• Ana Sayfa
  • Gündem
  • ‘Kayyımlar devam ettikçe, bir müzakere ve diyalogdan bahsedilemez’

‘Kayyımlar devam ettikçe, bir müzakere ve diyalogdan bahsedilemez’

DEM Partili belediyelere kayyım atanmasına halk tepki gösterirken, belediye eşbaşkanları Sönük ve Demir, “Alanlarda, sokaklarda, direneceğiz. Çünkü belediyeleri sokaklarda halkla birlikte kazandık” dedi.

‘Kayyımlar devam ettikçe, bir müzakere ve diyalogdan bahsedilemez’
‘Kayyımlar devam ettikçe, bir müzakere ve diyalogdan bahsedilemez’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 6 Kasım 2024 11:32
  • Güncellenme: 6 Kasım 2024 11:34

İçişleri Bakanlığı, haklarındaki soruşturmalar gerekçe gösterilerek Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk ve Halfeti Belediye Eş Başkanı Mehmet Karayılan’ı görevden alarak yerlerine kayyım atadı.

Batman Valisi Erkan Canalp’ın kayyım olarak atandığı Batman Belediyesi’ne ilişkin ANKA’ya açıklama yapan Gülistan Sönük, “Bu kayyım atamalarını kabul etmiyoruz” dedi ve şunları söyledi:

“Bu belediyeler halkın, kadınların, gençlerin mücadeleyle kazandığı belediyelerdir. Bugün bu iradeye el uzatılması, Kürt halkına ‘seni tanımıyorum, kendi kendini yönetemezsin’ demektir. Kürt halkının, yıllardır süren siyasi mücadelesi sonucu kazandığı belediyelere kayyım atanması, halkın iradesine ipotek koymaktır.”

Kayyım atamalarına ilk defa şahit olmadıklarını söyleyen Eşbaşkan Sönük, şöyle devam etti:

“Bu yılki direniş gerçekten çok fazla. İnsanlar bunu kabul etmiyor. Çünkü her seferinde sudan sebeplerle kayyımlar atanıyor. 2016 yılında özyönetimleri bahane ettiler, 2019’da eş başkanlığı, bugün de hiçbir şey bulamayınca uyduruk gerekçelerle kayyımlar atandı. Elbette biz bu kayyım atamalarını kabul etmeyeceğiz. Bu belediyeler, halkın, kadınların, gençlerin tırnağıyla kazandığı belediyelerdir. Öyle bir memurun ataması değil, birilerinin yukarıdan altın tepsiyle sunduğu bir şey değil. Tamamen Kürt halkının yıllardır verdiği siyasi bir mücadele var ve bu siyasi mücadelenin sonucu olarak, belediyelerimizi kazandık.”

‘Biz asla bunu kabul etmeyeceğiz’

“Ama bugün gelinen noktada her yerde Kürt düşmanlığını ilan eden, her yerde Kürtler haklarında zehir zemberek konuşan iktidar, tekrardan Kürt halkına ben senin iradeni tanımıyorum, sen kendini yönetemezsin, sana ben şekil veririm, sen su politikasını belirleyemezsin, kadın politikalarını, engellilerin politikalarını belirleyemezsin. Senin yerine ben, kararını vereceğim diye bu iradeyi tanımıyor. Bununla birlikte kayyım atamaları gerçekleşti. Biz asla bunu kabul etmeyeceğiz. Kendileri aslında iki dönem tecrübe ettiler. Her bir kayyım atamasından sonra, seçim sonuçlarının nasıl olduğunu, her seçimde nasıl bir hezimete uğradıklarından ders çıkarmıyorlar. Kürt halkı bu sefer direnişiyle 2024’te kayyum atamalarına izin vermeyecek.”

‘Bir yandan ben el uzattım, bir yandan da iradene el uzatıyorum’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrılar üzerine başlayan ‘yeni bir süreç başlıyor’ tartışmalarının ardından kayyum atanmalarını da değerlendiren Sönük, sözden çok pratiğe bakılması gerektiğini belirterek, şunları dile getirdi:

“Öyle kalkıp, kürsülerden barıştan, çözümden bahsederek, sonra kayyum atamak iki yüzlülüktür. Aslında birazda bu kayyum ataması halklarda oluşan umudu, halkların özgür, barış ve çözüm umudunu da aslında yok etmek istediler. Bu yüzden hemen bu tartışmalardan sonra halkta bir umut uyandı. Sonra bu kayyum atamaları gerçekleşti. Bir yandan ben el uzattım, bir yandan da iradene el uzatıyorum, iradene ipotek koyuyorum, demek iki yüzlülük, samimiyetsizliktir. Kayyımlar devam ettikçe, bir müzakere ve diyalogdan bahsedilemez.” 

Bundan sonraki yol haritalarına da paylaşan Sönük, “Alanlarda, sokaklarda, direneceğiz. Çünkü belediyeleri sokaklarda halkla birlikte kazandık. Batman, Mardin, Halfeti ve Esenyurt halklarıyla birlikte bunun savunmasını sokakta yapacağız” şeklinde konuştu.

