Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, DEM Parti yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne, Batman Belediyesi’ne ve Şanlıurfa’nın Halfeti Belediyesi’ne kayyım atanma kararları protesto edildi. Çankaya Belediyesi önünde toplanan kitle, polisin engelleme girişimine rağmen, açıklamanın yapıldığı Sakarya Caddesi’ne yürüdü.
Yürüyüşün başlarında, AK Parti aleyhine slogan atılması nedeniyle kısa süreli bir gerilim yaşandı.
📌 Ankara’da kayyum protesto ediliyor
📌 Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri’nin Çankaya Belediyesi önündeki eylemi gergin başladı
🗨️ “Hırsız, katil AKP” sloganları atılıyor
Gelişmeleri canlı blog sayfamızdan takip edebilirsiniz ⤵ https://t.co/fX0tJ9YIS2 pic.twitter.com/1m4l7iM6En
— Medyascope (@medyascope) November 4, 2024
Açıklamada ilk olarak İlk olarak DEM Parti Sözcüsü ve Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan söz alarak bir konuşma yaptı. Ardından Emek ve Demokrasi Güçleri’nin basın açıklaması okundu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“AKP-MHP iktidarı Hakkari ve Esenyurt’tan sonra bugün sabah saatlerinde de Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Urfa Halfeti Belediyesini gasp etti. Bu darbenin, 4 Kasım 2016’da Kürt halkının iradesine yönelik gerçekleştirilen Meclis darbesinin yıldönümünde gerçekleşmiş olması manidardır. Kürt halkını demokratik siyasette tasfiye etme saldırılarının 1994’ten beri devam eden iflas etmiş 30 yıllık tekrarıdır.
Bir kez daha ifade edelim ki bu saldırı halk iradesine yönelik gerçekleştirilmiş açık bir darbedir. Daha önce gerçekleştirilen kayyım darbeleri halk tarafından reddedilmiş, kayyım pratiği seçimlerde büyük bir yenilgiye uğramış ve son olarak halk kendi iradesini çoğunlukla Dem Parti’den yana kullanmıştır. Her seçimde yenilgiye uğrayan kayyım darbesinde ısrar etmek, siyasi tükenmişliğin göstergesidir. AKP-MHP iktidarı, seçimle kazanamadığını yargı ve kolluk marifetiyle ele geçirme alışkanlığını huy edinmiş ve kayyım darbesini bir rejime dönüştürmüştür. Bu saldırı, aynı zamanda Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına büyük bir saldırıdır. Türkiye Halklarının iradesini hiçe saymadır. Halkın doğrudan katılımının olduğu yerel yönetimlerin, belediyelerin ablukaya alınması ve adeta karakola çevrilmesi, mevcut siyasi rejimin demokratik meşruiyetinin bittiğinin açık ilanıdır.
Şurasından burasından rötuşlanmış 12 Eylül Anayasasını bir kenara iterek, AYM kararlarını yok sayarak, dahası uymakla yükümlü oldukları yasaları da çiğneyerek, vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini söyleyenlerin, darbe Anayasasından kurtulalım diye laf cambazlığı yapanların, bizzat katıksız birer darbeciye dönüşmüş olması ibretlik bir durumdur. Bu topraklarda zorbalık ve zulümle hiçbir iktidar abat olmamıştır, olmayacaktır da. Türkiye halkları bu zorbalığa asla boyun eğmeyecektir. Son yerel seçimlerde, iktidar, bu pratikleri nedeniyle büyük kaybetmiştir ve bu yöntemde ısrar ettikçe de daha büyük kaybedecektir.
Kayyım darbesi 85 milyon için demokrasi ve özgürlük sorunudur ve önü alınmazsa ne sadece Kürt illeriyle ne de şimdiye kadar gasp edilen belediyelerle sınırlı kalacaktır. Hangi partiden ve düşünceden olursa olsun, bu darbe artık bütün Türkiye halklarının seçme ve seçilme hakkına, siyasi iradesine yönelmiş açık bir tehdittir. Bu vesileyle bütün demokratik kamuoyuna çağrımızdır: Bu gayrimeşru darbeci anlayışa karşı herkes, en yüksek düzeyde sesini ve itirazını yükseltmelidir.
Her koşulda halkın iradesini savunmak ve halkın yerel yönetimlerine sahip çıkmak demokrasi ve emek mücadelesi verenlerin varlık gerekçesidir. Bu yöntem ve saldırılar, her türlü çözüm arayışını ve yaklaşımını zehirlediği gibi, iktidarın samimiyeti konusunda da daha büyük şüpheler doğurmuştur. Biz çözüm ve barış için el uzatılmasını beklerken, halkın iradesine el uzatılmıştır. Biz sorunların diyalog ve müzakereyle çözülmesini beklerken, halkın çözüm beklentilerine tuzak kurulmuştur. Asla boyun eğmeyeceğiz, asla mücadeleden geri durmayacağız. Demokratik zeminde hak hukuk ve adalet arayışımız kesintisiz devam edecektir.
Hukuksuzluk, rant ve talanla kayyım rejimini sürdüreceğini düşünen bu yalancı ve gaspçı rejimi tanımıyoruz. Kadınlar için yok hükmündesiniz. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızı ve gasp ettiğiniz kazanımlarımızı uygulamaya devam edeceğiz. Hakkari Belediyesi Eş Başkanı Viyan Tekçe irademizdir. Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük irademizdir, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Devrim Demir irademizdir, Halfeti Belediyesi Eş Başkanı Saniye DEMİR irademizdir. Kadına yönelik kazanımlarımıza ve eş başkanlık kurumumuza açık bir saldırı ve tahammülsüzlüğün ifadesi olan kayyıma karşı direnişteyiz, isyandayız.
Daha önce tutuklanan Eş Başkan Mehmet Sıddık Akış, tutuklanan Başkan Ahmet özer ve gözaltındaki Başkan Mehmet Karayılan derhal serbest bırakılmalıdır. Özgürlük ve demokrasi mücadelemizin yaş almış emektarı Ahmet Türk dahil, görevlerinden alınan tüm başkan ve eş başkanlarımız derhal görevlerine iade edilmelidir. Eğer iktidar iflas etmiş bu yöntemlerle başarılı olacağını düşünüyorsa çok büyük yanılacaktır. Halkımız da her şart ve koşulda kendi iradesine sahip çıkacaktır.”