Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, cansız bedeni 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasının ilk duruşması dün başladı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanıklar Nevzat Bahtiyar, ağabey Enes Güran, anne Yüksel Güran ve amca Salim Güran ile “müşteki” sıfatıyla katılan baba Arif Güran ile tanıklardan Gazal Bahtiyar dinlendi.
Haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen sanıklar, sorulara genellikle “Bilmiyorum, hatırlamıyorum” gibi yanıtlar verdi.
Sanıkların dün ilk savunmalarını yaptığı duruşmaya bugün devam edilecek. 4 sanık ve 26 tanık, davanın ikinci gününde geniş güvenlik önlemleri altında Diyarbakır Adliyesine getirildi.
Tanıklar dinleniyor
Narin Güran’ın katledilmesine dair davanın ilk duruşması, ikinci gününde tanık beyanlarıyla sürüyor.
Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma öncesi adliye önü barikatlarla kapatıldı.
Tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar duruşma salonuna getirildi. 4 sanığa, “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Baro başkanları, kadın ve çocuk örgütlerinin yanı sıra çok sayıda siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcisi de duruşmaya katıldı.
Duruşma, ikinci gününde tanık ağabey Baran Güran’ın ifadelerinin alınmasıyla başladı.
Sezgin Tanrıkulu açıklama yaptı
CHP’li vekil Sezgin Tanrıkulu adliye önünde açıklama yaptı.
Tanrıkulu, “Şüphelilerin delilleri karartmasına izin verdiler. Sanıkların organize olması soruşturma aşamasında sağlandı. Şimdi onların güçlüklerini yaşıyoruz. Esas dosyada delil toplama işlemleri devam ediyor” dedi.
Sezgin Tanrıkulu, Narin Güran duruşması öncesi konuştu: Şüphelilerin delilleri karartmasına izin verdiler. Sanıkların organize olması soruşturma aşamasında sağlandı. Şimdi onların güçlüklerini yaşıyoruz. Esas dosyada delil toplama işlemleri devam ediyor. @MSTanrikulu pic.twitter.com/CEYcbvss8v
— İlke TV (@ilketvhaber) November 8, 2024
Duruşmada gerginlik
Duruşma, ikinci gününde tanık ağabey Baran Güran’ın ifadelerinin alınmasıyla başladı. Duruşmada gerginlik çıktı:
Baran Güran: Ben de bu olayların nasıl buraya geldiğini bilmiyorum. Olay günü Diyarbakır’daydım. Kardeşim Muhammed’ten öğrendim Narin’in kaybolduğunu öğrendim. Saat 7-8 gibi.
-Mahkeme başkanı: Toplantılar yapılmış köyde bilgin var mı?
– Toplantı olsaydı köyde mi yaparlardı. Ben köyde bir toplantıya şahit olmadım.
– Köyde kadınların kavgasına dair bilgin var mı?
Orada bir acı hali vardı. Aile bireyleri sinirden dolayı patlıyordu. Eğer aile bireyleri bilseydi söylerdi. Aklımıza öldürme gelmedi. Olaydan üç dört gün sonra biz kaçırıldığını düşündük. Hatta imamlara gittiler. Dedik ölmüşse bilirlerdi. Her yeri aradık.
Diyarbakır Barosundan Nahit Eren: Salim Güran dün bana ‘sen neyin peşindesin’ diye sordu. Neyin peşinde olduğumuzu izah etmek istiyorum. Baranla birlikte otopsideydik. Biz o otopside hiç unutmayacağımız bir kokuyu duyduk. Hayatımızda duyacağımız en güzel kokunun neye dönüştürüldüğünü gördük. Biz oradaki savcılarla asla o kokuyu unutmayacağız. Benim de üç kızım var. Orada teşhis yapıldı. Sana göstermelerine izin vermedim Baran, sen kardeşini öyle görme istedim.
