The New York Times (NYT) Steven Erlanger imzalı makalesinde, İran’ın nükleer programını ve bunun İsrail ile yeni bir çatışma halini tetikleme ihtimalini analiz etti.
NYT’nin “İran’ın nükleer programındaki tehlikeli çıkmaz” başlıklı makalesi şöyle.
ABD Başkanı Donald Trump, ABD’nin İran’ın, (nükleer silah üretme potansiyeli taşıyan) uranyum zenginleştirme programını geçtiğimiz yaz aylarında sonlandırdığı konusunda ısrar ediyor, ancak bölgesel yetkililer ve analistler o zamandan bu yana geçen aylarda ikna olmadılar ve (bu nedenle) İsrail ile İran arasında yeni bir savaş patlak vermesinin an meselesi olduğu konusunda uyarıyorlar.
İran’ın uranyum zenginleştirmesini sınırlamayı amaçlayan 2015’teki (İran’ın, 2015’te ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya ile imzaladığı ve ABD’nin 2018’de çekildiği) anlaşmanın süresi geçen ay sona erdi. İran’a yönelik sert yaptırımlar yeniden getirildi.
İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler en azından şimdilik sonlanmış gibi görünüyor. İran’ın 11 nükleer silah yapmaya yetecek kadar yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stoku, İran’ın iddia ettiği gibi ya (12 Gün Savaşı sırasında) enkaz altında kaldı ya da İsrailli yetkililerin iddia ettiği gibi güvenli bir yere götürüldü.
İran da uranyum zenginleştirme üzerinde çalışmaya devam ediyor gibi görünüyor.
İran uluslararası denetçilerin Kuh-e Kolang (Pikaks Dağı olarak da bilinen) tesise veya halihazırda beyan edilmiş olanlar dışındaki diğer şüpheli nükleer sahalara erişmesine izin vermedi
Sonuçta, müzakerelerin olmadığı, İran’ın stokları konusunda kesin bir bir bilginin, bağımsız gözetimin olmadığı tehlikeli bir çıkmaz…
Bölgedeki (siyasi aktörler ve uzmanlar) İsrail’in İran’ın nükleer programının varoluşsal bir tehdit olduğu yönündeki uzun süredir savunduğu görüş göz önüne alındığında, bu durumun İsrail’in İran’a yönelik yeni bir saldırısını neredeyse kaçınılmaz hale getirdiğine inanıyor.
Uluslararası Kriz Grubu İran Proje Direktörü Ali Vaez, İran’ın herhangi bir İsrail saldırısına karşı Haziran ayına göre çok daha ölçülü bir şekilde yanıt vereceğini söyledi.
Vaez, İranlı yetkililerin kendisine füze fabrikalarının günde 24 saat çalıştığını söylediğini ve eğer yeni bir savaş olursa, İsrail’in hava savunmasını alt etmek için Haziran ayında yaptıkları gibi 12 gün içinde 500 değil, aynı anda 2.000 füzeyi ateşleyebileceklerini söylediğini aktardı.
Yeni bir saldırının yakın olduğuna dair henüz bir kanıt yok. Ancak Vaez İsrail’in çatışmayı yeniden başlatmamak için hiçbir neden görmediğini, dolayısıyla İran’ın yeni bir saldırısına hazırlık oranını iki katına çıkardığını söyledi.
İran, Batı’dan onlarca yıldır olduğundan daha izole durumda. Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Arap bölgesel güçleri, kısmen ekonomik bağlar ve kısmen de Gazze savaşına kalıcı bir çözüm bulmak için ABD ve Trump ile işbirliklerini artırdılar.
Ahmed Şara Beyaz Saray’a gitti. Suriye, geçen yıl çöken Esad hükümeti döneminde İran’ın stratejik müttefikiydi.
Chatham House’un Orta Doğu ve Kuzey Afrika Programı Direktörü Sanam Vakil, aynı zamanda bu bölgesel güçlerin İran’la ilişkilerini korumaya çalıştığını belirtti.
Vakil, bölge devletlerinin yeni bir savaş istemediklerini ve İran’ın, ne kadar zayıflamış olursa olsun, Lübnan, Irak, Yemen ve Basra Körfezi’ndeki vekilleri aracılığıyla istikrarsızlık yaratma becerisine “saygı duyduklarını” söyledi.
Brookings Enstitüsü Dış Politika Programı Direktörü ve İran uzmanı Suzanne Maloney, İran’ın ABD’nin Irak’ı işgalinden bu yana daha zayıf olduğunu ancak yeni bir İsrail saldırısına yanıt veremeyecek olacak kadar zayıf olmadığını söyledi.
