Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Gezi Parkı davasında mahkum olan Çiğdem Mater ve Mine Özerden‘i cezaevinde ziyaret etti.
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu çıkışında ziyarete ilişkin gazetecilere açıklama yapan Hatimoğulları, Mater ve Özerden’in morallerinin yerinde olduğunu söyledi.
Dem Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Bakırköy Cezaevi önünde gerçekleştirilen “Özgürlüğe Ses Ver” eylemine katıldı. Eylemde, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği ve tutsak yakınları da yer aldı.
Hatimoğulları, eylemde yaptığı konuşmada, cezaevlerindeki baskılara dikkat çekerek, günümüz cezaevlerini 1980 askeri cunta döneminin hapishanelerine benzetti. Hatimoğulları, cezaevlerindeki hasta tutukluların en ağır koşullarda bulunduğunu ve başvurularının sürekli geciktirildiğini belirtti. F, L ve S tipi cezaevlerinde yaşanan tecrit uygulamalarını eleştiren Hatimoğulları, yetkililere sorunların derhal giderilmesi ve hasta tutukluların durumlarının yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.
Ardından konuşan Tuncer Bakırhan, konuşmasına “Bir ülkede demokrasi ve özgürlüklerin olup olmadığını anlamanın en iyi yolu cezaevlerine bakmaktır” diyerek başladı. Bakırhan, Türkiye’de 350 bine yakın kişinin cezaevinde olduğunu ve bu durumun demokrasinin olmadığının en iyi göstergesi olduğunu vurguladı. İktidara yüklenerek, “Bugün Türkiye’de insanlar anadilini konuştuğu, halay çektiği, düşüncelerini ifade ettiği, hakkını aradığı, iradesine sahip çıktığı için cezaevindedir” dedi.
‘Diyalog ve müzakere bu ülkeyi bölmez’
Bakırhan, cezaevlerindeki ağır koşulları anlatırken, iktidara “Bıkmadınız mı, yorulmadınız mı? Memleketi batırdınız, ekonomiyi bitirdiniz” diyerek seslendi. “Sizler bizleri cezaevlerine doldurduğunuz müddetçe ekonomi batacak” diyen Bakırhan, Kürt meselesinin ülkenin en önemli meselelerinden biri olduğunu belirterek, “Biz sadece haklarımızı, dilimizi, kültürümüzü istiyoruz” dedi. “Diyalog ve müzakere bu ülkeyi bölmez, ancak Kürt’ü, muhalifi cezaevine atan, işkence eden, cenazesini çıkaran bu anlayış Türkiye’yi böler” ifadelerini kullandı.
