Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyine gece saatlerinde düzenlediği hava saldırısında 10 itfaiyecinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
The Guardian gazetesinin aktardığı bilgiye göre, belediye yetkilisi Reda Ashour, “İsrail hava saldırısı, 10 sivil savunma mensubunun bulunduğu Baraasheet’teki yerel bir itfaiye merkezini hedef aldı” dedi. Lübnan Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında da ‘kurtarma çalışmasına gitmek üzere binada hazır bulunan 10 itfaiyecinin’ hayatını kaybettiği bilgisi verildi.
İsrail ordusunun Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyinde bulunan Dahiye Mahallesi’ne gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle bu sabah hizmet dışı kaldığı duyurulan St Therese ve Er-Rasul El Azam Hastanesi’nin ise yeniden hizmet vermeye başladığı duyuruldu.
İsrail ordusu Dahiye’ye yönelik saldırılarını, bölgenin ‘Hizbullah’ın kalesi olduğu’ şeklinde gerekçelendiriyor. 23 Eylül’den beri yaşanan bu saldırılar sonucu, ağırlıkla siviller olmak üzere yaklaşık 2 bin yüz kişi yaşamını yitirdi. Bu sayının içinde 97 sağlık ve kurtarma ekibi personeli bulunuyor.
Lübnan Hemşireler Sendikası da bir açıklama yayımlayarak, İsrail ordusunun söz konusu saldırılarla uluslararası yasalar ve sözleşmelere ‘apaçık şekilde meydan okuyarak’ doktorları ve sağlık çalışanlarını hedef aldığını belirtti.
Lübnan Doktorlar Sendikası ise, İsrail ordusunun Lübnan sağlık sistemine karşı işlediği ‘katliamın’ durdurulması için Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler’e acil çağrıda bulundu.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, sağlık ve acil yardım ekiplerinin korunması için diplomatik temaslarda bulunarak sağlık ekiplerinin hedef alınan bölgelere ulaşabilmesi, yaralı ve etkilenenleri nakledebilmesi için İsrail’e baskı yapılmasını istedi.
Eski Lübnan Barolar Birliği Başkanı ve Milletvekili Mehlem Halef de birçok uluslararası anlaşmanın, savaş sırasında tıbbi personel ve kurumların hedef alınmasını suç saydığına dikkati çekti.
Başta Cenevre Sözleşmesi olmak üzere birçok uluslararası anlaşmanın sivilleri koruduğunu vurgulayan Halef, savaş veya silahlı çatışmaya katılmayan herkesin sivil sayıldığını ifade etti.
Halef, yaralılara müdahale ve tedavide bulunan sağlık çalışanları ile kuruluşlarının bu anlaşmalarla uluslararası korumaya sahip olduğunu aktardı.
