Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplanan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 14. toplantısında emekli subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaş derneklerinin temsilcileri dinlendi.
Toplantı öncesi Kurtulmuş, komisyondaki siyasi partilerin koordinatör grup başkanvekilleriyle bir araya geldi.
Toplantıda komisyonun yol haritası değerlendirildi. Komisyon üyelerinin İmralı’ya gidip gitmemesi de gündemdeki başlıklar arasında yer aldı.
Toplantının ilk oturumunda, askerlerin emekli mensupları tarafından kurulan derneklerin temsilcileri dinlendi.
TEMAD Başkanı: Sürecin her aşamasında bizler de bu konunun takipçisi olacağız
Türkiye Emekli Astsubayları Derneği (TEMAD) Başkanı Cahit Koca, anayasasının değiştirilmez hükümlerinin ‘kırmızı çizgileri’ olduğunu söyleyen Koca, “Devletimizin kurucu değerleri üzerinde pazarlık yapılamaz. Bu değerler milletin ortak iradesi ve geleceğimizin teminatıdır. Şehit ailelerimizin ve gazilerimizin onuru bizlerin boynunun borcudur. Biz buraya sadece bir meslek kuruluşunun değil, Türkiye’nin en çok şehit veren, en çok gazi çıkaran evlatların sesi olarak geldik” ifadelerini kullandı. Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İç barış, eşit sorumlulukla, hakkaniyetle ve terörün her türüne karşı tavizsiz duruşla sergilenebilir. Bölücü terör örgütünün sempatizanlarının toplumun huzurunu bozacak, milletimizin değeriyle alay eden, provokasyon ve tahrip içeren tüm eylem ve söylemleri karşısında devletimizin hukuk çerçevesi içerisinde kararlı, sert ve etkin önlemler alması doğaldır. Kanunların caydırıcı gücü daima işletilmeli. Terörsüz Türkiye idealine giden sürecin her aşamasında bizler de bu konunun takipçisi olacağız.”
‘Huzurlu bir Türkiye istiyoruz’
“Dayanışma tek taraflı özveriyle sağlanamaz. Kardeşlik, şehitlerin ruhu incitilerek tesis edilemez. Demokrasi, terörün gölgesinde uygulanamaz. Tekrar yüksek sesle ifade ediyoruz: Bizim için Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemez hükümleri nettir; bu bizim kırmızı çizgimizdir.
Bu devletin temel ilkeleri tartışılamaz. Pazarlık konusu dahi edilemez. Milletimizin birliğini sarsacak her girişimin karşısında oluruz. Şehit ailelerimizin onuru asla zedelenmemeli, aziz hatıraları çiğnetilmemelidir.
Terör örgütü elebaşılarına ve teröristlere asla umut hakkı tanınmamalı. Hukukun üstünlüğü esas gözetilmeli. Karıştıkları suçlar cezasız kalmamalıdır. Bilinmelidir ki, hukukun, adaletin dışına çıkıldığında milletin huzuru ve bütünlüğü bozulur. İhanet ve kanun tanımazlık artar. Verilen tavizler milletimizi yaralar. Biz bunu kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Biz terörsüz ve huzurlu bir Türkiye istiyoruz ama tek taraflı fedakarlıkla değil.“
‘Af girişimleri ve söylemleri bu yüce Meclis’in çatısı altında yer bulamaz’
Türkiye Emekli Uzman Erbaşlar Derneği (TEMUD) Genel Başkanı Ali Tilkici, anayasının ilk dört maddesine ilişkin olarak, “Bu maddeler sadece birer hukuk kuralı değil, bir milletin varoluşunun özüdür. O nedenle diyoruz ki, değiştirilemez, teklif dahi edilemez. Çünkü bu söz, bir tarihin, bir mücadelenin, bir bedelin ifadesidir” dedi. Tilkici, şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti teröre karşı af değil, birlik göstermek zorundadır. Devletin şefkat eli olduğu gibi demir yumruğunun da olduğu, bölünecek bir devletimizin olmadığı, hemen yanı başımızda federatif bir yapıya veya başka bir isme tahammülümüzün olmadığı bilinmelidir. Bu yüzden diyoruz ki, başka dillerdeki eğitim, etnik temelli ayrışma ya da terör örgütü mensuplarına yönelik af girişimleri ve söylemleri ne milletimizin vicdanında ne de bu yüce Meclis’in onurlu çatısı altında yer bulamaz. Çünkü biz biliriz ki, vatan bir bütündür. Dil tektir, bayrak tektir, millet tektir.”