Nahit Eren’in bu cümleleri üzerine baba Arif Güran, “Benim kızımdan bahsetmeyin artık” diyerek bağırmaya başladı.
Arka sıralardan bulunan yakınlardan ise Diyarbakır Barosu’na tepki geldi.
Baba Arif Güran hastaneye kaldırıldı
Gerginlik üzerine fenalaşan Arif Güran salondan çıkarıldı.
Baba Arif Güran’a ilk müdahale ambulansta yapıldı. Ardından hastaneye kaldırıldı.
🔴 CANLI| Narin Güran davasında 2. gün
Baba Arif Güran rahatsızlanınca ambulans getirildihttps://t.co/GnDWw1Qw7W pic.twitter.com/TIXI6yBCFe
— İlke TV (@ilketvcomtr) November 8, 2024
Baran Güran net yanıtlar vermedi
Duruşma kısa bir aradan sonra devam etti. Avukat Nahit Eren, Baran Güran’a Narin’in faillerinin bulunmasına ilişkin daha önceki konuşmalarını hatırlattı. Ancak Baran Güran, ise bu cevaplara dair net bilgi vermedi. Baran Güran, ailesini korumaya çalıştığı gözlemlendi.
Baran Güran: Narin’i Nevzat kaçırmış olabilir
Duruşma Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan avukatların soruları ile devam etti.
Baran Güran’a “Sence kardeşine ne oldu?” sorusuna ilişkin Baran Güran, “Kardeşim tepeye çıkmadan önce bu pislik(Nevzat Bahtiyar’ı gösterek) kaçırmış olabilir” yanıtını verdi.
Baran Güran: Nevzat çok soğukkanlı, 50 cinayet işlemiş gibi
Baran Güran, babası ile Nevzat Bahtiyar arasındaki parasal husumete ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
“Ben de şahidim. Ticaretten dolayı ortada bir zarar vardı. Babam ilk önce güzel bir dille anlattı. Köyden yaşlı iki adamı çağırdı. Nevzat da karşı çıktı. Ben saldıracaktım, babam tepki gösterince oturdum.”
Bunun üzerine “Sence Nevzat bu tartışmadan dolayı Narin’e bunu yapmış olabilir mi?” sorusuna ise Baran Güran, “Yapmış olabilir. Çünkü çok soğukkanlıdır. 50 cinayet işlemiş gibi” yanıtını verdi.
Tanık Osman Güran: Kırmızı terliği Muhammet Kaya buldu
Olay gününü anlatan tanık Osman Güran, “Ben sadece Enes’le o gün görüştüm. Narin’in kaybolduğunu akşam öğrendim. Akşam aramaya çıktım. Ben şehir merkezinde kalıyorum. Sadece aynı ortamdaydık sohbet olmadı” dedi.
Osman Güran’a Narin’e ait olduğu düşünülen kırmızı terlik soruldu. Tanık Osman Güran bu soruya “Dedemin evinin önündeydim. Arif Güran aracıyla geldi. Biz petrole gittik bir şeyler aldık. Ben araç koltuğunu kendime göre ayarlarken yerdeki paspasasın üzerinde bir terlik gördüm. Muhammet de ‘Yol üstünde bu terliği aldım, unuttum dedi’ dedi. Sonra bende kolluk kuvvetlerine teslim ettim” yanıtını verdi.
Enes Güran, sanık müdafii avukatının, “Herhangi bir kötü muamele gördünüz mü?” sorusuna yanıt olarak “Narin’in bulunduğu gün aile bireyleri ile birlikte alındığımız gün kolluk kuvvetlerinden dişimi çekme, kerpetenle, gibi işkence ve dayak gördüm” dedi. Ancak suç duyurusunda bulunmadıklarını da ekledi.