Maloney İran’ın Körfez ülkeleriyle gücünü ve ilişkilerini karşılaştırak “Daha zayıf bir İran çaresizlik içinde daha tehlikeli hale gelebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
İsrailli yetkililer Haziran ayından bu yana, İran’ın nükleer silah üretmeye yaklaşması halinde İran’a yeniden saldırmaya hazır oldukları konusunda uyardı, ancak İran bu niyetini reddetti.
İsrailliler, Trump’ın Haziran savaşını İsrail’in istediğinden daha erken durdurması nedeniyle İran’ın nükleer programının bozulduğunu ancak yok edilemediğine inanıyor.
Arap devletleri Hamas ve Hizbullah’ı zayıflatıp İran’a zarar verdikten sonra bölgesel bir hegemon olma hırsı taşıyan İsrail’e bazı kısıtlamalar getirmek için Trump’la birlikte çalışmaya istekli.
Arap yetkililer İran ile ABD arasında yeni nükleer görüşmeleri teşvik ediyor, ancak şimdilik çok daha az iyimserler.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney Salı günü yaptığı açıklamada, ABD’nın İran’a yönelik düşmanlığının köklü olduğunu söyledi.
Hamaney 4 Kasım 1979’da Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’nin işgalinin yıldönümünü kutlamak için yaptığı konuşmada “ABD’nın kibirli doğası teslim olmaktan başka bir şeyi kabul etmiyor” dedi.
Bu sözler, İran’ın nükleer programı konusunda ABD ile yapılacak her türlü yeni müzakereyi engellemek için tasarlanmış gibi görünüyordu.
Geçen hafta İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Washington’un doğrudan görüşmeler ve İran’ın uranyum zenginleştirmesinin tamamen, doğrulanabilir bir şekilde durdurulması da dahil olmak üzere “kabul edilemez ve imkansız koşullar teklif ettiğini söyledi ve bu şartların reddedildiğini belirtti.
Fakat Arakçi İran’ın belirli koşullar altında dolaylı görüşmelere açık kaldığını tekrarladı. İran’ın Washington’un kabul etmek istemediği talepleri arasında, başka askeri saldırı veya ekonomik baskı olmayacağı garantisi ve savaş hasarının tazmin edilmesi yer alıyor.
El Cezire’ye konuşan Arakçi, İsrail’i gelecekteki herhangi bir saldırısının “vahim sonuçları olacağı”konusunda da uyardı.
Ali Vaez, diplomatik çıkmazla birlikte İran’da bu süreçte nasıl yol alınacağı konusunda “çok az iyi seçenekle” bir tartışmanın sürdüğünü söyledi. Bazı İranlı yetkililer uzlaşmak ve Trump ile anlaşma yapmak istiyor.
Bu görüşü savunanlar İran’ın yoğun olarak yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle kışıkları bile açık tutamayacağını, vekil güçlerin ortadan kalktığını ve İran’da tabandan gelen baskının rejimin direncini kırabileceğini savunuyorlar.
Diğer görüşler ise 2015 nükleer anlaşmasından çekilen ve bir nükleer müzakere sürecinin ortasında İsrail’e yardım etmek için İran’ı bombalayan Trump’la çatışmayı destekliyor.
Vaez “Ancak her iki taraf da İsrail’le yeni bir çatışma turunun kaçınılmaz olduğunu düşünüyor. İran yeni bir çatışmaya hazırlık oranını ikiye katlıyor ve zayıflık duygusunu ortadan kaldıracak yeni bir denge üretiyor” dedi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi Financial Times’a UAEA’nın İran’ın yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum stokunun çoğunluğunun savaştan sağ çıktığına inandığını aktardı.
Grossi denetimler yapılmadığı için durumun belirsiz olduğunu belirterek İran’ın yaklaşık 400 kilogram yüzde 60 zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu ve bunun da nükleer silah üretmeye yakın bir oran olduğunu tahmin ediyor.
Ali Vaez, şu anda bölgedeki Arap güçlerinin Gazze’ye odaklandığını söyledi.
Nükleer program İran için endişe kaynağı olmaya devam ederken, Suudi Arabistan Pakistan ile Eylül’de karşılıklı savunma anlaşması imzaladı.
Bu süreçler devam ederken İsrail’in Katar’da Hamas liderlerini bombalaması ABD güvenlik garantileri bağlamında Trump’ın öfkesine yol açtı.
Sanam Vakil, bölgesel pozisyonlarda nüanslar olduğunu belirtiyor.
Sanam Vakil “İran’ın zayıflığı ve geri çekilmesi algısı, Tahran’ın vekillerine verdiği destekten daha resmi bir şekilde geri adım atmasını sağlama fırsatına dönüşüyor. Körfez ülkeleri için İran’la daha zayıf ve daha izole uzlaşmalar için bir fırsat penceresi var. Yeni bir İran-İsrail savaşında İran’ın daha az kısıtlanacağı endişesi hakim.” değerlendirmesinde bulundu.




