• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Abdullah Öcalan: Hukukun yeniden inşası ve demokratik siyasetin kurumsallaştırılması gerekliliktir

Abdullah Öcalan: Hukukun yeniden inşası ve demokratik siyasetin kurumsallaştırılması gerekliliktir

Almanya’daki uluslararası konferansa mesaj gönderen Abdullah Öcalan, “Kalıcı barış ve gerçek çözüm için, hukukun yeniden inşa edilmesi ve demokratik siyasetin kurumsallaştırılması, vazgeçilmez bir gerekliliktir” dedi.

Abdullah Öcalan: Hukukun yeniden inşası ve demokratik siyasetin kurumsallaştırılması gerekliliktir
Abdullah Öcalan: Hukukun yeniden inşası ve demokratik siyasetin kurumsallaştırılması gerekliliktir
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 22 Kasım 2025 13:15
  • Güncellenme: 22 Kasım 2025 13:23

Abdullah Öcalan, Almanya’nın Bonn kentinde Barış Araştırma Derneği (QAD) tarafından düzenlenen “Birlikte Yaşamı Şekillendirmek: Türkiye’de Çözüm Süreci ve Gelecek Perspektifleri” başlıklı uluslararası konferansa mesaj gönderdi.

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin tartışıldığı konferans akademisyenler, siyasetçiler, araştırmacılar ve sivil toplum temsilcilerinin katılımı ile başladı.

Abdullah Öcalan’ın “Kalıcı barış ve gerçek çözüm için, hukukun yeniden inşa edilmesi ve demokratik siyasetin kurumsallaştırılması, vazgeçilmez bir gerekliliktir” ifadelerine yer verdiği mesajı şöyle:

“Değerli katılımcılar, kıymetli dostlar

Barışın sürekli emek ve kararlılık isteyen toplumsal bir inşa süreci olduğuna inanan herkesin buluştuğu bu anlamlı toplantıyı içtenlikle selamlıyorum. Bu amaç doğrultusunda çalışmalar yürüten QAD’ın, özellikle Kürt meselesi bağlamında barışın sağlanması ve korunmasına yönelik çabaları büyük bir önem taşıyor. Barış, sadece Kürtler için değil, bölgedeki tüm halklar için umut verici ve değerlidir. Bu çabalar, halklar arasında karşılıklı anlayışı güçlendiren; onurlu bir birlikte yaşamı ve barışın toplumsal zeminini besleyen önemli bir katkı niteliğindedir.

Bu tür çalışmalar, farklı kimliklerin, farklı acıların ve farklı gelecek hayallerinin ortak bir barış ufkunda buluşabileceği sağlıklı zeminler yaratabilmelidir. Barış, aynı zamanda adaletin, eşitliğin, özgürlüğün ve karşılıklı saygının kurumsallaştığı bir toplumsal uzlaşı halidir. Bugün bulunduğumuz tarihsel eşik, Türkiye’nin, Ortadoğu’nun ve Kürt toplumunun kaderini etkileyecek niteliktedir.

İçinden geçtiğimiz dönem, negatif devrim sürecinden pozitif bir dönüşüm evresine geçişin mümkün olduğu; çatışmanın, dışlanmanın ve hukuksuzluğun aşılabileceği bir fırsat sunmaktadır. Bu geçiş yalnızca politik bir tercih değil, aynı zamanda tarihsel ve evrensel gerçekliklerin zorunlu kıldığı bir yönelimdir.

Kalıcı barış ve gerçek çözüm için, hukukun yeniden inşa edilmesi ve demokratik siyasetin kurumsallaştırılması, vazgeçilmez bir gerekliliktir. Bu açıdan keyfi uygulamalara son verilmesi, evrensel hukuk ilkelerinin ve uluslararası kurumların kararlarının ivedilikle yerine getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu konferansın, barışın imkânlarını çoğaltan, çözüm yollarını derinleştiren ve halkların ortak geleceğine dair yeni kapılar aralayan bir adım olmasını diliyorum.

Barış için emek veren herkesi saygıyla selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”