Muhammed Kaya: Kırmızı terliği buldum, kargaşadan unuttum
Tanık olarak dinlenen Muhammed Kaya (Salim Güran’ın yeğeni) ise şunları söyledi:
“Cumartesi düğün için gelmiştim. Sabah da davetiye dağıtmaya çıktık. Gün içinde markete süt almaya giderken yolda terliği gördüm köye bir iki kilometre uzaklıkta. Tesadüf olabilir, bir sordurayım dedim. Köye gittim kargaşa vardı. Jandarma vardı. Evi boşalttılar toplantı olacak dediler. Sonra gittik bir yerlere. Unuttum kargaşadan terliği. Dönüşte Osman Güran, terliği arabada fark etti, önce Baran’ı aradım açmadı. Sonra abimi. Baran birkaç dakika sonra geri dönüş yaptı. Fotoğrafını çek dediler. Çektim attım sonra aradılar arkadan bir çığlık geldi ‘o kızımın terliği’ diye. Ondan sonra jandarmaya teslim ettik. Sonradan terliğin Narin’in olmadığı numarasının uymadığı anlaşıldı.”
Öte yandan Kaya, kolluk kuvvetleri tarafından 9 saat darp edildiğini de söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı suç duyurusunda bulunmasını önerdi.
Narin’in yengesi çelişkili ifadelere yanıt olarak ‘Kafam karışmıştı’ dedi
Duruşma tanık Maşallah Güran’ın (Narin’in yengesi) dinlenmesi ile devam edildi.
Maşallah Güran, Mahkeme başkanının Narin’in bulunduğu gün kadınlar arasında geçen tartışmaya ilişkin sorusuna, yanıt verdi, yaşanan gerilimi anlattı. Narin’in kaybolduğu güne ilişkin ise, “Narin saat 14.00’te bize geliyor kızlarım evde olmayınca camiye doğru gitti. 17:40’da gördük dememizin sebebi kızımıza benziyor diye.” dedi. Narin’in kamera kayıtlarına yansıyan koştuğu görüntünün kendi evlerinden çıkışı sonrası olduğunu belirtti. Salim Güran’ın evlerine akşam saatlerinde geldiği bilgisini de vererek, “Salim saat 18.30 gibi evimize geldi” diye konuştu. Nevzat’tan şüphelendiğini söyleyen Maşallah Güran, “Nevzat cinayet işleyecek biri midir” sorusuna da yanıt verdi: “Şuana kadar ise ne Nevzat’ın ne Salim’in cinayet işlediğini tahmin edemezdim.”
Daha önce verdiği çelişkili ifadelere ilişkin ise “kafam karışmıştı” yanıtını verdi.
Maşallah Güran’a “Salim Güran’ın kızı Birsen’e saat 17:40’ta Narin’in evlerine geldiği şeklinde ifade verin” tedidine ilişkin iddia da soruldu. Maşallah, bu soruya ilişkin “yok” cevabını verdi.
Duruşmada kısa süreliğine çapraz sorgu tartışması da yaşandı.
Duruşma pedagog eşliğinde çocukların dinlenmesi ile devam etti
Duruşmada verilen aranın ardından M.E. Güran (Narin Güran’ın ağabeyi) adlı çocuğun beyanları dinlendi.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılan ve pedagog eşliğinde ifadesi alınan M.E.G., “Narin’in kaybolduğu gün annem, Eren, Enes abim, Narin ve kardeşlerim evdeydik. Saat 15.00 gibi yengem bize gelmiş. Geldiğini Eren’den öğrendim. Öncesi de Narin camiye gitti. Gittikten sonra Enes abimle annemin telefonundan oyun oynadım. Sonra 16.30’a kadar uyudum. Dışarı çıktım, bakkala gittim. Arkadaşlarımla görüştüm. Köyün içinde dolandık gezdik. Enes abimin yanına gittik. Kuzenlerim sonra gittiler biz de eve geçtik. Annem yemeği hazırladı ve Narin’i çağırmamı söyledi. Çıktım dışarı bulamadım. Yengemi aradık onların evinde de değildi. Sonra Narin’i aramaya başladık” ifadelerini kullandı.
