• Ana Sayfa
  • Politika
  • DEM Parti İçişleri Bakanlığı’nın önünde: Barışı nasıl sağlayacaksınız?

DEM Parti İçişleri Bakanlığı’nın önünde: Barışı nasıl sağlayacaksınız?

Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bugün barış için her zamankinden daha fazla fırsat var. Suriye’nin barışı için de Türkiye’nin barışı için de koşullar vardır” dedi.

DEM Parti İçişleri Bakanlığı’nın önünde: Barışı nasıl sağlayacaksınız?
DEM Parti İçişleri Bakanlığı’nın önünde: Barışı nasıl sağlayacaksınız?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 4 Aralık 2024 12:24
  • Güncellenme: 4 Aralık 2024 17:28

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli ile milletvekilleri, İçişleri Bakanlığı önünde belediyelere kayyım atamalarına dair açıklama yaptı.

Belediyelere kayyım atanmasına tepki gösteren Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Halk iradesini ve halkın seçme seçilme hakkını gasp eden bir bakanlık. Bu kayyım siyaseti sürdüğü sürece, kayyım siyasetiyle AKP yol almaya devam ettiği sürece, bu kayyımcı anlayışı bütün ülkeye yaymaya devam ettikleri sürece bizler de demokratik mücadelemizde ısrar edeceğiz. Gerekirse her hafta, her gün İçişleri Bakanlığı’nın önüne geleceğiz. Bu bakanlığın yaptığı hukuksuzluğu ve demokrasi darbesini buradan teşhir edeceğiz” dedi. Koçyiğit şunları da söyledi:

“İktidar açık ve net bir şekilde bize darbelerle yol alacağını, ayakta kalacağını ve 2028’de iktidara gelmek için Kürt halkını terbiye edeceğini söylüyor. DEM Parti’yi terbiye ederek ‘yol almak istiyorum’ diyor. DEM Parti’nin son seçimlerdeki 2019’dan beri olan siyasi tercihlerini mahkum etmek ve Kürt halkını kez daha cezalandırmak istiyor.”

Gözaltı operasyonları ve tutuklamalara da dikkat çeken Koçyiğit, “Bizi demokratik siyaset alanında etkisiz bırakmaya çalışıyorlar. Halkımızın bu faşizme karşı ortaya koyduğu demokratik direniş hakkını yok etmek istiyorlar. Ama söyleyelim; Bu mesele masa başındaki planlara benzemez” diye konuştu.

‘Barışı nasıl sağlayacaksınız?’

Koçyiğit şöyle devam etti:

“Çetelerin Suriye’de yaptığı katliamı protesto eden 7 arkadaşımız İstanbul’da tutukladı. Eş Genel Başkan Yardımcımız Sevtap Akdağ ve Kayapınar Belediye Eşbaşkanımızın içinde olduğu onlarca arkadaşımızı tutukladılar. Düğmeye basmışlar; bir taraftan muhalefeti bölmek istiyorlar, bir taraftan da Kürt halkının mücadelesini yok etmek istiyorlar. Barış diyenlere soruyoruz; üst üste kayyım atayarak, Rojava’da çetelerin önünü açarak, Kuzey Doğu Suriye’de Kürt halkının, Hristiyanların, Dürzilerin, Êzidîlerin, Arap Alevilerinin katliamlarına yol vererek Türkiye’de barışı nasıl sağlayacaksınız?” 

Koçyiğit, “Neden Suriye halklarının barış içinde yaşaması için bir politika geliştirmiyorsunuz. Bu katliamcı çetelerin önüne niye geçmiyorsunuz?” diye sordu.

‘Suriye’nin barışı için de Türkiye’nin barışı için de koşullar vardır’

Gülistan Kılıç Koçyiğit ayrıca şunları da belirtti:

“Bugün barış için her zamankinden daha fazla fırsat var. Suriye’nin barışı için de Türkiye’nin barışı için de koşullar vardır. Ama sizin niyetiniz barış değil. Siz barış diyerek savaşı kışkırtıyor, ülkedeki gerginliği tırmandırıyorsunuz. Kayyım atayarak halkın iradesini yok sayıyorsunuz; böyle bir barış olabilir mi? Barış deyip tecridi derinleştirmek, barış deyip halka darbe yapmak barış değildir. Böyle bir barış yolu olamaz.

Türkiye, Kürtler başta olmak üzere orada yaşayan halkların yaşayacağı her türlü katliamın müsebbibidir. Haberimiz yok diyemezsiniz; İdlib’de kimin üsteleri var? Bu HTŞ’yi kim korudu İdlib’de? Astana’da neyin garantörlüğünü verdiniz? Çıkın bunların yanıtını verin. Şimdi eğitilmiş, donatılmış, silahlandırılmış Kürt katliamına gidiyor, Kürtlerin yaşam alanlarına kastediyorlar ve bize diyorlar ki Suriye’deki Kürtler ayrı Türkiye’deki Kürtler ayrı. Öyle bir dünya yok. Suruç ile Kobani aynıdır sadece arada sınır vardır. Kamişlo ile Nusaybin aynıdır.”

‘Suruç sınırına yürüyecekler’

“Bütün bu kayyım uygulamalarını kınıyoruz. Kayyım uygulamalarına karşı demokrasi güçleriyle beraber her yerde ses çıkarmaya devam edeceğiz. Bugün eş genel başkanlarımız Suruç’ta sınıra yürüyecekler. Çok açık ve net söylüyorum; Suriye bizim kırmızı çizgimizdir. Suriye’de halkların katliamına asla yol vermeyiz. Orada halkımızın katledilmesine göz yummayız. Suriye’nin toprak bütünlüğü, Suriye’de yaşayan halkların Suriye’nin geleceğini belirlemesi, Suriye’de barışın inşa edilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz.” (MA)