‘Halk tepkisini ortaya koydu’

Öte yandan Mardin Büyükşehir Belediye binasının hemen karşısında ise ‘nöbet eylemi’ başlatıldı.

Yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Devrim Demir de şunları söyledi:

“Halk her zaman olduğu gibi tepkisini bir kez daha ortaya koydu. Nasıl ki; kayyım tarafından halkın iradesi iki defa gasp edildiğinde sokaklara çıkarak iradesine sahip çıktıysa ve en büyük cevabı sandıkta verdiyse yine aynı şekilde tepkisini ortaya koydu. Bu da toplumun kayyım politikalarından ne kadar rahatsız olduğunun göstergesidir. Kayyım atanması ahlaki olmadığı gibi kabul de etmiyoruz. Ama buna rağmen bize sürpriz olmadığını söyleyebilirim. Çünkü seçimlerin başladığı ilk günden bugüne kadar bu ihtimal her zaman konuşuldu. Bu algıyı sürekli canlı tutmak istiyorlardı.”

‘Yürüttükleri siyasette yol haritaları kalmamış’

İki dönem boyunca atanan kayyımların arkalarında büyük bir talan bıraktığını kaydeden Demir, yapılan talanın ortada olduğunu söyledi.
Kayyımı kabul etmeyeceklerinin altını çizen Demir, “Halkla birlikte direneceğiz. Kayyım atamak ülkenin yıpranmış siyasetini ortaya koyuyor. Normalleşmeden, yeni süreçten, çözümden bahsediyorlar ve ardından böyle bir süreç yürütüyorlar. Bu da devlet aklının ne kadar karışık olduğunu gösteriyor. Kontrolden çıkmış durumdalar. Yürüttükleri siyasette bir yol haritaları kalmamış. Kafaları karışmış ve yoldan çıkmışlar. Ne yapacaklarını bilmez bir haldeler. Bu durumu ne bizler ne de seçmenlerimiz kabul etmiyor. Bizler de bu süreçte geri adım atmadan direneceğiz. Gözümüzde kayyım atanmasının bir anlamı yok. Halk seçtiği iradesine sahip çıkıyor. Bizler de sonuna kadar halkımızın arasında ve işimizin başında olacağız” diye belirtti.
‘İşgal görüntüsü’
Belediye binasında bir “işgal görüntüsü” olduğunu kaydeden Demir, halkın ve çalışanların belediyeye girmesine izin verilmediğini söyledi.
Demir, şunları dile getirdi:
“Çalışanların bile seçilerek içeriye alınması karanlık yüzün tablosudur. Kimi kimden koruyorsunuz? Bu belediyenin başkanlarını, meclis üyelerini, yöneticilerini halk seçti. Sen kimsin ve neden burayı yasaklıyorsun? Neyin yolunu kapatıyorsun? Mademki; bu süreci meşru olarak görüyorsun, kendini neyden koruyorsun? Kendilerince ‘suçlu’ olarak tanımladıkları için kayyım atadıklarını söylüyorlar. Görevi geçici olarak dondurduklarını söylüyorlar. Devlete göre; ‘suçlu birine’ karşı yaptıklarını söylüyorlar. Eğer, mesele şahıs olsaydı, farklı bir süreç başlatılırdı. Meclis ortadan kaldırılmazdı ve diğer seçilenler uzaklaştırılmazlardı. Bu karar siyasidir. Mesele ne kişi, ne suç, ne de soruşturmadır. Halkın iradesine el koyduklarını biliyorlar. O nedenle korkuyorlar da. Bu kadar TOMA ve polisi etraflarına toplamaları o korkularını gösteriyor.” 
‘Geri adım atmayacağız’
“Yeni bir karar çıkana kadar eylemlerimiz devam edecek. Halk bu eylemlerle iradesine sahip çıkıyor. Hava şartlarına rağmen halkımız kayyıma karşı nöbet tutuyor. Halk ‘kararlıyız ve bizim olanı geri alacağız’ diyor. İrademize sahip çıkma günüdür. Bu sisteme karşı geri adım atmayacağız. Mêrdîn’e 3’üncü defa kayyım atadılar ve 8 yılda Mêrdîn halkının tamamını hizmetten yoksun bıraktılar. Kentte baktığımızda hizmetin yapılmadığını görüyoruz. 8 yıl önce ne yapılmış ise, o şekilde bırakılmış. Kayyım geldiğinden beri taş üstüne taş koymamış. Halk bunu görüyor. 7 aydır göreve gelmemize rağmen halen misafirler geliyordu. Halk ‘8 yıldır burası bizim değildi, biz kendimizi buraya ait görmediğimiz için içeriye girmiyorduk. Bugün burası bizim, o nedenle geliyoruz’ diyorlardı. Elbette ki; talepleri vardı. Çünkü 8 yıl boyunca hizmet görmemişlerdi. Bizler de bu 7 ay içinde tüm engellemelere rağmen taş üstüne bir taş koymaya çalıştık. Ama elimizden geldiği kadar halkımıza hizmet etmeye çalıştık.”