Salim Güran’ın evlerine gelip gelmediğine ilişkin ise “Sabah kahvaltıya Muzaffer amcam geldi. Başka kimse gelmedi” dedi.
Dinlenmek üzere adliyeye getirilen 7 yaşındaki E.G’nin ağlaması ve bağırması üzerine M.E.G’nin dinlenmesine ara verildi.
Ardından çocukların duruşma salonunda dinlenmesi mahkeme başkanı tarafından iptal edildi. Mahkeme başkanı yapılan itirazları reddetti.
Adliyeye getirilen çocuklar SEGBİS ile duruşma salonuna bağlandı.
Ardından tanık çocuk olarak M.K dinlendi.
Olay gününe ilişkin ü M.K., “Narin’i camide gördüm. Sonra biz Zelal ile çorap dağıttık. Sonra Melek ablaya gittik. Narin bakkaldan çıkıyordu. Camiden çıktıktan sonraki zaman gördüm. Maşallah halama gittim sonra çıktım ordan ben diğer arkadaşlarım. Ot toplarken Narini yukarı çıkarken gördüm. Narin’e ne yapıyorsun diye sordum. Akşama doğruydu” dedi. Narin’i iki kez gördüğünü söyledi.
HTS kayıtlarındaki detay reddedildi
Daha sonra çocuk tanık G.G (Salim Güran’ın kızı), dinlendi:
“Çarşıya gittik, 14:45 gibiydi. Elbiselerimizi denedik. Babamıza gösterdik. Annem yemek hazırladı. Sonra babam ile annem yemek yedi. Sonra babam uyudu. Kalktıktan sonra çıktı. Tarlaya gitmiş. Saat 19:45 gibi Narin’in kaybolduğunu öğrendik. Yüksel yengem geldi. Aramaya başladık.”
Mahkeme başkanının, “HTS kayıtlarına göre Enes Güran 18:57 de Salim Güran’ın evine gelmiş görünüyor, gördün mü?” Sorusuna “Hayır kimse gelmedi. Ben hep evdeydim” dedi.
Güran ailesinde ortak anlatım: Aynı ifadeler aynı saatler
Çocukların dinlenmesinin tamamlanmasının ardından Yüksel Güran’ın annesi Remziye Çabaş’ın tanıklığına başvuruldu.
Tanık Melek Güran (Salim Güran’ın eşi) ise Salim Güran ve çocukları ile neredeyse aynı anlatım ile Narin’in kaybolduğu güne ilişkin, “Saat 12:00 da çarşıya çıktık. Ben ve eşim çocuklarımla eve geldik. Eşime yemek hazırladım. Eşim yemek yedi uyudu sonra kalktı, tarlaya gitti. Saat kaçta çıktı emin değilim. Enes Güran o gün bize gelmedi. Evden de çıkmadık. Eşimden şüphelenmedim, şüphelenmiyorum” dedi.
Nevzat Bahtiyar, Salim Güran ve Arif Güran’ın aralarındaki araba alım satımına ilişkin soruları yanıtlayan Melek Güran, bu mevzudan sonra Salim ile Nevzat’ın aralarında ufak bir husumet olduğunu söyledi.
Melek Güran eşi Salim Güran’ı ilk kez yalanladı
Melek Güran’a “Eşinizin telefonunda şifre var mı?” sorusuna, “Eşimin telefonunda şifre yoktu. Sürekli telefonu çocukların elindeydi. Eşimin beni aldattığını düşünmüyorum, inanmıyorum” yanıtını verdi. Salim Güran ise dün yaptığı savunmada telefonunda şifre olduğunu, ‘eskortlarla’ görüştüğünü, bu sebeple telefonunda bazı aramalar sildiğini mahkeme salonunda söylemişti.
Öte yandan Melek Güran da Nevzat Bahtiyar’dan şüphelendiğini, Salim Güran’ın cinayet işlemediğini söyledi.
