Bir Hayalin Peşinden Gitmek
Dilek Odabaş 6 Ağustos 2024

Bir Hayalin Peşinden Gitmek

Kaç zamandır içimde bir heyecan var. Her duygu karşıtını yaratır denir ya, ondan mıdır, neden bilmiyorum; ülkede yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, içimde filizlenen umut inatla büyümeye devam ediyor. Bu umut, en çaresiz hissettiğim anda bile öyle coşuyor ki, anlatamam; yok yok, anlatacağım.

Hakikatlerin gizlenmeye çalışıldığı, çocukların her türlü istismara uğradığı bir ülkede yaşıyoruz. Gençler, gelecek kaygısıyla ülkeden bir bir gidiyor ya da gitme hayali kuruyor. Kız kardeşlerimiz öldürülüyor, şiddetin her türlüsüne maruz kalıyorlar. Gazeteciler, akademisyenler, siyasetçiler ve ülkede demokrasi ve barış isteyen hemen herkes baskıyla karşılaşıyor ve tutuklanıyor. Hukuk, siyasi saiklerle hareket ediyor; inançlar ve kimlikler yok sayılıyor. Doğa talan ediliyor, hayvanların öldürülmesinin önünü açan katliam fermanı yasalaşıyor. Saymakla bitiremediğim kötülüklerin var olduğu bu ülkenin utancını yaşıyorum, tıpkı sizler gibi…

Zaman zaman “değişmeyecek galiba” diye umutsuzluğa da kapılıyorum, yalan yok ama bu duygu kısa sürüyor. Neden mi? Çünkü görüyorum, uykuları kaçanlar olarak sayımız hiç de az değil. Çünkü biliyorum, hakikatlerin gün yüzüne çıkma gibi bir huyu var. Çünkü inanıyorum, vicdanı olanlar, cesareti içinde barındıranlar, haksızlığa boyun eğmeyenler hâlâ bu topraklarda kök salmaya, filizlenmeye devam ediyor. İşte İLKE TV onlardan biri. Eş genel yayın yönetmenimiz Eyüp (Burç) abi, “Biz bir hayalin peşinden gidiyoruz, bizimle bu hayale var mısın?” dediğinde tereddütsüz evet dedim. Çünkü bu hayal, hakikatlerin peşinden gitmekti benim için, bizim için, sizin için…

İletişim Bilimci Johan Galtung’un işaret ettiği gibi, “Hak odaklı habercilik, toplumun vicdanını temsil eder ve adaletin sağlanmasında kritik bir rol oynar.” Bu anlayışla, gizlenmek istenen gerçekleri açığa çıkarmayı ve sesi duyulmayan “ötekilerin” mücadelesini görünür kılmayı kendime görev biliyorum. Tarih bizi uysallıkla sorumluluk arasında bir tercih yapmaya zorlarken, ben de kamu yararına haberciliği ilke edinmiş meslektaşlarım gibi halkların, kadınların, gençlerin, çocukların, doğanın, işçilerin, emekçilerin ve emeklilerin hak taleplerini görünür kılmak için sorumluluk almayı tercih ediyorum. İşte bu yayıncılık anlayışı, içimdeki umudun yeşermesinin en büyük sebeplerinden biri oluyor.

“Hak temelli habercilik, sadece gerçekleri açığa çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal değişime de katkıda bulunur.” diyor ya Robert A. Hackett, ben de tam bu bilinç ve sorumlulukla hareket ederek umudu yaygınlaştıracağımıza inanıyorum. Bu nedenle, Hak ve Barış Haberciliğinin esaslarına göre yayıncılık yapan İLKE TV ailesine katılmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hafta içi her akşam, Haber Zamanı ve Konuşma Zamanı programlarında sizlere hakikatleri aktaracak, alanında uzman konuklarla gündemi değerlendirmeye devam edeceğim. Yazı yazma konusunda ne kadar üretken olacağımı henüz bilmemekle birlikte, belirli aralıklarla bu köşede de sizlerle hasbihal etmeyi planlıyorum. Şimdilik sevgiyle ve hoşça kalın, güzel dostlarım. Güneşli günlerde görüşmek dileğiyle…

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.