Kayıp yakınları 4 kentte adalet talebiyle sokaktaydı

İHD ve kayıp yakınları dört kentte düzenledikleri protestolarda, Muhyettin Taştekin, Resul Saçan, Abdurrahim Demir, Metin Kıratlı için adalet istedi.

Kayıp yakınları 4 kentte adalet talebiyle sokaktaydı
Kayıp yakınları 4 kentte adalet talebiyle sokaktaydı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 2 Ağustos 2025 16:17

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları her hafta olduğu gibi, Diyarbakır, Batman, Hakkari ve İzmir’de gözaltında kaybedilen ve katledilenler için adalet talep etti.

Diyarbakır

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları adalet taleplerinin 860’ıncı haftasında Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önündeydi. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartın açıldığı açıklamaya, çok sayıda kişi katıldı.

Bu haftaki açıklamada, 5 Ağustos 1993’te katledilen Muhyettin Taştekin için adalet talep edildi.

Taştekin’in öyküsünü İHD Amed Şubesi Kayıplar Komisyonu üyesi Berfin Elçi, okudu. Taştekin’in öyküsü şöyle:

“Aile Muş’un Konutbekler beldesinde ikamet etmektedir. 5 Ağustos 1993 günü saat 21.30 sularında, sivil kıyafetli, ellerinde telsiz ve uzun namlulu silahlar bulunan 5-6 kişilik bir grup köyümüze geldi. Bu grubun içindeki kişilerden biri evimize girerken, diğerleri kapımızın önünde bekledi. Eve giren kişi, 60 yaşındaki emekli imam Muhyettin Taştekin’i dışarı çıkardı ve evin bahçesine götürdü. Bu sırada, Muhyettin Taştekin dışında hiç kimsenin dışarı çıkmasına izin verilmedi. Evden çıkarıldıktan kısa bir süre sonra çok sayıda silah sesi duyuldu. Silah sesleri kesildikten sonra dışarı çıkan aile Muhyettin Taştekin’in bahçede kanlar içinde yattığını ve silahlı grubun Jandarma Alay Komutanlığı yönüne doğru kaçtığını gördü.

Taştekin evi ile Alay Komutanlığı arasındaki mesafe yaklaşık 800 metredir. Bu olaydan önce Taştekin sivil polisler tarafından takip edildiği biliniyordu. Taştekin çevresinde tanınan ve sözü geçen Kürt şahsiyetlerden biriydi. 1990 yılında Avrupa’ya gitmiş, orada demokratik Kürt siyasetinde aktif rol almış. Öldürülmeden kısa bir süre önce Almanya ve Fransa’ya seyahat etmişti. Köye döndükten yalnızca bir ay sonra infaz edildi. Taştekin’in sivil polislerce takip edildiğini ailesi de tanıklık etti. Taştekin’in öldürülmesinden iki gün sonra TRT Televizyonu, olayın PKK tarafından gerçekleştirildiğini haber yaptı. Ancak daha sonra PKK, bu olayla ilgisinin bulunmadığını açıklamıştır. İnfazın ardından sağlıklı bir yargı süreci işletilmedi. Aile tüm ilgili mercilere başvurmaya rağmen herhangi bir sonuç elde edemedi”

Açıklama oturma eyleminin ardından son buldu.

Batman

İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları, adalet taleplerinin 696’ncı haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi.

“Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” pankartının açıldığı açıklamaya, insan hakları savunucularının yanı sıra Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) yöneticileri katıldı. Bu haftaki açıklamada, 9 Ağustos 1994’te Batman’ın Aydınlık Mahallesi’nde kaçırılan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Resul Saçan’ın akıbeti soruldu.

Açıklamada İHD Batman Şube Yöneticisi Ali Karadoğan, Saçan’ın öyküsünü okudu. Saçan’ın kaybedilme öyküsü şöyle:

“Resul Saçan dükkanını kapatıp eve gitmek için bisikletine bindikten sonra birkaç kişi tarafından kaçırılır. Kaçırılmasından bir hafta önce iki sivil polis evine gelmiş, ‘Ne iş yaptığını, neyle meşgul olduğunu’ sormuşlar. Kasap olduğunu söylemiş. Polislerden biri kendisine ‘İnsan kasabı mısın yoksa hayvan kasabı mısın?’ diye sormuş. O da hayvan kasabı olduğunu söylemiş. Yaklaşık bir hafta sonra da kaçırılır. Êlih’e bağlı Zorava köyünde, Aziz Önlük’e ait evin altındaki sığınakta Resul Saçan, Zeynel Kürsep, Mahmut Demirer, İsmail Ağaya, Hacı Selim’in oğlu ile kalmışlar. Bu sığınak devlet güçlerince 1998 yazında ortaya çıkarıldı ancak Resul Saçan’dan bir daha haber alınamadı.”

Açıklama oturma eylemi ile son buldu.

Hakkari

Hakkari’de kayıp yakınları, adalet taleplerinin 186’ıncı haftasında Yüksekova ilçesindeki Sanat Sokağı’nda bir araya geldi.

“Failler belli, kayıplar nerede”, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartları ile kayıpların fotoğraflarının taşındığı açıklamaya, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Bu hafta açıklamayı okuyan İHD Hakkari Şubeesi yöneticisi Eren Baskın, 1992 yılında evinin önünde katledilen Metin Kıratlı’nın faillerini sordu.

İzmir

İHD İzmir Şubesi’nin gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormak amacıyla iki haftada bir gerçekleştirdiği oturma eylemi ve basın açıklaması Konak eski Sümerbank önünde yapıldı.

Açıklamada, “Kayıplar belli, failler nerede” ve “Kayıplar vicdandır sahip çık” pankartları taşındı. İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Ali Aydın, 17 Ağustos 1995’de Merdin’de gözaltına alındıktan sonra akıbeti öğrenilemeyen Abdurrahim Demir’in hikayesini okudu.

Adana’ya gitmek için yola çıkan Abdurrahim Demir’in Kızıltepe’de kimlik kontrolünde gözaltına alındığını hatırlatan Aydın, “Gözaltına alındığına tanıklık edenler, Demir Ailesine Abdurrahim’in Şavalet Jandarma Karakolu’na götürüldüğünü söylediler. Demir Ailesi Şavalet Karakolundan, ‘Biz böyle birini almadık’ cevabını alırken, Mardin Emniyeti ise ‘Abdurrahim pasaport çıkartıp, Fransa’ya garson olarak gitti’ açıklamasını yaptı. Tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Abdurrahim Demir’den bir daha haber alınamadı. Annesi Kesriye Demir ve kardeşi Mehmet Demir, yıllarca Galatasaray Lisesi önündeki Cumartesi Anneleri/İnsanları eylemlerinde, Abdurrahman Demir’in akıbetini sordu, sorumluların cezalandırılmasını istedi. Ancak, her ikisi de yaşamını kaybetti. Bugün Kesriye Demir ve Mehmet Demir’in yerine soruyoruz ‘Abdurrahim’e ne oldu?’ Abdurrahim Demir dosyasında cezasızlığa son, adalet istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Aydın, kayıpları aramaktan vazgeçmeyeceklerini belirtti. (MA)