‘Narin 17:40′ ta görüldü’ iddiasının sahibi Birsen Güran konuştu
Birsen Güran (Salim Güran kardeşi), mahkeme salonunda, “İfademdeki yönlendirme hakkında konuşmak istiyorum. Savcılıktaki ifademde okumadan imzaladım” diyerek tanıklığını anlattı:
“Saat 17:40’ta ben Narin’i görmedim. Yanlış anladım. Çok yorgundum, uykusuzdum, Anneannemlere gitmiştir diye düşündüm. Bilinçli olarak söylemedim. Babam da bana bir talimat vermedi.”
Narin’in kaybolmasından sonraki en önemli detaylardan biri olan 17:40’da görüldüğü iddiaları üzerine Narin’in kaçırılmış olması üzerine durulmuştu.
Birsen Güran, avukatların “Kötü muamele gördüğünüz mü?” sorularına “Jandarma tarafından baskı gördük, kötü muamale gördük, ifadelerimiz de öyle alındı” dedi.
Öte yandan aynı beyanda bulunan Güran ailesinin diğer bireyleri gibi suç duyurusunda bulunmadıklarını söyledi.
İfadelerin ardından duruşmaya bir saatlik ara verildi.
Duruşmaya devam ediliyor
Duruşma verilen aranın ardından tanıkların dinlenmesi ile devam ediyor.
Mahkeme salonuna getirilen 16 yaşındaki tanık R.A, CMK hükmü gereğince tanıklık yapmak istemediği için dinlenmedi.
Bu karara itiraz eden Diyarbakır Barosu, tanığın dinlenmek üzere tekrar mahkeme salonuna getirilmesi ve sorulara teker teker sorarak cevap alınmasını talep etti. Ancak bu talep mahkeme başkanı tarafından reddedildi.
Narin Güran cinayetinde önemli tanıklardan Hediye Güran: Kimseden şüphelenmiyorum
Duruşma davanın önemli tanıklarından Hediye Güran’ın (Narin’in yengesi) dinlenmesi ile devam etti.
Narin’in kaybolduğu günü anlatan Hediye Güran, şunları söyledi:
“Yüksel bana sabah çamaşırlarını getirdi. Sondajları açmak için çıktım saat 15:00’e doğru Yüksel’in evine gittim. Eren kapıyı açtı, annesinin uyuduğunu söyledi. Kıyafetleri bırakıp eve döndüm. İkinci kez saat 15:40’ta tekrar gittim. İçeri girdim Yüksel uyanmıştı. Patika yoldan gittim. Yol boyunca herhangi birini görmedim.”
Hediye Güran evin içinde gördüklerine ilişkin, “Ben içeri girdiğimde Eren’i, Muhammed’i gördüm. Enes uyuyordu, ‘kalktı hoşgeldin yenge’ dedi. Ben çıkıp çıkmadığını bilmiyordum. Ben çıkarken onun eve döndüğünü gördüm” dedi. Devamında “Evde sohbet ettik Yüksel’le, çamaşırları katladık. Baya oturduk. Eve kimse gelmedi” şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanının “Yüksel veya Enes’te bu süre zarfında şüpheli bir şey gördünüz mü?” Sorusuna ise “yok” yanıtı verdi.
Ardından Hediye Güran’a “köyde gizli toplantılar yapıldı mı?, size konuşulanları saklayın şeklinde konuşmalar duydunuz mu?” Sorularına da “yok” yanıtı verdi. Yine mahkemenin sorusuna cevap olarak”kimseden şüphelenmiyorum” dedi.
Hediye Güran ile Enes Güran’ın ifadeleri çelişti
Savcılık makamı Enes Güran’ın dün verdiği mahkeme ifadelerinde, Hediye Güran’ın evlerine gittiklerinde Muhammed’in uyuduğunu söylediğini ancak Hediye Güran’ın farklı bir ifade verdiğini hatırlatarak ne oldu diye sordu. Hediye Güran, “Ben girdiğimde Muhammed uyumuyordu” dedi.
