplantısı | MÜSİAD ve TÜSİAD: Demokrasi bölge için önemlidir

Meclis’te ‘süreç’ komisyonunun 9’uncu toplantısı | MÜSİAD ve TÜSİAD: Demokrasi bölge için önemlidir

MÜSİAD ve TÜSİAD, komisyonda öneri ve fikirlerini belirterek, demokrasinin önemine dikkat çekti ve sürecin Türkiye ekonomisi açısından önemine vurgu yaptı

Meclis’te ‘süreç’ komisyonunun 9’uncu toplantısı | MÜSİAD ve TÜSİAD: Demokrasi bölge için önemlidir
Meclis’te ‘süreç’ komisyonunun 9’uncu toplantısı | MÜSİAD ve TÜSİAD: Demokrasi bölge için önemlidir
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 12 Eylül 2025 18:44
  • Güncellenme: 12 Eylül 2025 19:44

Kürt sorununun çözümü için Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 9’uncu kez toplandı.

Komisyonun bu toplantısında iş insanları dinlendi.

Kürt sorununun çözümü için Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ni (TÜSİAD) dinledi.

Endüstri bölgesi modelinin önerildiği toplantıda özgürlük alanlarının genişlemesinin önemine dikkat çekildi.

İlk sözü alan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, kardeşlik hukukunun önemine dikkat çekerek, sürecin günlük siyasete alet edilmemesi gerektiğini söyledi. Rıfat Hisarcıklıoğlu, “Bu bir parti siyaseti değil, bir devlet politikasıdır. Türkiye’nin en kronik sorunlarından birini çözmek için tarihi bir fırsat yakalanmıştır. Demokrasi, kimlik, kültür, inanç ve yaşam tarzı ne olursa olsun vatandaşlarımızın kendilerini özgürce ifade edebilmesinin teminatıdır” dedi.

Ardından söz alan TESK Başkanı Bendevi Palandöken, sürecin uzamaması gerektiğini vurguladı. Komisyonun farklı kesimleri de dinlemesinin önemine değinen Bendevi Palandöken, “Komisyon, konuştuklarını kısa sürede derleyip yasal ve hukuki zemini tamamlanmış şekilde halka sunmalıdır” diye konuştu.

TİSK Başkanı Burak Akkol ise, bölgede ciddi bir istihdam potansiyeli olduğuna işaret etti. Kayıt dışı istihdamın büyük bir sorun olduğuna dikkat çeken Burak Akkol, “Barış ortamı sayesinde yatırım ve istihdam açısından ciddi bir potansiyel görüyoruz” dedi. Ayrıca savaş maliyetinin Türkiye’ye minimum 140, maksimum 240 milyar dolara mal olduğunu belirterek, “Her yıl 100 milyar dolarla 2,5 milyon konut yapılabilirdi” ifadelerini kullandı.

ASKON Başkanı Orhan Aydın, huzur ve güvenin sağlanmadığı bir ortamda yatırım ikliminin oluşamayacağını söyledi. Orhan Aydın, “Bir fabrikanın bacasından tüten duman sadece üretimi değil, huzuru da temsil eder. Bu tür süreçlerin başarıya ulaşması için siyasi irade, toplumsal destek ve uzlaşı büyük önem taşımaktadır” dedi.

TZOB Başkan Vekili Ahmet Bahadır ise, güvenlik sorunlarının tarım ve hayvancılığı olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye’deki küçükbaş hayvan varlığının önemli kısmının Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bulunduğunu hatırlatan Ahmet Bahadır, yayla ve meraların güvenlik gerekçesiyle kapalı tutulmasının üretim potansiyelini zayıflattığını ifade etti. Ahmet Bahadır, “Barış ortamıyla tarımsal üretim yüzde 30 verimlilik artışı sağlayabilir, özel sektör yatırımları yüzde 50 artabilir, göç tersine dönebilir” dedi.

Toplantıda söz alan MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir de, çatışmalı süreçler boyunca milyarlarca dolarlık ekonomik kaybın yaşandığı vurgusunu yaparak, “Bize göre en önemlisi kadim kardeşlik hukukumuz da çok ciddi yaralanmış durumda. Ancak milletimizin iradesi, kararlılığı ve toplumun da sağduyusu sayesinde bugün yeni bir dönemin eşiğinde olduğumuzu düşünüyoruz. ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini sadece bir iç güvenlik meselesi olarak değil aynı zamanda ekonomik kalkınma, toplumsal uyum, kültürel birlik ve adalet ekseninde yeni bir toplumsal çözüm olarak değerlendiriyoruz. Bu vizyon Türkiye’nin bölgesel istikrarını, belirleyici aktör olması, küresel güç merkezleriyle rekabet edebilecek kapasitesini arttırması ve uluslararası sistemde söz sahibi bir ülke olmasının dönemini açacaktır” dedi.

Sınır bölgesinde organize sanayi bölgesi ve endüstri bölgesi modeli önerilerinin olduğunu da belirten Özdemir, “İçerisinde serbest bölgeyi de barındıran bir model bu. Gaziantep-Şanlıurfa hızlı tren hattının bölgede ihracata etkisinin ve katkısını ciddi şekilde artıracağını düşünüyoruz. Yine yeni yatırım rotası özellikle Bitlis, Şırnak, Hakkari ve Siirt’te çok kıymetli madenlerimiz var. Bunların işlenmesi ve sanayiye yatırıma yönelik hem bölge yatırımına katkı sağlaması hem de kıymetli madenlerin çıkartılması noktasında faydalı olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Demokratikleşmenin bir zihniyet değişikliğini içeren toplu bir süreç olduğunu ifade eden TÜSİAD Başkan Yardımcısı Bülent Ozan Diren ise, “Demokrasi ve hukuk devletini tartışma konusu edilemeyecek bir düzeye getirmek içeride ve dışarıda ülkemize, kurumlarımıza demokrasimize güveni artırmak; hiç şüphesiz ekonomimizi de güçlendirecektir. Devletin içindeki erklerin birbirine yaklaşımlarında demokrasi ve hukukun üstünlüğü tam olarak yaşanmalıdır. Demokrasi konusu TÜSİAD için de bölge için de önemli bir konudur” ifadelerini kullandı.

Yalnızca ekonomide değil birçok konuda değişimin yaşanması gerektiğini belirten Diren, “Özgürlük alanlarının genişlemesi, düşüncenin özgürce ve korkmadan açıklanabilmesi, yaratıcı ve eleştirel düşüncenin gelişebilmesi için şarttır. Bu komisyonun amacında vurgulanan özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti alanlarında çalışmalar yapılmasını bu açıdan çok önemli buluyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından toplantı sona erdi. 17 Eylül’de toplanacak olan Komisyon önümüzdeki hafta oturumlarında çatışma çözümü alanında çalışmaları olan akademisyenler ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri dinlenecek.

Meclis’te ‘süreç’ komisyonunun 8’inci toplantısı: Neler öne çıktı?