TESUD Başkanı Karakuş dinlendi
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Genel Başkanı Erdoğan Karakuş, komisyonda yaptığı konuşmada, Türkiye’de 50 bin civarında emekli subay bulunduğunu belirterek, derneğin stratejik araştırma merkezi aracılığıyla özellikle güvenlik konularında en doğru kararları verdiklerine inandıklarını söyledi. Erdoğan Karakuş, Pentagon’un Irak’a verdiği silahların kaybolduğu iddiaları üzerine yapılan soruşturmaların 2006’da 360 bin silahın yerinin bilinmediğini, 2007 ve 2019 raporlarında ek kayıpların tespit edildiğini; Pentagon denetim raporuna göre 1 milyar dolarlık silahın kaybolduğu ve bu silahların ile ilave gelişmiş mühimmatın Suriye’de PKK’ye aktarıldığını iddia etti.
Karakuş, “Suriye’deki silahlar yok edilmedikçe PKK’nın silah bıraktığı söylenemez. Bu silahların ileride Türkiye’ye karşı kullanılma olasılığı da vardır. Başka yerlerde cüzi miktarda imha edilen silahlar, PKK’nın silah bıraktığının kanıtı olamaz. Bu nedenle Suriye’deki silahlar yok edilmedikçe, başka ülkelerin de desteğiyle Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) için kullanılma endişesi devam etmektedir” dedi.
Adaletin önemli olduğunu belirten Karakuş, “40 yıldır terörist başı olarak kabul edilip yargılanmış ve ceza almış bir kişinin ‘kurucu liderliğe’ vasıflandırılması hukuken doğru değildir. Milletimizin büyük çoğunluğunun da aynı görüşü paylaştığını düşünüyoruz. Ayrıca terörden suça bulaşmış kişilerin mutlaka yargılanarak cezalarını çekmeleri, kısmi veya genel af kapsamına alınmamaları gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
‘Gazilerimiz hayal kırıklığına uğratacak bir adım atılmamalıdır’
Emekli Uzman Jandarmalar Derneği (EMUJAD) Genel Başkanı Şeref Çayırtepe, komisyonda şöyle konuştu:
“‘Terörsüz Türkiye’ süreci, geçtiğimiz yasama döneminde siyasi parti liderlerinin peş peşe en üst perdeden açıklamalarıyla başlamıştır. Terörün tamamen sona erdirilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kalıcı huzura kavuşması hedefleyen bu süreci sonuna kadar destekliyoruz. Milletimizin arasına örülen duvarları yıkıp, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi perçinlemenin zamanı çoktan gelmiştir. Sürecin hiçbir aşamasında şehitlerimizin ruhunu incitecek veya gazilerimiz ile şehit yakınlarını hayal kırıklığına uğratacak bir adım atılmamalıdır.
Devletimizin asla yanlış yapmayacağına inanıyoruz. Yıllarca terörle yakından mücadele eden dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şehit Eşref Bitlis Paşa’nın direktifleri doğrultusunda, sadece Jandarma Genel Komutanlığı’nda terörle mücadele etmek amacıyla alınan uzman jandarmalar, devletimize her daim güvenmiş ve güvenmeye devam etmektedir. Derneğimizin üyeleri ile şehit ailelerimiz ve gazilerimiz süreci sükunetle takip etmektedir.”