İfadelerde çelişki
Diyarbakır Barosundan Nahit Eren, Hediye Güran’ın oğlunun saat 13:00 civarında evde görmediğini ve ilk olarak 17:00’da gördüğünü söylediğini belirterek, “Siz ise o saatlerde evde olduğunuzu söylediniz” tespitine ilişkin Hediye Güran”Yanlış hatırlıyor olabilirim” dedi.
‘Farketmedim, bilmiyorum, hatırlamıyorum’
Eren, daha sonra sondajlarının Salim’in evinin hangi kısmına düştüğünü sordu. Daha sonra araç gördün mü? diye sordu. Hediye Güran buna karşılık “farketmedim” dedi.
Daraltılmış baz çalışması verilerini hatırlatan müşteki avukatı, Salim Güran ile Enes Güran’ın aynı saatlerde birlikte olduğunu be bunu görüp görmediğini de sordu. Buna da “Hayır” yanıtını verdi.
Duruşmaya sanıkların yemek yemesi için yarım saat ara verildi.
Duruşma verilen aranın ardından, mahkeme başkanının “bu duruşmayı aralıksız devam ettireceğiz, kaç gün sürecekse” açıklamasıyla yeniden başladı.
Salim Güran’ın işçisi: Salim’i en son tarlada gördüm
Tanık olarak dinlenen Mehmet Selim Atasoy (Salim Güran’ın işçisi) olay gününe ilişkin şunları anlattı;
“Olay günü Salim bey beni aradı. Saati hatırlamıyorum, ‘ne zaman tarlaya geliyorsun’ diye sordu. Yemeğimi yedikten sonra tarlaya gittim. Salim ve benim oğlan tarlada oturuyordu. Saat 15:00 gibi evden çıktım. Mısır ekmişlerdi, mısıra bakıyordum. İşlerimi yaptım. Güneş batmak üzere onu tekrar gördüm tarlada. Ayaküstü konuştuk, telefonu çaldı, konuştuktan sonra ‘bizim köyden biri kaybolmuş’ dedi” şeklinde konuştu.
Mehmet Selim Atasoy, “Şüpheli bir durum gördünüz mü?” sorusuna
“Hal ve hareketlerine dikkat etmedim” yanıtını verdi.
“Salim sizi 17:26’da sizi niye aradı?” sorusuna ise “Tarla için aradı” diyerek konuşmaların iş için olduğunu söyledi.
HTS kayıtları mahkemeye yansıdı
Diyarbakır Barosu’ndan Erdem Kaya, Selim Atasoy’a “18:38′ de nerdeydiniz? Bir telefon konuşması geçiyor. Oğlun Salim’e ‘Senin bir şeyin düşmüş, sınırın başında’ diye bir mesajlaşma var ne demek bu?” diye sordu. Atasoy ise buna karşılık “Haberim yok. Bir cihaz vardı telefona bağlıyordu taşın altına koyuyordu” yanıtını verdi.
Yine avukatların “oğlunuzun Jandarma tutanaklarında Salim Güran’ın dizlerine kadar ıslak olduğuna dair imzasız ifadesi var ne demek bu?” Sorusuna “öyle bir şey yok” dedi.
Salim’in işçisi: Ben bilmem Salim’e sorun
Diyarbakır Barosu’ndan Nahit Eren dosyasında bulundurduğu, Salim Güran ile Mehmet Selim Atasoy arasındaki HTS konuşmasını mahkemede hatırlattı.
Kürtçe’den Türkçe’ye çevrilen konuşmada saat 18:28’de Mehmet Selim Atasoy’un Salim Güran’a “Abi derenin yanında o tekerin yanında ben ne yaptıysam açılmadı” ifadelerini sordu. Ancak yeminli bilirkişi Kürtçe ‘kepçe’ ile ‘dere’ kelimelerinin birbirine benzediği ancak anlaşılmadığı için bir bulgu olarak kabul edilmedi.
