Gültan Kışanak, kayyım uygulamalarının Türkiye demokrasisine vurulmuş bir darbe olduğunu belirtti. Kayyım yasasının hukuka, anayasaya ve demokratik ilkelere aykırı olduğunu ifade eden Kışanak, “2016’da çıkarılan bu yasa ile yerel yönetimlerin güvencesi ortadan kaldırıldı. Kayyım uygulamaları, seçilmişlerin iradesine karşı bir hançer niteliğindedir” dedi.
Kışanak, kayyımlara karşı düzenlenen kampanyaların yalnızca görevden alınan belediye başkanlarının iadesine odaklanmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bu yasa ortadan kaldırılmadığı sürece, bugün iade edilen başkanlar yarın yeniden görevden alınabilir. Mesele, köklü bir çözüm için güçlü bir toplumsal muhalefet ve yasal düzenleme talebiyle kampanya yürütmektir” ifadelerini kullandı.
Kürt sorununun çözümünde herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirten Kışanak, şu çağrıda bulundu: “Bu sorun, yalnızca Kürtlerin değil, ‘Kürt sorunu benim de sorunum’ diyen herkesin sorumluluğudur. Beklemek yerine, çözüm süreci inşa etmek için çalışmalıyız. Bu, devletin ya da iktidarın bir lütfu değil, bizim çabalarımızla mümkün olabilir.”
Kışanak, ayrıca kayyım yasasına karşı muhalefetin daha güçlü ve organize bir duruş sergilemesi gerektiğini dile getirdi: “Muhalefetin görevi yalnızca tepki göstermek değil, çözüm üretmek ve bu çözümleri hayata geçirmek olmalıdır.”