‘Türkiye’de asla Kürt sorunu yoktur; terör sorunu vardır’
Çayırtepe, Türkiye’de Kürt sorunu olmadığına öne sürerek, şunları ifade etti:
“Türkiye’de asla Kürt sorunu yoktur; terör sorunu vardır. Çünkü bugün bir kez daha gördüm ki bazı kesimler, bunu bir Kürt meselesi, Kürt sorunu diye tutturmuş. 40 yılı aşkın süredir binlerce insanın ölmesine sebep oldular. Peki, Kürt sorunu dediğimiz şey tam olarak nedir? Biz anlamadık. Bölgede sizlerle birlikte yaşayan ve görev yapan insanlar olarak soruyorum: Anayasamızda Türk ve Kürtlere ayrı maddeler mi var? Hakim karşısına çıktığınızda bir Kürt vatandaşına ‘Sen Kürtsün, al sana on katı ceza’ mı deniyor? Vergi dairesine gittiğinizde Kürt vatandaşlarımızdan on katı vergi mi alınıyor? Bir Kürt evladı okumak istediğinde, çalıştığında veya üniversiteyi kazandığında, ‘Sen Kürtsün’ diyerek üniversitenin kapısından mı çeviriliyor?
Bu ülkede çalışıp, üretip, para kazanmak isteyen hangi Kürt vatandaşa devletimiz engel olur? Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne baktığımızda, terör örgütüyle ilişkili olmasına rağmen azımsanmayacak sayıda vekil temsil hakkına sahiptir. Kırmızı plakalı araçlara binip devletimizin tüm imkanlarını eşit şekilde kullanmaktadırlar. Aynı coğrafyada, aralarında etnik köken, meslek ve meşrep ayrımı yapılmaksızın, kardeşçe ve huzur içinde yaşayan tüm vatan evlatlarına Türk milleti diyoruz. Bizler bin yıldır yan yana, omuz omuza yaşadık. Bu milletin kardeşliğini hiçbir terör örgütü ve dış mihrak bozamayacaktır. Bugün hepimizin yüreğinde tek bir ideal var: ‘Terörsüz Türkiye.'”
‘Genel af getirilmesini asla kabul etmiyoruz’
EMUJAD Başkanı Şeref Çayırtepe, komisyonda PKK’nin bazı üyelerinin silah bırakmasının önemli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Korkumuz, sadece eli kanlı teröristlerin cezasız kalmasıdır. Eğer sürecin sonunda teröristler cezasız kalırsa, bu ülke için canını vermeye hazır olanlar ‘ben neden fedakarlık yapayım?’ demez mi? Şehit aileleri ve gaziler bu sürecin sonuçları konusunda derin kaygılar taşımaktadır. Kamuoyunda ‘eşit yurttaşlık’ ve ‘anadilinde eğitim’ başlıkları altında masummuş gibi gösterilen taleplerin tamamını Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesine ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yönelik bir tehdit olarak görüyoruz.
Ülkemiz için şehit ailelerimiz ve gazilerimiz, evlatlarını, eşlerini ve babalarını ömürlerinin baharında kaybetmişlerdir. Suç işleyen, kurşun sıkan, bomba atan—askeri, polisi, öğretmeni veya vatandaşı öldüren—herkes en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Terörist başı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını ve teröre bulaşan kişilere kısmi veya genel af getirilmesini asla kabul etmiyoruz. Komisyonun anayasamızla ilgili bir değişiklik teklifi yapılmayacağı konusunda siyasi partilerin ortak mutabakatı memnuniyet vericidir; ancak terörle mücadele yasasında da değişiklik yapılmamasını talep ediyoruz.”
İkinci oturumda kitle örgütleri bir araya gelecek
İkinci oturumda ise Komisyon, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Demokrasi ve Birlik Derneği (DEMBİRDER), Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Derneği (PODEM), Hak İnisiyatifi Derneği, Barış Vakfı ile Toplumsal Mutabakat Derneği (TMD) temsilcilerini dinleyecek.
Güncelleniyor…