Nahit Eren daha sonra Mehmet Selim Atasoy’a “o gün yanında kepçe var mıydı” sorusuna “hayır” dedi. “Traktör vardı, kepçe bağlıydı” dedikten sonra tekrar soruldu. Atasoy, “ben bilmem Salim’e sorun” dedi. Konuşmayı hatırlamadığını ifade etti. Ardından Salim Güran söz alarak “biz traktörün arkasına kepçe diyoruz” dedi.
Ardından tanık olarak dinlenen Yasemin Gül (Narin’in teyzesi) ise, olaya ilişkin,
“Bu konuya ilişkin bilgim yok. Bismil’de oturuyorum. Yeğenim 21:00 gibi beni arayıp söyledi. Oraya gidip aramaya başladık” dedi
Yüksel Güran ve Enes Güran’dan şüphelenmediğini söyledi.
Kadınlar arasında kavga
Kadınların kavgasına ilişkin, “Narin’in cesedinin bulunduğunu televizyondan öğrendim. Oraya gittik. Ablamı gördüm, ağlıyordu. Maşallah oradan bize “Allah belanızı versin” gibi birşey söyledi ben de “siz biliyor musunuz” diye söyledim. Bana tepki gösterdiler. “İlla cesedi mi çıkacaktı” diye söyledim. Tartışma böyle oldu” şeklinde konuştu.
Gül’ün 8 Eylül’de verdiği ifadesini hatırlatan Diyarbakır Barosu’ndan avukat Gevriye Atlı, “ifadende ‘köyün dışında kimse kaçırmaz’ dedin, neden?” Diye sordu.
Gül buna karşılık, “Çünkü köyden olmasa kimse köyün aşağısına saklamaz” yanıtını verdi.
‘Zaten Nevzat kızı öldürdü, suçu üstlensin biz ailesine bakarız’ teklifi
Daha sonra Vecdi Bahtiyar (Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi) da duruşmada tanık olarak dinlendi.
Nevzat Bahtiyar’a suçu üstlenmesine yönelik teklife ilişkin konuştu. Vecdi Bahtiyar “Hasan Kaya, benim baldızıma “Ali Rıza Güran demiş ki zaten Nevzat kızı öldürmüş. Suçu üstlensin, biz ailesine bakarız ” teklifinin götürüldüğünü söyledi.
Ardından “Ben de bu teklifi Nevzat’a götürdüm. Ama ben kabul etmedim, çünkü Nevzat öldürmedi” ifadelerini kullandı.
Vecdi Bahtiyar ile Salim Güran arasındaki telefon konuşmaları
“Abim Salim Güran ile daha çok yakındı” diyen Vecdi Bahtiyar’a neden sen gün içerisinde Nevzat onu aramazken sen birden çok kez onu aradın?” sorusu soruldu.
Bahtiyar buna karşılık olarak “Narin için aradım. 8 yaşındaki bir kız merak ettim” yanıtını verdi.
“Abin Narin’i öldürmüş olabilir mi?” sorusuna ise “öyle bişey olsa ben kendim abimi öldürürüm” dedi.
‘Ben ihbarda bulunmadım’
“Narin’in bulunmasına ilişkin siz ben ihbar etmedim dediniz ama ihbar kaydında sizin isminiz ve soy isminiz ailenizin ismi yer alıyor. Birileri sizin yerinize ihbar etmiş olabilir mi?” sorusuna karşılık, ” Kesinlikle ben ihbar etmedim. Bilmiyorum” dedi.
‘Jandarma raporu doğru değil’
Duruşma Erhan Güran’ın (Salim Güran’ın kardeşi) tanık olarak dinlenmesi ile devam etti.
