Merhaba…
Defne Asal 31 Temmuz 2024

Merhaba…

Kafamı, kendi taşıdığım, seve seve uzaklardan getirdiğim mis kokulu kuma gömüp, hep duyduğum, biteviye devam eden ve hep ama hep birbirinin tekrarı olan korkunç haberlere kulaklarımı olabildiğince sımsıkı kapatmaya uğraştığım, yürek ağrımı domates biber fidelerimin dibinde sağalttığım birkaç yıldan sonra, yeniden merhaba… Doğrusu bu mu yoksa yapmaya uğraştığım mı, bilmiyorum şu anda. Kendimi bir anda profil fotoğrafı ararken buldum. Bu kadar iştahla fotoğraf aradığıma göre, herhalde yeterince kum taşıyamamışım o uzaklardan. Uzaklar da çok uzak değil aslında, bağrımızın ortası… Artık yeter diyen, neyi değiştirebildin ki diyen, kötülük aynı diyen, hayvanı, insanı, beni, seni tınmayan o ağır ve kadim kötülük hep aynı diyen… Aynı yer; bağrımızın ortası…

Ama, bu uzaklardan kendimi gömmek için kum taşıdığım zamanlarda, pek çok şey düşündüm, bir sürü şey yaşadım, az oturmadım biber fidelerinin yanında ve az sulamadım meyve fidanlarını… Kitaplar da okudum, filmler izledim, harika müzikler dinledim… Bahçemize dadanan ve doğruyu söylemek gerekirse, hiç de sevimli olmayan bazı böceklerle boğuştum. Şimdi düşünüyorum da, Bakla Zınnı denen ve ağaçlardaki çiçeklerin dişi organlarını yiyip onları meyve oluşturamaz hale getiren yaratığın bu ataerkil düzenle ne farkı var ki? Bu saçma düzen, kadınları yiyip onları hasarlı, sakat, kötü meyveler veren araçlar haline getirmiyor mu?

Neyse; diyeceğim o ki, aslında çok sözüm yok. Dünya yüzündeki milyonlarca insandan daha az biliyor, daha az görüyorum. Ama eğer bu köşeye değer görülmüşsem, elbet benim heybemden de birilerinizin işine, gönlüne yarayacak birkaç cümlecik çıkar… Umarım… Yeniden hepinize merhaba…

* ilketv.com.tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar İlke TV’nin kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.