Mahkeme başkanı tarafından Erhan Güran’a Tavşantepe köyümde süren arama çalışmaları sırasında köyde çıkan yangının aile tarafından çıkarılıp çıkarılmadığı soruldu. Bunun üzerine Erhan Güran, “Yer kuru olduğu için anız yangını kendiliğinden çıktı. Yangın çıktığında ben, eşim ve yengem evdeydim. Enes orada yanımda değildi. Ben görmedim. Bu yangını biz çıkarmadık. Jandarma raporu doğru değildir. Aileler arasında gizli toplantılar alındığı kesinlikle doğru değil. Olaydan sonra bizle Vedat (Vecdi Bahtiyar) yüz yüze görüşmedik. Olaydan sonra beni aradı. Hayırdır beni neden arıyorsun dedim. Bizim bir suçumuz yoktur dedi. Bende bir şey biliyorsanız allah rızası için söyleyin dedim” ifadelerini kullandı.
‘JASAT ekipleri işkence etti’
Duruşma Barış Güran’ın (Salim Güran’ın kardeşi) tanıklığı ile devam etti.
Barış Güran’ da jandarma tarafından kendisine ve aile üyelerine işkence edildiği yönünde beyanda bulundu.
“Köyde tüm JASAT ekipleri gelip bu olay aile içinde olmuştur. Toplantı almışsınız diyorlardı. Salim sürekli arama ekipleri ile olduğu için abimi göremedim. JASAT’çılar kamera kayıtları için köye gitti. Ben köyde olmadığım halde beni karakola götürdüler. Orada işkence altındaydık. Şu anda benim dişim sallanıyor. Olay yerinde olmadığınız halde içeri gelen beni dövüyordu. Saat dokuz civarı gece tüm aile işkence altındaydık” dedi. Ardından “Sizin köyde kırmızı araba var mıdır diye sordular, Evet Nevzat Bahtiyar’ın oğlunun arabasıdır dedim. Saat 23:00’da JASAT ekibi ve komutan geldi. Amcasının evini biliyor musun dediler. Ben işkenceden kaçmak için biliyordum dedim. Ben aslında bilmiyordum sırf işkenceden kaçmak için biliyorum dedim. Eve gittik Nevzat pencereye davrandı. Sonra çıkardılar Nevzat’ı sonra iki tokat sesi geldi. Komutan dedi çözüldü. Biz de şükür dedik.”
Avukatlar soruları karşında ise Barış Güran, “Narin’in kayıp olduğunu yeğenim Devran bana söyledi” dedi.
‘Nevzat suçu üstlensin’ iddialarının muhatabı Ali Rıza Güran konuştu
Daha sonra Ali Rıza Güran (Salim Güran’ın amcası), tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanı Nevzat Bahtiyar’a suçu üstlenmesi için para teklifinde bulunduğu iddialarını sordu. Bunun üzerine Ali Rıza Güran bu iddiaları yalanladı. “Bunun aslı astarı yoktur” dedi. Ardından köyde alınan toplantılara ilişkin ise, “Nevzat Bahtiyar dahi bir gün benim toplantım içinde kendisine sordum. Bu toplantıları askerlerin kontrolünde bilgisiyle aldık. Narin’e kim ne yapmışsa benim köyüm yakındır. Kameralar köyümü görüyor. Baksınlar canlı olarak. Eğer gerçekten Nevzat’ın söylediği gibi evden alınmışsa benim ailem suçludur” dedi.
Çocuklarından Salim Güran’a kızın olmaktan gurur duyuyorum
Salim Güran’ın kızı Rojin Güran, hakimin sorularını yanıtladıktan sonra yerine babasına dönerek, “Sen benim canımsın, senin kızın olmaktan gurur duyuyorum” dedi.
Güran diğer kızı Rezan Güran da ifadesinde “Babamın kızı olmaktan gurur duyuyorum, adalet yerini bulacak” dedi. Mahkeme başkanı Rezan Güran’ı “Elini cebinden çıkart” diyerek uyardı.
Duruşmaya yarın saat 10.00’da devam edilmek üzere ara verildi.